İzmir Emek Demokrasi Güçlerinin çağrısı ile çok sayıda kişi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde Dersim'de atanan kayyumlara tepki göstermek için toplandı.
Emeğin Gücü Derneği, Serinyol'da, Samandağ ve Antakya'nın birçok mahallesinde yardım ve destek çalışmaları yürüttükleri destek noktasının yıkılmasına dair bir açıklama yayınladı: 6 Şubat depreminin üzerinden yaklaşık 2 yıl geçti. Depremin...
Yapı Yol-İş Sendikası, Adana'da SASA POLYESTER PTA Şantiyesinde Gemont Endüstri tarafından işçilerin gasp edilen haklarının ödenmesi için SASA Polyester'in Maslak'ta bulunanofisi önünde eylem yaptı.
Adana'da maaşlarının ödenmesi talebiyle 3 gündür eylemde olan SASA Polyestere ait PTA Üretim Tesisinin yapımını üstlenen Gemont'ta çalışan işçilere polis saldırdı, 12 kişi gözaltına alındı.
Dünya Kadın Konferansı’nın 4 Kasım günü Kassel'de düzenlenen Dünya Koordinatörleri toplantısında, dünya çapında kadınlara ve diğer cinsiyet kimliklerine bir tehdit oluşturan yükselen faşizme karşı kararlılıkla mücadele edileceği kararı alındı.
Adana'da SASA Polyester A.Ş. PTA Üretim Tesisinde, taşeron firma GEMONT'ta çalışan ve hakları gasp edilen Yapı-Yol İş Sendikası üyesi işçilerin eylemi ikinci gününde polis işçileri ablukaya aldı. İşçiler saatlerce polis ablukasında bekletilerek...
Yunanistan'da 20 Kasım Çarşamba günü 24 saatlik genel greve gidildi; eğitim, lojistik, inşaat, toplu taşıma ve sağlık gibi farklı sektörlerden işçiler onlarca şehirde sokaklara döküldü.
Siyonizm karşıtı bir Yahudi aktivist olan Lev Koufax, 7 Kasım günü Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da UEFA kupası maçları esnasında siyonist taraftarların çıkardığı olaylara ilişkin yazdı:
Bu yılki BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP29) 11 Kasım Pazartesi günü Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı. Gündemde küresel sıcaklıkların artması ve gelişmiş ülkelerin iklim krizini hafifletmeye yönelik mevcut...
Kadıköy Belediyesinde, Genel-İş genel merkezinin işçilerin iradesini yok sayarak TİS imzalanmasının ardından Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No'lu Şube yönetimi istifa etti.
Adana'da SASA POLYESTER A.Ş. PTA Üretim Tesisinde, taşeron firma GEMONT'ta çalışan işçiler Yapı-Yol İş Sendikası öncülüğünde gasp edilen hakları için yapılan eylemde patronları uyardı.
Ankara'da bulunan Çayırhan Termik Santrali'nde 900 maden işçisi, maden sahalarının özelleştirme kararına karşı kendilerini, bu sabah indikleri madene kapatarak eylem başlattı.
As Plastik’te toplu sözleşme hakkı, çalışma koşullarında iyileştirme ve sendikal haklar talepleri için çıkılan grev 63. gününde sonlandırıldı.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi “İnfaz Yakmalara Son! - Devrimci Tutsaklara Özgürlük!” şiarıyla infazı ertelenen ve yakılan kadın tutsaklar için Bakırköy Kadın Kapalı Zindanı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi'nin 28 Ocak 2024 tarihinde Kadıköy'de yapmak istedikleri basın açıklamasının Kaymakamlık kararıyla yasaklandığı gerekçeleriyle işkenceyle gözaltına alınan 10 kişi hakkında açılan dava beraatle sonuçlandı.
Kadınlar isyanda... Öğrenciler isyanda... Kod 29 ile kapı önüne konan işçiler isyanda... KHK’larla tüm bir hayatı çalınan kamu emekçileri isyanda... Aşağılamada her tür sınırların aşıldığı Kürt halkı isyanda... Artık sıfırı tüketmiş küçük esnaf isyanda... Müzik-eğlence sektöründe çalışan sanatçılar, emekçiler isyanda... Evine bir lokma yiyecek için pazarın kapanmasını bekleyen, dökülen çürük sebze meyve içinden bir şeyler bulmaya çalışan yoksullar isyanda...
Tarihin hiçbir döneminde birileri ya da bir grup insan istedi diye devrim olmamıştır, olmaz. Bir devrimi toplumun gündemine getiren tarihsel-toplumsal gelişmedir. Bütün tarih boyunca toplum biçimi ne zaman toplumun gelişmesinin tersi yönünde davranmaya başlamışsa, üretici güçlerin gelişimini durdurmaya çalışmışsa o zaman kaçınılmaz olarak bir devrim gündeme gelmiştir. Toplumdaki ezilen, sömürülen sınıflar, tarihin gündeme getirdiği devrim durumuna, devrimci gelişmelere kayıtsız kalamazlar; tarihsel ilerleme yönünde harekete geçer, eninde sonunda devrimi gerçekleştirirler.
Mustafa Şentop, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkışı sözüm ona izah etmek için, Türkiye'nin Montrö Sözleşmesinden de, RTE'nin imzasıyla çıkabileceğini açıkladı. Herkes, bu açıklamayı, Türkiye'nin uluslararası sözleşmelerden “tek adamın” imzasıyla çıkıp çıkamayacağı yönüyle okudu. İşin uluslararası hukuk yönüyle ilgilendi.
Ortalık durulmuyor. Sermayenin arzuladığı “huzur” bir türlü gelmiyor. Kesintisiz bir gerilim, çatışma ve kutuplaşma... durup durup alevlenen sokak eylemleri, her biri küçük bir isyana dönüşen patlamalar... işçilerin art arda grevleri, eylem ve direnişleri...
Başlıktaki soruya yanıt vermeden önce, emperyalistlerden demokrasi beklentisi içindeki liberallere, uzlaşmacılara, sosyal reformistlere emperyalistlerin dinci faşizmin arkasındaki temel güç olduğunu kanıtlamamız gerekiyor.
Tam açılımı, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan fakat daha çok kısa adıyla zikredilen “İstanbul Sözleşmesi”nden dinci faşist iktidarın tek taraflı çıkma kararı dinci faşist iktidarın son saldırılarından biri oldu.
Dinci faşizm baskıyı sürekli yoğunlaştırıyor. Emekçi yığınları her geçen gün daha fazla sıkıştırıyor, baskı atmosferinde boğuyor. Her gün yeni baskı ve saldırı haberlerine uyanıyor toplum. Toplumsal basınç hızla patlama noktasına doğru yükseliyor.
Dinci faşizmin son saldırıları, varolanı mumla aratacak kanlı bir faşist diktatörlük kurma konusundaki kararlılığı, zamanında dinci faşist iktidara destek veren uzlaşmacıları, liberal kişileri derin bir düş kırıklığına uğratmış durumda.