İşçiler binbir zorlukla bir araya geliyor, örgütleniyor, mücadeleye atılıyor. En ağır şartlar altında sürüyor sınıf mücadelesi. İlmek ilmek örülen bir mücadele bu.
Öncü işçiler, bir parça olsun işçilerin durumu düzelebilsin diye adım atıp eylemler, grevler, direnişler örgütlüyor. Sınıf içine kümelenmiş, sınıf örgütlerinin kilit noktalarına çöreklenmiş sınıf işbirlikçileri ise ilk fırsatta sınıfa ihanet etmenin, sınıfı satmanın siyasetini güdüyor!
Yıllar önce "burjuva sendikacılık" ve "burjuva sendikalar" diye nitelemiştik bu durumu. Sadece "benzi sararmış uzlaşmacılar" değil bunlar. Bizzat kendileri de burjuva sınıfın bir parçası haline gelenlerin sergilediği bir "sendikacılık" bu. Kimi hükümet partisinin, kimi burjuva muhalefetin, ama nihayetinde burjuva düzenin parçası olan bir sendikacılık!..
Kadıköy ve İzmir-Buca belediye işçileri greve çıktılar. Bir parça olsun durumlarını iyileştirmek için harekete geçtiler. Sözüm ona işçilerin haklarını savunan Genel İş Sendikası, işçilerin taleplerini hiçe sayarak imzaladığı Toplu İş Sözleşmesi (TİS) ile her iki grevi de boşa düşürdü. İşçileri ve grevi sattı!
Kadıköy Belediyesi'ndeki grev sadece 10 dakika sürdü! 10 dakikada elde edilen zafer!..
İzmir Buca Belediyesi'ndeki grev ise iki gün sürdü. Burada da işçilerin kabul etmediği şartlarda toplu sözleşme imzalandı.
Böylece adında "Devrimci" kelimesi bulunan konfederasyonun üyesi olan Genel İş, CHP yancılığındaki maharetinin altını kalın çizgilerle çizdi. Eh, genel merkezdeki hakim eğilimin bir yansıması ne de olsa!
Sözkonusu sendikanın ilk icraatı değil bunlar elbette. Zamanında merkezi yönetimi kongrede ele geçiren mücadeleci işçileri tasfiye etmek için neler yaptığını, Kadıköy Park-Bahçe’deki öncü işçilerle Kartal şubesinden gelen öncü işçilerin nasıl "ayaklarının kaydırıldığını" gayet iyi hatırlıyoruz. CHP desteğiyle çekilen bu "operasyon" sonucu sendika, tam anlamıyla CHP'nin arka bahçesi haline getirilmiş durumda. Her fırsatta bunu ortaya koymaktan çekinmiyor!
Ama dediğimiz gibi, bu Genel İş ile veya sadece CHP yancılığıyla sınırlı bir durum değil. Hükümeti ve muhalefetiyle burjuva siyasetin ve burjuva düzenin hizmetinde olan geniş bir yelpazedir "burjuva sendikacılık". Sınıf içinde bir kanser gibi yayılan ihanet odağıdır.
Sınıfın bağrındaki bu kanserin kesilip atılması elbette sancılı ve uzun bir süreç olacak. Yeni ve taze güçler, yeni ve direngen sendikalar bu ihanet odaklarını dağıtacak, "ihanet kanserini" kökünden kurutmayı başaracaktır.