ABD hazinesine bağlı Mali Suçları Engelleme Ağı (FinCEN)’e sunulan Şüpheli Eylem Bildirimi (SAR) raporlarında AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen Çalık Holding’e bağlı Aktif Bank için ciddi iddialar bulunuyor.

Bu iddialara göre Aktif Bank, 6 Haziran 2013 ile 1 Temmuz 2014 tarihleri arasında BNY Mellon ve Bank of America hesapları üzerinden toplam 91.6 milyon dolarlık “şüpheli” para transferi yapmış. Para transferi yapılan şirketler arasında Afganistan’daki Taliban’a destek olmakla ya da İran’a yaptırımları delmekle suçlanan şirketlerin yanı sıra pornografi ve online kumar siteleri de bulunuyor! Bunda çok şaşılacak bir şey bulunmuyor; zira dinci faşizmin tepeden tırnağa bu tür işlere battığı biliniyor. Şimdinin Hazine ve Maliye Bakanı Damat Berat’ın 2013 sonuna dek Çalık Holding’in CEO’su olarak görev yapmakta oluşu ise, deyim yerindeyse bu duruma tüy dikiyor!

BNY Mellon’un FinCEN’e yaptığı bildirime göre Aktif Bank, 2 Aralık 2013 ile 31 Mart 2014 tarihleri arasında 52.6 milyon dolarlık işlem gerçekleştirmiş. 27 Mayıs 2014 ile 1 Temmuz 2014 tarihleri arasında ise 35.4 milyon dolarlık 573 adet “şüpheli” para transferi yapılmış!

FinCEN dosyalarına göre, Taliban’a yapılan aktarımlar New Kabul Bank üzerinden yapılmış. Bahsi geçen banka ise yolsuzluk geçmişiyle tanınıyor. İşin ilginç tarafı bu banka hakkındaki yolsuzluk iddialarının ortaya çıkmasından 3 sene sonra da Aktif Bank bu banka ile çalışmaya devam ediyor.

FinCEN raporları adeta kimin ne kadar kirli çamaşırı varsa ortaya döküyor (tabii ABD tekellerini korumaya özen göstererek!). Buradan etrafa pis kokular yayılıyor. Emperyalist-kapitalist sistemin nasıl bir cüruf yığını üzerinde oturduğu bir kez daha ifşa oluyor.

Denilecektir ki, “bu kaçıncı ifşaat”? Doğrudur; emperyalist-kapitalist sistem her tür insanlık suçundan doğan paracıkların yunup yıkanmasıyla bütçe denkleştirmekte pek mahirdir. İnanmayanlar 100 dolarlık banknotların ve 500 Euroluk banknotların ne işe yaradığı konusunda şöyle ufak bir araştırma yapsın yeter. Bu banknotların FED ve ECB için nasıl bir “faizsiz borçlanma” rolü oynadığını, bu haliyle kara para trafiğinin herkesçe bilinen başrol oyuncuları olduklarını görebilir. “Saygın” kapitalist kurumların nasıl bir çürümüşlük üzerinde oturdukları daha net anlaşılabilir böylece. Kayıt dışı ekonomi, bildiğiniz ekonomiye içerilidir artık. “Narko-ekonomi” ve her türden kara para olmaksızın bir kapitalist ekonomi, varlığını bir gün bile sürdüremez! Bu artık borsa oyunları ile birlikte emperyalist-kapitalist sistemin olmazsa olmazı haline gelmiştir.

İddiaların Türkiye’ye uzanmasından birilerinin “dünya devi” olmaya çalışan Türkiye’nin “önünü kesme” çabası olarak yorumlarına mazhar olacağını bilmiyor değiliz; ama bir o kadar da “ateş olmadan yerden duman çıkmayacağı”nı da biliyoruz!

Gerçeklerin işte böyle er ya da geç ortaya çıkmak gibi huyları vardır! Siz halkın önünde dürüst-dindar-ahlaklı pozlarına bürünürsünüz; ama bir yerlerde yediğiniz hurmalar gün gelir kapıyı bacayı tırmalar!

Bank of America, FinCEN’e sunduğu raporda Aktif Bank’ın hesap hareketlerine bakarak bankayla olan ilişkisini sonlandırdığını açıklamış. Bu da tam bir “tencere dibin kara, benimki senden kara” olayı!

Bir bütün olarak bütün sermaye dünyası insana “Bu kadar olur” dedirtecek kadar boylu boyunca suça, çirkefe batmış durumda. Şimdi birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökme yarışına girmiş durumdalar. Öyle görünüyor ki geçen sürmanşette bahsettiğimiz gibi Pandora’nın Kutusu açıldı ve bütün pislikler ortaya saçıldı. Bunlarla başedecek umut mu? Onu şimdi sadece komünistlerin yüreğinde ve bilincinde, daha çok da eyleminde bulabilirsiniz.