< < Bangladeş’te İşsizlik Ayaklanması

Bangladeş’te son haftalarda başını öğrencilerin çektiği bir ayaklanma hüküm sürüyor. Üniversite öğrencilerinin eylemleri, ülkenin kurtuluş savaşında yer alan özgürlük savaşçılarının torunlarına, devlet istihdamında %30 kota getirmesi ile başladı. Ülke genelindeki üniversitelerden binlerce öğrenci, bu kotanın kaldırılması ve devlet işlerine alımlarda reformlar yapılması talebiyle haftalardır eylemde. Bangladeş’te şu an işsizlik %20 civarında ve bu kota, varolan işsizliği daha da derinleştirecek.

Üniversite öğrencilerinin, kendilerinin işsiz kalması ve ayrımcılığa uğrayacakları gerekçesi ile başlattıkları eylemler 15 Temmuz’a gelindiğinde ayaklanma düzeyine yükselmişti bile. 15-16 Temmuz günlerinde reform isteyen öğrencilere polislerle birlikte hükümet yanlısı öğrenciler de saldırdı ve ayaklanmanın ilk kanı döküldü. Öğrenciler başkentteki önemli kavşakların çoğunu trafiğe kapattı, çok sayıda üniversitede eylemler düzenlendi. Bu çatışmada 3’ü öğrenci en az 6 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de yaralandı. Hükümet bunun üzerine ülkedeki tüm üniversiteleri, kolejleri ve liseleri bir sonraki duyuruya kadar kapattı, yurtlar boşaltıldı. Aralarında Dakka Üniversitesi'nin de bulunduğu çok sayıda üniversite, süresiz olarak kapatıldıklarını ilan eti. Ancak bu saldırılar ne öğrencileri taleplerinden vazgeçirebildi, ne de sokakları boşaltabildi.

Vahşi saldırıların ertesi günü öğrenciler, katledilen arkadaşları için Dakka'da temsili bir cenaze töreni düzenledi, “Yurtları boşaltma” emrine uymayacaklarını açıkladı.

18 Temmuz Perşembe gününe gelindiğinde birkaç gün içinde en az 32 kişi hayatını kaybetmişti. Öğrenciler sokaklarda kendilerine plastik mermiyle ateş açan çevik kuvvet polisine karşılık vererek çatışmaları bir üst düzeye taşıdı. Polisler öğrenciler karşısında geri çekilince, gençler polisleri tv kalanı BTV’nin merkezine kadar kovalayarak buradaki araçları ve binanın girişini ateşe verdi.

20 Temmuz Cumartesi gününe kadar katledilen öğrencilerin sayısı 114’e ulaştı, binlerce kişi yaralandı ve hükümet sokağa çıkma yasağı getirerek “vur emri” verdi. Polisle ve faşistlerle çatışan öğrenciler, sokaklara ve caddelere yığılan asker ve polis gücüne rağmen polis kulübelerini ateşe verdi. Çatışmalar sırasında 2 de gazeteci öldürüldü.

Sosyal medyadan gelen videolarda polisin göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombası kullanmasına karşı öğrencilerin tuğlalarla karşılık verdiği, araçları ateşe verdiği görülüyor. 19 Temmuz günü Bangladeş genelinde sıkı bir sokağa çıkma yasağı ve genel bir iletişim ve medya karartması uygulanmaya başlandı. Üniversite ve okulların kapatılmasının yanı sıra halka açık toplantılar yasaklandı. İnternet ve yurt dışı telefon bağlantıları ve SMS erişimleri engellendi, sadece hükümet yanlısı tv kanalları faaliyeti sürdürebildi.

Sokağa çıkma yasağına meydan okuyan ve başını öğrencilerin çektiği binlerce kişi 20 Temmuz Cumartesi günü ülke genelinde ve başkentin farklı bölgelerinde sokaklara döküldü, yolları ve otoyolları kapattı, lastik ve tahta kalasları ateşe verdi.

İşçi ve emekçi yoksul halk, öğrencilerin yanında safını aldı. Önemli hükümet binaları, Dakka metrosu ve Narsingdi'deki bir hapishane de dahil pek çok kurum, iktidar partisi ofisleri ve liderlerine ait evler de eylemcilerin öfkesinden payına düşeni alarak tahrip edildi.

21 Temmuz Pazar günü bazı gazeteler, ölenlerin sayısının 127-146 arasında olduğunu yazarken, polis ve hükümet yanlısı 4 kişi dışında tüm ölenlerin öğrenciler ve sıradan halktan olduğu; ölümlerin %70’inin Dakka’da gerçekleştiği; iktidar partisinden kask takmış çok sayıda sivilin de eylemcilere gerçek silahlarla ataş açtığı ortaya çıktı.

Dakka sokakları göz yaşartıcı gaz mermisi, ses bombası, av tüfeği saçması, plastik mermi ve tuğla parçaları kalıntılarıyla doldu.

Ve Yüksek Mahkeme, son getirilen %20’lik kota ve daha önceden getirilmiş olan %30’luk kotaların çoğunu iptal ederek, devlet işlerinin %93'ünün artık liyakate dayalı olacağını açıkladı.

Ancak öğrenci liderleri, zindanlara doldurulan arkadaşlarının serbest bırakılmasını ve katliamlardan sorumlu tuttukları İçişleri Bakanı Asaduzzaman Khan da dahil olmak üzere yetkililerin istifası talepleriyle protestolara devam edeceğini duyurdu.