Geçtiğimiz Cumartesi günü (11 Ocak) için işçiler ve öğrencilerle birlikte Gebze'de grevde olan Trelleborg işçilerini ziyaret etmek üzerine plan yapmıştık. İçimizden yalnızca bir kişi daha önce uğramıştı yanlarına. Sabah erken saatlerde yollara düştük. İlk önce İstanbul'un Avrupa Yakasından yola çıkan ve Kocaeli'de sonlanan Marmaray'la başladı yolculuk. Bir saati geçkin bir sürede Gebze'ye varmıştık.
“Burası o kadar büyük bir yer ki, içeriye giren onca işçi bir anda kayboluyor. Üç vardiya çalışıyoruz. Yani fabrika hiç durmuyor. Buraya yeni başlayanların iyi karşılandığını söyleyemeyiz. Yeni gelene kimsenin istemediği zamanda yemeğe gitmek ve kimsenin istemediği yerde çalışmak düşer. Yemek saati dışında mola yok, oturmak bile yok. Sürekli ayakta olmak hatta koşmak zorundasınız.
İspanya'da RTVE televizyonu için muhabirlik yapan Natalia Escudero isimli gazeteci, İspanya'da her yıl düzenlenen Noel çekilişini sunduğu esnada, büyük ikramiyenin kendisine çıktığını zannetti.
Adana'nın Seyhan ilçesinde yol kenarında ölü bulunan Suriyeli işçi Mustafa el Recep'in çalıştığı fabrikada öldüğü, cenazenin ise patron tarafından yol kenarına attırıldığı ortaya çıktı.
İşçi İttifakı, asgari ücret belirlemelerinde işçileri temsil etmeyen Hükümet-Türkiye İşverenler Sendikası-Türk-İş üçlüsü protesto ederek taleplerini dile getirdi.
Aynı yerinden kaç kez kanar insan? Zaman her şeyin ilacı mıdır? Geçmiş sadece geçmişte kalabilir mi? Kin ya da intikam her zaman kötü müdür?..