Gençlik, içinde yaşadığımız toplumun bir nüvesi durumunda. Gençlerin yaşadığı ve isyan ettiği her şey, tüm işçi ve emekçi halkların içinde bulunduğu koşulların bir yansıması. Halkların yaşadığı her sorun, yansımasını gençlikte fazlasıyla buluyor. İşsizlik, yoksulluk, barınma...

Daha birkaç hafta önce “barınamıyoruz” diyerek yurt eksikliği sorununu, kiraların yüksekliği sorununu gündeme taşıyan gençlik, bugün “açız” diyerek yurtlarda kendilerine reva görülen yemekleri paylaşmaya başladılar sosyal medyada. Birkaç zeytin bir yumurta ile yaşamaları beklenen öğrencilere iktidarın cevabı ise “Peygamber efendimiz de mideyi boş bırakın der” oluyor.

Yüzyüze eğitimin yeniden başlaması ile bir süredir sümenaltı edilen eğitim sorunları bir anda ortaya çıktı. Barınma sorunalrı ile başladı, yemek-açlık sorunu ile devam ediyor. Yüzyüze eğitime geçilse de online eğitimin sürüyor olması bu defa da internet kotası ve fatura sorununu gündeme getirdi.

Tüm sorunların gelip dayandığı yer yoksulluk... Kısa süre önce yoksulluktan, işsizlikten intihar eden öğrenciler gündemi sarsıyordu. “Mini mini” gelen zamlar onlarca öğrencinin katili oldu. “Bu geminin içinde hepimiz varız. Batarsak hepimiz batacağız” dese de sermaye sınıfı, devrimci gençler haykırıyor: “Alacaklıyız! Bize Gelecek Borcunuz Var!”