Sermaye devletinin 19-26 Aralık 1978’de gerçekleştirdiği Maraş Katliamı’nın, 19 Aralık 2000’de 20 cezaevinde birden gerçekleştirdiği vahşi katliamın ve bu katliama karşı sergilenen görkemli başkaldırının, 28 Aralık 2011’de gerçekleşen Roboski Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla Basel’de bir yürüyüş ve miting düzenlendi. Katliamları unutmamak, unutturmamak için yapılan eylem, Birleşik Devrim Dergisi’nin de aralarında bulunduğu Türkiyeli ve Kürdistanlı örgüt ve kurumlar tarafından düzenlendi.
Zindanlar, devrimci mücadelenin kararlı bir şekilde verildiği, bu mücadelenin en sert şekilde yaşandığı yerlerdir. Toplumsal mücadele büyüdükçe, bu mücadele sokaklara yansıdıkça zindanlar, mücadelenin önemli alanlarından biri haline gelir. Devletin dışarıda kontrolü sağlama politikaları içeriye de yansır. Devlet toplum üzerinde denetimini sağlamak için önce devrimci tutsakları teslim almak gerektiğinin bilinciyle saldırır zindanlara; tıpkı 19 Aralık 2000'de yaptığı gibi.
İşkence, burjuvazinin itiraf ettirmek-ifade almak kadar, korku salmak için de uzun süredir kullandığı bir yöntem. Bunun son yaşanan örneği, İstanbul’da 16 Aralık günü gözaltına alınan Birgül Mızrak ve Göksel Dillibal oldu.
“Dört ateşten gün, dört ölümden gece. Bir tarafta düzenin, faşizmin tepeden tırnağa silahlı cellatları, diğer tarafta tepeden tırnağa cesaret, baştan sona cüret kesilmiş, ateşe atılacak yüreklerinden, kurşunlara siper edecekleri bedenlerinden başka bir şeyi olmayan devrimci tutsaklar. 19 Aralık Zindan katliamı işte böyle eşitsiz bir savaşın, bu savaşın sonunda işlenen kanlı bir katliamın tarihidir.
Dün akşam saatlerinde Sincan Çocuk Kapalı Cezaevinde gardiyanlarla çocuklar arasında yaşanan bir kavga sonucu, Cezaevine çok sayıda ambulans geldi.
İstanbul'da emek ve demokrasi güçleri yoksulluk, işsizlik, iş cinayetleri, işten atma ve güvencesizliğe karşı Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda miting düzenledi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ve Özgür Hukukçular Platformu Tekirdağ F ve T Tipi Hapishaneleri'nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları raporu İHD İstanbul Şubesi'nde yapılan basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı. Raporu hazırlayan hukukçular, bazı uygulamaların hapishanelere göre değişiklik gösterdiğini belirtirken, yaşanan hak gasplarının işkenceye varan tecrit ve uygulamalar haline dönüştüğü, mahpusların yaşamlarının ağır tehdit altında olduğuna dikkat çekildi.