< < "Yaşayanlar Görecek / İşler Yürüyecek”

Yaşar Bulut (Agit), 1993 27 Ağustosunda ölümsüzleştiğinde, “Ben Leninist Parti’nin ilk ölümsüzleşen gerillası olacağım” sözünü yerine getirmiş oldu.

1973 yılında Kars'ın Arpaçay ilçesinde doğdu. İlk gençlik yıllarında Kürt Halkının yükselen ulusal mücadelesinden etkilendi; yine de bir proleter olarak her zaman sınıf mücadelesinin önde olması gerektiğine inandı.

İşyerinde tanıştığı bir Devrimci Emek okurunun davetiyle 1991 yılında Bursa’da yapılan bir işçi mitingine katıldı ve Leninistlerle tanıştı. Bu mitingde faşistler, Devrimci Emek özel sayısını dağıtanlara saldırınca, Leninistlerin saldırıya anında karşılık vererek onbinlerce insan arasından bu saldırıyı yapanı bizzat bularak cezalandırmaları onu çok etkiledi. Tam aradığı "kemikkıran parti" ile karşılaştığını anlayarak hızlı bir tanıma ve öğrenme sürecine girdi, kafasındaki sınıfsal ve ulusal sorunlara cevap buldu.

Artık bir leninist olan Yaşar Bulut, Paşabahçe Fabrikası’nda işçilerin eyleminde de işçilerle omuz omuza idi ve burada gözaltına alınarak 12 gün boyunca şubede kaldı.

Leninist saflara ilk adım attığında hep askeri alanda görev almayı istemiş olan Yaşar Bulut, o yıllarda kurulan Leninist Gerilla Birlikleri'nin ilk işçi savaşçılarından biri oldu. Ve 25 Ağustos 1993’te devrimci bir kamulaştırma eyleminde çıkan çatışmada yaralı olarak yakalandı...

Hastaneye götürüldüğünde vücudunda tam 14 mermi vardı ve olay yerinde 3 bekletilmişti. Bu süre zarfında işkenceye maruz kalmış, dövülmüş ancak ağzından slogan dışında hiçbir söz çıkmamıştı. Yoğun bakımdan çıkarıldığında da kafasına silah dayanarak sorguya alınsa da, bu komünist işçinin, leninist gerillanın ağzından parti sloganlarından başka cevap çıkmamıştı.

Ve 27 Ağustos'ta Terörle Mücadele Şubesi’nde polis tarafından işkence ile katledildi. Leninist Parti’nin bu ölümsüzleşen ilk gerillasından geriye yoldaşlarına kalan devrime adanmış yaşamı, mücadelesi ve çok etkilendiği Çernişevski'nin Nasıl Yapmalı kitabından alıntı "Qui vivra verra/ Et çaira, et çaira" ("Yaşayanlar görecek/ işler yürüyecek, işler yürüyecek") sözleri kaldı.