Toplumun En Dinamik Kesimi Olan Gençliğe Açık Mektup
Ne güzel okumuştu 28 Panfilovcularını Nazım’ın Onlardan biriymiş gibi... Diev diyebilir miydik biz de ona?
Vefa’nın haberini iki gün önce öğrendim. Haber gelmeden 3 gün önce kendi nefesi tükendiği için, yoğun bakımdan çıkarılıp entübe bölümüne alındığını, doktorların durumunun iyi olmadığını söylediğini öğrenmiştim. Belki düzelme olur diye bir haber beklerken, bir taraftan da derin kaygılr içindeydim. Pazartesi sabahı erkenden avukat gelince, durumu hemen anladım.
26 Ocak 2021
Sevgili Vefa Yoldaş, Merhaba!
Bu, sana yazamadığım tüm mektupların yerine geçsin isterim.
O sıralar 10 yaşındaydım. Ablamın elini tutmuş Antep'te çarşıda yürüyorduk. Balıklı'da olan Ayışığı Sanat Merkezi'nin önündeydik. Ablam bir an durdu ve bir abiye selam verdi. Birbirlerine yoldaş diyorlardı...
Ben hiç iyi bir ajitatör olmadım senin gibi. Senin gibi iyi bir konuşmacı da değilim. Ve yine senin gibi politik tahlil de yaptığım pek söylenemez. Anı anlatabilirim en fazla. Haberi aldığımdan beri kafamda dönen bir anı bu. Bir yolculuk hikayesi anlatabilirim sana. Bir insanın ömrüne kıyasla o kadar da önemli olmayan kısacık bir günde geçen bir yolculuğun hikayesi. Ağustos’un sonları, bol güneşli, bol yürüyüşlü, bol oksijenli, pırıl pırıl bir gün.