CHP'li Çiğli Belediyesi’nde işten atılan 147 işçi 41 gündür belediye önünde verdikleri mücadeleyi Ankara'da CHP Genel Merkezi önüne taşımıştı. İşçiler Cuma akşamından geceli-gündüzlü CHP Genel Merkezi önünde oturmaya başladı. İşçiler Çiğli...
Bangladeş’te son haftalarda başını öğrencilerin çektiği bir ayaklanma hüküm sürüyor. Üniversite öğrencilerinin eylemleri, ülkenin kurtuluş savaşında yer alan özgürlük savaşçılarının torunlarına, devlet istihdamında %30 kota getirmesi ile başladı....
HBDH Yürütme Komitesi, 9. yılında Suruç Katliamı için bir açıklama yayınlayarak “33’lerin Düşlerini Yaşatacağız! Rojava Devrimi’ni Savunacağız!” dedi. Yürütme Komitesi’nin açıklamasında şunlar yer aldı:
SGDF’nin çağrısıyla, Kobanê ile dayanışma için çocuklara oyuncak götürmek için 20 Temmuz 2015’da Urfa Suruç’ta Amara Kültür Merkezi’nde bir araya gelen gençler, IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu katledilmişti. Suruç’ta katledilen 33 genç için...
Zonguldak Kozlu Maden Ocağı'nda 2013 yılında meydana metan gazı püskürtmesi sonucu 8 işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin dava sonuçlandı. Dönemin TTK yöneticisi 6 sanık hakkında beraat kararı verilirken, 3 sanık hakkında hapis cezası verildi.
Büro Emekçileri Sendikası (BES), servis haklarının geri verilmesi, refah payının maaşlarına yansıtılması ve zamlara karşı bir çok kentte SGK'lar önünde eş zamanlı eylem yaptı.
Filistin’de Hükümet Medya Ofisi, İsrail işgalinin Gazze Şeridi'nde yürüttüğü soykırım savaşının 285. gününde (17 Temmuz 2024 Çarşamba) saldırının istatistiklerini yayınladı:
Her yıl Temmuz ayı geldiğinde şehrimizde düzenlenen Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali; Antakya, Samandağ ve çevre halk için bu yıl, deprem felaketi sonrası rezerv alana karşı eylemler ve örgütlenmelerin oluştuğu mahalle komisyonlarının...
Gayrettepe Masquerade adlı gece kulübünde tadilat yapılırken 2 Nisan günü çıkan yangında 30 işçinin yaşamını yitirmesine ilişkin davanın ilk duruşması bugün görülüyor. Davada tadilat sırasında hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı ve çoğu kişinin...
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Ankara’da TBMM önünde Meclis Parkı’nda tuttukları “Eğitim Nöbeti”ni, bugün itibarıyla sonlandırdılar.
Sermayenin uygulayıcısı ve sözcüsü devletin işçiler, emekçiler ve emekliler için uygun gördüğü yaşam seviyesi açıklandı. Ücret, herkes tarafından bilindiği gibi emekçilerin yaşam düzeyini belirler.
KESK İstanbul Şubeler Platformu ve Emekli Örgütleri, "Sermayeye değil, Emekçiye bütçe" talebiyle Mecidiyeköy Cevahir AVM önünde basın açıklaması düzenledi.
Dünya Antiemperyalist Gençlik Platformu (Gençlik Platformu), Dünya Antiemperyalist Platformu'nun Paris Deklarasyonu'nu onaylar ve ortak mücadelelerinde öncülük etme kararlılığını ifade eder ve aşağıdaki 10 hedefi teyit eder.
CHP'li Çiğli Belediyesi’nde işten atılan 147 işçi 35 gündür belediye önünde verdikleri mücadeleyi Ankara'da CHP Genel Merkezi önüne taşıdı.
Dünya Antiemperyalist Platformu 7 Temmuz'da Washington D.C.'de "NATO ve ABD İmparatorluğu" konulu bir kolokyuma ev sahipliği yaptı.
