Adana'da SASA Polyester A.Ş. PTA Üretim Tesisinde, taşeron firma GEMONT'ta çalışan ve hakları gasp edilen Yapı-Yol İş Sendikası üyesi işçilerin eylemi ikinci gününde polis işçileri ablukaya aldı. İşçiler saatlerce polis ablukasında bekletilerek...
Yunanistan'da 20 Kasım Çarşamba günü 24 saatlik genel greve gidildi; eğitim, lojistik, inşaat, toplu taşıma ve sağlık gibi farklı sektörlerden işçiler onlarca şehirde sokaklara döküldü.
Siyonizm karşıtı bir Yahudi aktivist olan Lev Koufax, 7 Kasım günü Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da UEFA kupası maçları esnasında siyonist taraftarların çıkardığı olaylara ilişkin yazdı:
Bu yılki BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP29) 11 Kasım Pazartesi günü Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı. Gündemde küresel sıcaklıkların artması ve gelişmiş ülkelerin iklim krizini hafifletmeye yönelik mevcut...
Kadıköy Belediyesinde, Genel-İş genel merkezinin işçilerin iradesini yok sayarak TİS imzalanmasının ardından Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No'lu Şube yönetimi istifa etti.
Adana'da SASA POLYESTER A.Ş. PTA Üretim Tesisinde, taşeron firma GEMONT'ta çalışan işçiler Yapı-Yol İş Sendikası öncülüğünde gasp edilen hakları için yapılan eylemde patronları uyardı.
Ankara'da bulunan Çayırhan Termik Santrali'nde 900 maden işçisi, maden sahalarının özelleştirme kararına karşı kendilerini, bu sabah indikleri madene kapatarak eylem başlattı.
As Plastik’te toplu sözleşme hakkı, çalışma koşullarında iyileştirme ve sendikal haklar talepleri için çıkılan grev 63. gününde sonlandırıldı.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi “İnfaz Yakmalara Son! - Devrimci Tutsaklara Özgürlük!” şiarıyla infazı ertelenen ve yakılan kadın tutsaklar için Bakırköy Kadın Kapalı Zindanı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi'nin 28 Ocak 2024 tarihinde Kadıköy'de yapmak istedikleri basın açıklamasının Kaymakamlık kararıyla yasaklandığı gerekçeleriyle işkenceyle gözaltına alınan 10 kişi hakkında açılan dava beraatle sonuçlandı.
DİSK Basın-İş, Yeni Yaşam gazetesinin ekim ayında beş sayısı hakkında toplatma karara verilmesi, Batman’da bir gazete dağıtımcısının silah çekilerek gözaltına alınmaya çalışılması ve gazeteci Furkan Karabay’ın yaptığı haberler nedeniyle...
Cumartesi Anneleri 1025. Hafta eyleminde gözaltına alınan fakat tüm başvurulara rağmen 33 yıldır kendisinden haber alınamayan Ali Tekdağ'ın akıbetini sordu.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, 30 yıldır tutsak olan Elif Vural Yaş'ın Bakırköy Kadın Kapalı Zindanı İdare Gözlem Kurulu tarafından keyfi olarak tahliyesinin 6 ay süreyle ertelenmesine ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı...
Telus Dijital İnternational'ın işçilerinin gasp edilen sendikal hakları için mücadelesi sürüyor. Çağrı-İş Sendikası üyesi Telus çağrı merkezi çalışanları bugün emek dostlarının da katılımıyla düzenlediği basın açıklamasında"Sendikal hak gasp...
Buca Belediyesi’nde Genel İş Sendikası İzmir 5 Nolu Şube ile belediyeyi temsil eden SODEMSEN arasında yapılan TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıkıldı. Grevin ikinci günü biterken gece yarısı işçilerin kabul etmediği...
Çok değil, birkaç gün önceydi.
Polis, muhtemelen özel polis timleri eşliğinde, sabahın köründe, Diyarbakır merkezli, tamı tamına yirmi bir ilde evleri, büroları, işyerlerini basarak yüz yirmi altı kişiyi gözaltına alıyor. Türkiye ve Kürdistan güne işte bu haberle uyanıyor.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB adına yaptığı açıklamada, 1 Mayıs'ı dinci faşist iktidarın işaret ettiği, izin verdiği yerde, İstanbul Maltepe Meydanı'nda kutlayacaklarını açıkladı.
Çok değil, iki, hatta bir yıl öncesine kadar, Rusya, İran gibi devletler hariç, ülkelerinin sınırları dışına çıkamayan Suriye Hükümeti Bakanları, özellikle Dışişleri Bakanı şimdi bir Arap ülkesinden diğerine koşup duruyor. Takip bile edilemiyor artık.
Fidel Castro, kendisi için devrimden önce de bir marksist, komünist olduğunu ama hareketin tümünün böyle olmadığını söyler ve Küba Devrimi için de “Sosyalist bir devrim düşünmüyorduk.” der.
Krizlerle, açlıkla, ölümlerle sınanıyoruz. Tam bir toplumsal felaket haline getirilen depremin korkunç kıyımlarından geçiyoruz.
Her seçim dönemi aynı şeyler: “Tarihi seçim”, “her oy önemli”, “boykot etmek RTE’ye oy vermekten daha kötü”... Böyle başlayan söylemler, bir adım sonrasında “oyları bölmemek gerek”e varıyor. Artık kanıksadık.
Bundan şüphe yok. Bu düzenin değişeceğini, değişmesi gerektiğini artık herkes görüp kabul ediyor. En başta da işçi sınıfı, kent ve köyün emekçileri, yoksul kitleler bu düzenin değişmesini istiyorlar.
Birbirine karşıt iki yol var emekçi yığınların önünde. Buna parlamenter yol ve devrimci yol da denilebilir ve böyle denmesi daha doğru olur. İki karşıt siyasal eğilim, yol ayrımında durmuş emekçi yığınlara sesleniyor.