Heval Vefa ile 2004-2005 tarihlerinde Mücadele Birliği dergi bürosunda tanışmıştım. Ben Sultanahmet'te müşterisi tamamen yabancı turistlerden oluşan iyi bir restaurantta çalışıyordum ve çalıştığım yer büroya yakındı. Dolayısıyla fırsat buldukça dergiye giderdim ve bir kaç defa onunla sohbet etme fırsatım oldu.
Deniz Fırtınası’nı estirenlerden olmaktır. Ölümün kol gezdiği en zorlu mücadelenin sürdüğü, işkencelerin, gözaltında kayıpların günlük yaşamın parçası haline geldiği 1990’lı yıllarda devrimci kavganın içinde bütün yiğitliği ve cüretiyle tereddütsüz yürümektir.
Bugünler yine hareketli... Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kayyum rektör eylemleri... Birleşik Mücadele Güçleri'nin Kadıköy eylemi şiddetli polis saldırıları, gözaltılar...
Toplumun En Dinamik Kesimi Olan Gençliğe Açık Mektup
Ne güzel okumuştu 28 Panfilovcularını Nazım’ın Onlardan biriymiş gibi... Diev diyebilir miydik biz de ona?
Vefa’nın haberini iki gün önce öğrendim. Haber gelmeden 3 gün önce kendi nefesi tükendiği için, yoğun bakımdan çıkarılıp entübe bölümüne alındığını, doktorların durumunun iyi olmadığını söylediğini öğrenmiştim. Belki düzelme olur diye bir haber beklerken, bir taraftan da derin kaygılr içindeydim. Pazartesi sabahı erkenden avukat gelince, durumu hemen anladım.