Her eylem, gösteri, her basın açıklaması polis ablukasında!
İşçiler fabrika önlerinde direniş çadırı kurar, polis-jandarma derhal ablukaya alır. Öğrenciler bir yürüyüş yapar, polis ablukası ve saldırısı gecikmez. Kadınlar isyana durur, derhal polis ablukası!.. Kürt halkının her adımı, her gösterisi, her direniş en katı asker-polis ablukasına alınır.
Brezilya faşizminin başıdır. Kitle katliamlarından adeta zevk alan tüm faşistler gibi, ki Hitler’i hepsinin atası saymakta bir beis yok, Covid-19 pandemisinde sürü bağışıklığını hararetle savunmasıyla da bilinir. Sürü bağışıklığı teorisi, biliniyor, yine de kısaca değinmekte mahzur yok, “ölen ölsün, kalanlardan bağışıklık kazanmış bir toplum yaratırız” anlayışının bilimsel kavramlarla ifade edildiği canice bir teoridir.
Denilebilir ki, bu sahtekarlık oldukça aleni, dünya alemin bildiği bir sır. O halde üzerinde durmaya değer mi?
Türkiye ve Kürdistan'da ideolojik biçimi dinci-ırkçı bir faşist diktatörlüğün hüküm sürdüğü, önemsiz, varlıkları ihmal edilebilir, bir kaç sosyal reformist çevre dışında, genel kabul gören bir düşüncedir.
Düşünen kafalar, başlıktaki tespitin gerçekleşeceğinden, artık, neredeyse en ufak bir şüphe duymuyorlar. Dahası, bu önemli toplumsal değişimi, bu altüst oluşu uzak, bilinmeyen bir tarihte gerçekleşecek bir “kehanet” olarak da ele almıyorlar.
Son zamanlarda burjuva sınıftan bazı kesimlerin sözcülerinin ağzında bir “iç savaş” sözü dolaşıyor. Cumhuriyet’in köşe yazarlarından Aytun Çıray’a kadar bu burjuva sözcülerin sözünü ettiği “iç savaş”, bir zamanlar Lübnan’da, şimdi de Suriye’de, Afganistan’da olduğu gibi etnik köken, din, mezhep farklılıklarından ileri gelen bir iç savaş. Burada dikkat edilmesi gereken yan, bu iç savaşların da sınıf çelişkileri ve çatışmalarından beslenmesidir.
Kime dokunsak acı, yokluk, keder... Nereye baksak yıkım, yağma, talan... Ne kaldı elimizde avucumuzda? Ah etmeyen, acı çekmeyen, baskı cenderesinde boğulmayan kim kaldı?
Milyonlarca emekçi işsizliğin, yoksulluğu pençesinde kıvranıyor. Milyonlarca genç, gelecekten umudunu tümden yitirmiş durumda. Dizginsiz bir şiddetin ve vahşi cinayetlerin hedefi olan kadınlar, her geçen gün daha büyük baskılarla karşılaşıyor, karanlıklara sürüklenmek isteniyor.
Günümüzde bir çok ülkenin işçileri, devrimci öncü bir rol oynamada, diğer ülkelerin işçilerine göre öne geçebiliyor. Fakat, devrimci eylemlere öncülük eden ülkeler, uzun zaman geçmeden değişebiliyor. Geçen yüzyılda, belirli ülkelerin işçileri dünyada devrimci bir rol oynamada uzun süre sahnede kalabiliyordu. Bugün durum değişmiştir. Günümüzde, devrimci eylemlere öncülük tek bir ülkeyle sınırlı değildir. Bu, maddi koşulların yeni bir topluma geçmek için, emperyalist-kapitalist sistemde bir bütün olarak olgun olmasının yanında, devrimci sınıf savaşının kapitalist dünyada ileri bir noktaya varmasının bir sonucudur.