DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB adına yaptığı açıklamada, 1 Mayıs'ı dinci faşist iktidarın işaret ettiği, izin verdiği yerde, İstanbul Maltepe Meydanı'nda kutlayacaklarını açıkladı.
Buraya kadar bir sürpriz yok, haliyle söylenecek bir şey de yok. Zira bu, DİSK ve diğer örgütlerin her 1 Mayıs'ta yıllardır izleyegeldikleri politikadır. Her yıl, “1 Mayıs Alanı Taksim'dir” diye açıklama yapıp, günü vakti geldiğinde, 1 Mayıs'ı kutlamak için Taksim dışında, o meydan senin, bu meydan benim dolanıp dururlar.
Olabilir; isteyen istediği yere gidip kutlamasını orada yapabilir. Fakat, kendisiyle yetinmeyip, başkalarını da faşist devletin işaret ettiği yere 1 Mayıs'ı kutlamak üzere çağırdığında durum değişir. Hele de devletin gösterdiği yeri, Maltepe Meydanı'nı, kaşla göz arasında “1 Mayıs Meydanı” olarak yutturmaya çalışırsa...
Maltepe Meydanı, 1 Mayıs Meydanı değildir; olamaz da. Taksim, işçi sınıfının beş yüz bin emekçiyle burjuva sınıfa, onun düzenine, burjuva düzenin bekçisi faşist devlete meydan okuduğu alan olduğu için, 1 Mayıs Meydanı adını almıştır. Taksim, bu meydan okumada, işçilerin kanı orada oluk oluk aktığı için 1 Mayıs Meydanı adını almıştır.
Sermaye sınıfı, 1 Mayıs 1977'de devrim korkusunu yüreğinde hissettiği için Taksim Meydanı'nı kana bulamış; bu korkuyu bir daha yaşamamak için 1979'dan itibaren Taksim'i 1 Mayıs kutlamalarına yasaklamıştır.
1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamada ısrar etmek, boş-kuru bir inat meselesi değildir. Ne işçi sınıfı açısından, ne de onu işçi sınıfına yasaklayan burjuvazi açısından. Bu kanlı ve bedellerle yazılmış tarihten dolayı Taksim, burjuva sınıfa, faşist devlete karşı devrim mücadelesinin devam ettiğinin işareti, simgesi olmuştur. Başka bir ifadeyle, Taksim'de ısrar, devrimde ısrardır.
Bu bir irade savaşıdır elbet; bir moral değeri koruma savaşıdır aynı zamanda. Faşist devlet, 1979'dan bu yana bu iradeyi kırmak, bu moral değeri ortadan kaldırmak için, İstanbul'u savaş alanına çevirme pahasına, Taksim 1 Mayıs Alanı'nı yasaklıyor.
Devrimde ısrar edenlere, devrimin moral değerlerini ve iradesini ayakta tutanlara devlet bedel ödetiyor; bunu biliyoruz. Kimileri bu bedeli ödemek istemeyebilir; bu kişinin ya da kurumun kendisinin bileceği bir iştir. Ama 1 Mayıs'ın tarihini ve bu çatışmanın nedenini, kaynağını bildiği halde, emekçi sınıfları Taksim 1 Mayıs Alanı'ndan uzaklaştıracak çağrılar yaparsa durum başkalaşır. Kimsenin, hiç bir kurumun işçi sınıfını, emekçi kitleleri, gençliği aldatmaya, yanlış bilgilendirmeye; “devrimci” sıfatıyla burjuvazinin istediği yere yönlendirmeye hakkı yoktur; olamaz.
1 Mayıs'ı 1 Mayıs Alanı Taksim'de kutlamak istemek bir takım şeyleri göze almayı gerektirebilir ve kişi “benim mazeretim var, ben Taksim'e değil, başka yere gidiyorum” diyebilir. Ama en azından dürüstlük adına, “ben/biz Taksim'e gitmiyoruz ama 1 Mayıs Alanı Taksim'dir ve doğrusu 1 Mayıs'ı orada kutlamaktır” diyebilir, demelidir.
Devrime karşı sorumluluk ve dürüstlük, “Ülkemizde 1 Mayıs Meydanı Taksim Meydanı'dır” dedikten sonra, herkesi 1 Mayıs'ı kutlamak için Taksim 1 Mayıs Alanı'na çağırmayı gerektirir. Nitekim DİSK, yıllar önce bunu yapıyordu. Bedel ödemek, işkence görmek, gözaltına alınmak, biber gazı yemek pahasına herkesi 1 Mayıs Meydanı Taksim'e çağırıyordu.
Şimdinin DİSK Genel Başkanı ise, “Ülkemizde 1 Mayıs Meydanı hepimizin bildiği gibi, Taksim Meydanı'dır” dedikten bir kaç cümle sonra şunu diyebiliyor: “Tüm İstanbul halkını, Maltepe Meydanı'nda, 1 Mayıs meydanında buluşmaya çağırıyoruz.”
Kısacık bir açıklamada böyle birbiriyle çelişen iki cümleyi kurma marifetini bir kenara bırakıyoruz. Ama şunu hatırlatmadan geçemeyiz: Maltepe Meydanı 1 Mayıs Meydanı değil. Bu bir. İkincisi, tüm İstanbul halkını, gençliğini, kadınlarını, emekçilerini Maltepe Meydanı'na değil, Taksim 1 Mayıs Alanı'na çağırıyoruz.
Türkiye'de 1 Mayıs kutlaması gerçek anlam ve önemini Taksim Alanı'na çıkmayla bulur. 1 Mayıs, mücadele günüdür. Kapitalizme, faşizme ve emperyalizme karşı mücadele günü. 1 Mayıs, işçi sınıfının uluslararası birlik ve dayanışma günüdür. Bir karnaval, bir festival günü değil. Sermaye sınıfına, faşizme karşı gerçek bir sınıf savaşı nerede anlamını bulacaksa 1 Mayıs orada ve anlamına uygun biçimde kutlanır.
Leninistler, işçi sınıfını, gençliği, kadınları, tüm sömürülenleri, tüm devrimci güçleri 1 Mayıs'ta 1 Mayıs Alanı Taksim'e çağırıyor.
Taksim'de ısrar ediyoruz, çünkü Taksim'de ısrar, devrimde ısrar etmektir. Devrim ısrarımız ve kararlılığımız sürüyor ve hep sürecek!
Bütün gençliği Maltepe'ye değil, Taksim 1 Mayıs Alanı'na; devrimde ısrar etmeye çağırıyoruz.