18.yüzyılın son Fransız Kraliçesi Marie Antoinette'in yoksul kitleler için söylediği “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözünün Fransız Büyük Burjuva devriminin fitilini ateşlediği söylenir. Kraliçenin ağzından böyle bir sözün gerçekte çıkmış olup olmamasının bir önemi yok. Söylentinin kendisi açlık ve yoksulluktan bunalmış Fransız halkını ateşlemeye yetmişti.
Kimi kendini “komünist”, kimi “sol”, kimi “devrim hareketi” olarak tanımlayan dört yapının “30 Ağustos Zafer Bayramı” vesilesiyle Mustafa Kemal ve arkadaşlarını “kahraman” ilan edip önlerinde yerlere kadar saygıyla eğilmeleri -ki bunların arasında kurtuluş savaşının Galip Hoca'sı Celal Bayar da var- “kahraman” kavramının tartışılmasını zorunlu kıldı.
Dinci faşist iktidar ve onun başı, hemen her gün, savaş halinde ya da şiddetli anlaşmazlık içinde olduğu devletlerle barışmak, savaş ve şiddetli kavgaları çözmek istediğine dair mesajlar veriyor.
İngiliz ordusunun resmi dergisi, bu ordunun üst düzey subaylarından olduğu söylenen Paul Carney'in görüşünü yayınlamış. Bu İngiliz asker, İngiliz ordu mensuplarının ailelerini çocuklarının Rusya ile savaşa gönderilebilecekleri konusunda uyarmış.
Rusya'nın sosyalizm eğilimli Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri ile birlikte Ukrayna ve onun üzerinden emperyalistlere karşı başlattıkları antifaşist savaş emperyalistleri birleştirdi mi?