Mart maaşları ödenmeyen ve dün iş bırakan KRT TV emekçileri, Maslak'ta bulunan kanal binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Eyleme DİSK Basın-İş Sendikası ve çok sayıda basın emekçisi destek verdi. Basın açıklamasını okuyan KRT TV...
İzmir'de 23 bin belediye işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi imzalandı. "Eşit İşe Eşit Ücret talebiyle çıkılan ve 7 gün süren grev boyunca hedef gösterilen işçiler birliğini korudu. Genel İş Sendikası bir kez daha işçilerin taleplerini...
29 Nisan gecesi 1 Mayıs kapsamında İstanbul'da yapılan polis operasyonu sonrası tutuklanan Özgür Gelecek gazetesi muhabiri Perihan Erkılınç tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Zindanı'ndan meslektaşlarına mektup gönderdi.
DİSK Dev Turizm-İş Sendikası’na üye Beltur A.Ş. işçileri, Şişli'de eylem yaparak “İnsanca yaşanacak ücret istiyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde İZELMAN, İZENERJİ ve EGEŞEHİR'de çalışan 23 bin işçi greve çıktı. Daha grev başlamadan karalama kampanyası başlatan İZBB Başkanı Cemil Tugay bizzat çöp toplayarak grev kırıcılığa soyundu. Esnafı ve gençleri yanına...
Gezi Ayaklanmasının 12. yılında Antakya'da yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. KESK-TTB Koordinasyon Merkezinde toplanan Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, "Karanlık Gider Gezi Kalır" şiarıyla yürüyüşe geçti.
İstanbul'da Gezi Ayaklanması'nın 12. yılında yasaklamaya ve Taksim'in barikatlarla kapatılıp polis ablukasına alınmasına rağmen yüzlerce kişi Taksim Mis Sokakta toplandı. Basın açıklamasının ardından gençlik örgütlerinn polis barikatını yıkması...
Mücadele Birliği Platformu, Devrimci Öğrenci Birliği, HDK Gençlik Meclisi, Gençlik Komünleri, DEM Parti Gençlik Meclisi, Nurhak Savaşçıları Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan ve Kadir Manga'yı anmak için Karacaahmet Mezarlığı'nda bulanan Sinan...
12 yıl önce yaşanan Haziran - Gezi Ayaklanması, hala belleklerde. Gerek sermaye sınıfının “Gezi” kabusları ile yıllardır saldırılarını sürdürmesi, gerekse geçtiğimiz haftalarda yaşadığımız Mart Ayaklanması’nın her aşamasında toplumsal hafızamızda...
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan Genel-İş Sendikası üyesi 23 bin işçinin toplu iş sözleşmesinin tıkanması üzerine başlattığı grev üçüncü gününde sürüyor.
"Nurhak sana güneş doğmaz/Uçan kuşlar yuva kurmaz"... Sinanlar için böyle ağıt yaktı emekçi halklar. Çünkü Sinanlar, Denizler, emekçi halkların yüreklerinde hiç sönmeyen bir ateş yakmışlardı. Sinan'ın dediği gibi: "Bir kısmımız ve hatta hepimiz...
Eylemlerinin 3. haftasında, Queen Tarım işçileri ile dayanışma eylemleri sürüyor. 30 Mayıs Cuma günü İstanbul ve İzmir’de yapılan eylemlerle Danimarkalı Queen Flowers’ta çalışan kadın işçilerin sesi bir kez daha duyuruldu.
Gezi, halkların özgürlüğü doyasıya içine çektiği günlerin adıydı. HBDH Yürütme Komitesi, Gezi Ayaklanmasının 12. yılında bir açıklama yayınladı ve “Faşizmi Yıkacağız, Özgürlüğü Kazanacağız! Yaşasın Gezi Halk Ayaklanması!” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 6 aydır süren toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle, İZELMAN, İZENERJİ ve EGEŞEHİR'de çalışan 23 bin işçi greve gitti. Sendika temsilcileri masada çözüm çağrısı yaparken, işçiler dün gece 22.30...
Tüm Emeklilerin Sendikası Denizli Şubesi üyeleri Candoğan Parkı'nda eylem yaparak emeklikerin açlığa mahkum edilmesine "Artık yeter" dedi.
Gençlik, özellikle öğrenci gençlik, Mart 2025 Ayaklanmasından bu yana, devrimci mücadelenin etkin bir gücü olarak öne çıktı. Bu eğilim devam ediyor ve bundan böyle bir devamlılık göstermesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
Dinci-faşizmin ve tekelci sermayenin heyecan ve hevesle beklediği fesih kararını, UKH nihayet açıkladı. Faşist basın “elli yıllık bela”dan kurtulmanın sevincini yansıtan manşetler döşedi. Kambersiz düğün olur mu? Cümle reformizm bu sevince ortak oldu. Hatta, tutamadılar kendilerini, fesih kongresinde Lozan’ın tarihi anlamını ifşa eden sözlere sermaye cenahıyla aynı tondan öfke kustular. Sevinçte bir, tasada bir. Reformizmin gerçek içeriği hiç bu kadar belirginleşmemişti.
Bir düzeltmeyle başlamak gerekir: tekelci sermaye sınıfı ve onun politik iktidarı olarak dinci faşist iktidarın dilindeki “Terörsüz Türkiye” ifadesi, “Devrimsiz Türkiye” anlamındadır; bunu anlatıyor ve bunun için kullanılıyor.
Devrimci öğrenci gençlik hareketi güçlenerek, devrimci niteliğini derinleştirerek sürüyor. Şimdilik hareketin öncülüğünü İstanbul üniversite öğrencileri yapıyor. Ama bu, diğer kentlerdeki üniversite öğrencilerinin harekete “sessiz” kaldıkları anlamına gelmiyor. Diğer kentlerdeki yüksek öğrenim gençliği de tam bir kaynaşma içinde. Hareketi izliyor, kendi aralarında tartışıyor, yeni yeni örgütlenme biçimlerini bulmaya çalışıyorlar.
PKK kurucu önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat 2025 tarihli çağrısıyla başladığı kabul edilen süreç, 5-7 Mayıs tarihinde yapıldığı ve “PKK'nin örgütsel yapısının feshedilmesi kararının” alındığı açıklanan PKK 12. Kongresi ile yeni bir aşamaya evrilmiştir.
“Denizlerin nabzı hala bu meydanda atıyor”... Tarihsel bir gerçeği, bu kısacık tümcede çok çarpıcı bir şekilde dile getirdi İstanbul Üniversitesi öğrencileri.
Denizlerin ölümsüzleşmesinin üzerinden 53 yıl geçti. Bu yarım asrı aşkın tarihte halklarımızın bilincine ve yüreğine gömülen Denizler, birer devrim meşalesi olarak yanmaya devam ediyor. Sermaye egemenliği ve faşizm onların ismini her duyduğunda, onların görsellerini her gördüğünde, gençliğin "Denizler Gibi Olacağız" andını her işittiğinde, korkunun o derin soğukluğunu hissediyor.
Daha önce de işaret ettiğimiz gibi bu 1 Mayıs ciddi bir ayrışmaya, burjuva uzlaşmacılığın, militan reformizmin teşhir olmasına, deyim uygunsa emek hareketinin bu safralardan kurtulmasına vesile oluyor. İyi de oluyor. Herkes ait olduğu yere!..