Üzerinde yaşadığımız topraklarda en fazla baskıya maruz kalanlar her zaman komünistler olmuştur. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne devlet, kendisini hep anti-komünizm üzerinden şekillendirmiştir. Mustafa Suphilerin tuzağa çekilerek Karadeniz’de boğdurulması bunun ilk örneğidir.
İşçiler, emekçiler özgür olmak istiyorlar; “gündüzlerinde sömürülmeyen/ gecelerinde aç yatılmayan” bir yaşam istiyorlar; çalışarak ölmek değil, çalışarak yaşamak istiyorlar.
Ve beklenen oldu. “Kobani Olayları Soruşturması” kapsamında gözaltına alınan 20 kişiden 17’si tutuklandı. İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Kars Belediyesi’ne kayyum atandı; tutuklananlar arasında bulunan Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in yerine Kars Valisi bu göreve getirildi.
Artık Türkiye’nin Ermenistan karşısında Azerbeycan’ın yanında savaşın içinde olduğuna dair kimsenin şüphesi yok. HDP ve TİP haricindeki Meclisteki bütün partilerin bu savaşta Türk devletinin yanında olduğunu ve yükseltilmeye çalışılan şovenizm korosuna “uygun adım marş” diyerek dahil olduklarına da şüphe yok.
20 gün önce Van’ın Çatak ilçesinde operasyona çıkan askerler, Servet Turgut ve Osman Şiban adlı 2 köylüyü evlerinden gözaltına alıyorlar. Daha sonra bu 2 köylünün işkence edilerek helikopterden aşağıya atıldıkları öğreniliyor.