Emperyalist devletler kapitalizmin krizine çare diye savaşa sarılırlarken, emperyalist-kapitalist sistemin çöküşüne olağanüstü hız kazandıran bir süreci başlattılar.
Dayanılmaz bir ekonomik kriz, yokluk, yoksulluk var. Her emekçi haneyi, her yoksulu acımasızca kemiren gerçek bir açlık kol geziyor.
Tarihten bugüne Newroz, ezilen halklar için her zaman; direnişin, mücadelenin, başkaldırının, isyanın günü olmuştur. Demirci Kawa'nın yaktığı kıvılcım her geçen gün daha da büyüyerek ezilen halklar için umut, zalimler ve zulümkarlar için korku olmaya devam etmektedir.
Kar, tipi, ayaz... Sabahın kör karanlığı... İşçiler fabrika önlerinde direniş nöbetinde. Kah halaya duruyorlar, kah slogan atıyorlar.
Kapitalist düzenin temsilcileri zamlara, hayat pahalılığına düşük ücret artışlarına, açlığa, sefalete toplumun pandemi sürecinde olduğu gibi sessiz kalacağını, bunlara da alışacağını düşünüyordu. Arada ses çıkaran olursa da onları da baskı ve şiddetle bastırmayı umuyordu. Ses çıkaran küçük azınlığı ezerek toplumun tamamına mesaj vermiş olacaktı.