“Burası o kadar büyük bir yer ki, içeriye giren onca işçi bir anda kayboluyor. Üç vardiya çalışıyoruz. Yani fabrika hiç durmuyor. Buraya yeni başlayanların iyi karşılandığını söyleyemeyiz. Yeni gelene kimsenin istemediği zamanda yemeğe gitmek ve kimsenin istemediği yerde çalışmak düşer. Yemek saati dışında mola yok, oturmak bile yok. Sürekli ayakta olmak hatta koşmak zorundasınız.

Biz iplik üretiyoruz. Makineler o kadar düzenli kontrol edilir ki, hiç durmaz. Olur ya birkaç dakika duracak olursa, hemen pamuk temizlemeye gönderiliriz. Bu tempoya çoğunlukla dayanamadıklarından işçilerin çok giriş çıkışları oluyor.

Aslında eskilerin yeni gelenlere çok ihtiyaçları var. Oları içlerine almamalarının nedeni rekabet olsa gerek. Her ürettiğiniz ölçülüyor. Birbirimizle yarıştırılıyoruz. İncecik ipler yapıyoruz ve makinede bin altı yüz ip aynı anda geçerken kopanları bağlıyoruz. Geç kalırsak arka arkaya kopma devam ediyor. Bu nedenle hep koşmak zorundayız. Zaten bir makineye önlü arkalı koşturmak zorken, yeni gelene kaçırmak istercesine bazen bir buçuk makine veriliyor. Yemeğe en erken yeni gelen gönderiliyor ve geri kalan saatlerde aç kalıyor.

Biz burada sınıf bilinçli işçiler olarak öncelikle işçilerin birbirine karşı tutumlarını ve rekabeti kırmak zorundayız. Patronlar inanılmaz büyük paralarla oynarken bizler asgari ücret alıp en az iki işçinin yapması gerekeni tek başımıza yapıyoruz.

Bütün işçi arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Bizim aramızdaki rekabeti yaratan da bundan kat kat kar eden de patronlardır. Birbirimize karşı değil patronlara karşı örgütlenelim.

Uçak Tekstil’den Bir İşçi"

NOT: Uçak Tekstil, Torbalı'dan sonra Söke'ye de şube açtı. Fabrikanın açılışı patronların söylediklerine göre 40 milyon euroyu aştı. Torbalı'daki tesis, 30 bin metrekareye kurulu ve artık üretim hacmine yetmiyor. Söke'deki fabrika 87 bin metrekareye yerleşmiş. Her ikisinde de yaklaşık iki yüz işçi çalışıyor.

 

(İşçi Temsilcileri Konseyi facebook sayfasından alınmıştır)