Devrim mücadelesi içinde toplumsal konularla ilgili görüşlerimizi dile getirirken, gerek salt sözlü, gerekse de yazınsal olarak kullandığımız kavram ve tanımlamalar, siyasal duruşumuzun ve bakış açımızın göstergelerinden biridir. Çünkü siyasal kavramlar ve tanımlamalar sınıf savaşının dışında, onun üstünde oluşmaz, tersine içinde ve merkezinde oluşur, oluşturulur. Yani her sınıf kendi kavramlarını kullanır. Peki kavramlar nasıl oluşturulur?
Suyun gücü sürekliliğindendir ve taşı delen de bu akışın kendisidir!
Taş kendini kalıcı, dünyanın bekası sanır, dahası buna inanır!
Kimsenin bilmediği bir şey değil söyleyeceğimiz. Kimse de kandırmaya çalışmasın kimseyi. Polyana ya bu topraklara hiç ayak basmadı ya da geldiği saniyeyle döndüğü saniye bir oldu. Yine de mavi boncuk dağıtmaya çalışanlar olmadı değil. Ama ne dağıtanlar ciddiye alındı ne de dağıttıkları sahte mavi boncuklar.
Amasya il sınırlarının içinde bir yerlerdeyiz. Gece, otobüsün orta sıralarında bir yerlerdeyim, gidiyorum bir yerlere. Daha doğrusu yüz’e çıkmak yasak olduğu için otobüs götürüyor beni ve hepimizi, saatte doksan dokuz nokta dokuz kilometreyle bir yerlerde. Maalesef, ilk bir saatten sonra sıkıyor insanı, camın dışındaki gece manzarası. İşin kötüsü dikkat çekmemek için yolculuklarda kitapta okumuyorum.
İstatistiki veriler üstünde cambazca kalem oynatma ve matematikle hiç alakası olmayan, kendi icatları bir “matematik”le, bu verileri tersyüz etme konusunda işinin erbabı kimselerin oluşturduğu TÜİK adlı bir kurum yeni bir istastiki veri yayınladı. Bu veriye göre “ülke ekonomisi yaklaşık %7” büyümüş!.. Başta, zekice düşünülmüş bir zaytung esprisi sanıldı. Fakat Maliye Bakanlığı da aynı telden çalınca, bunun bir espri olmadığı anlaşıldı. Böylece gülümsemelerin yerini başka şeyler aldı... Geçim sıkıntısı çeken milyonlar, bu güzel haber karşısında, mutlaka esaslı ve yüksek sesli yorumlar yapmıştır!..