Hazine ve Maliye Bakanı Damat Berat, 2020-2023 döneminde uygulamayı düşündükleri “Yeni Ekonomik Program”ı açıkladı. Aslında herkesin televizyonlarının karşısına geçip ne diyeceğini merakla takip etmesi gerekir öyle değil mi?
Bir çoğumuz 1931’de Berlin’de Dahlem Protestan Klisesi’ne papaz olarak atanan Martin Niemöller ismini duymamışızdır; ama onun ünlü “Naziler komünistleri alırken sesimi çıkarmadım, evet, ben bir komünist değildim. Sosyal demokratları hapsettiklerinde sesimi çıkarmadım, evet, bir sosyal demokrat değildim. Sendikacıları almaya geldiklerinde sustum, evet, ben bir sendikacı değildim... Sıra Yahudilere ya da diğerlerine geldiğinde ise ben zaten toplama kampındaydım” sözünü duymayan neredeyse yok gibidir.
Bahçeli’nin işaret fişeği ile hedef tahtasına oturtulan Türk Tabipler Birliği(TTB) 72. Kongresi'ni yapıyor Ankara'da. Afrin savaşına karşı çıktığı için de saldırıya uğramıştı Tabipler Birliği. Dinci faşist iktidarın bu saldırılarına gönderme yaparak “Salgına ve Savaşlara Karşı Mücadeleye Devam” pankartı astı hekimler kongre salonuna.
Bu söz son süreçte Türk egemenleri tarafından sıklıkla kullanılmaya başladı. En son yine Çavuşoğlu, Ermenistan-Azerbaycan gerginliği dolayımıyla kullanmış; “Çözümsüzlükten fayda sağlayacağını düşünen Ermenistan yine haddini aşmıştır, bu defa yanıtını sahada almaktadır. Sahada ve masada can Azerbaycan’ın yanındayız” demiş.
Ekonomik ve siyasi kriz büyüyor. İktidarları sallanıyor. Hem de öyle böyle değil! Ayakta durabilmek için baskı ve zordan başka seçenekleri yok. Yıllardır halka yalan söyleyerek yaratmaya çalıştıkları algı yönetimi de artık işe yaramıyor. Artık “Herkes biliyor geminin su aldığını / herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini / zarların hileli olduğunu”...