Geçen Pazar günü, 13 Kasım'da İstanbul'da İstiklal caddesinde gerçekleşen bombalı saldırı altı yurttaşımızın yaşamını yitirmesine, onlarcasının yaralanmasına yol açtı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dinci faşist iktidarın uyuşturucu parasını bütçe açığını kapatmak için kullanmasıyla ilgili açıklamaları gündeme oturmuş görünüyor.
“Erdoğan, partisi ve iktidarıyla gitsin” diyorlar. Kim diyor diye sormaya gerek yok. TİP'ten EMEP'e, Sol Parti'den TKP'ye kadar akla gelen tüm yasal sol partiler, hatta kendine “devrimci”yim diyen kimi hareketler de aynı şeyi söylüyorlar.
Türkiye ve Kürdistan emekçi sınıflarının, ezilen halklarının kafasında, bilincinde iki önemli konunun son derece açık olması gerekir.
Bunlardan birincisi, kurtuluşun tek yolunun Birleşik devrimden geçtiğidir. İki ülkenin yoksul, ezilen emekçi halklarına bir devrim gerek!
Dünya, tarihi bir kırılma noktasından mı geçiyor? Bu sorunun yanıtı çok net: Dünyanın tarihi bir kırılma noktasından geçtiği kuşkusuz. Leninist Parti'nin uzun süredir üzerinde ısrarla durduğu ve iki ülkenin devrimci güçlerine tüm yönleriyle anlatmaya çalıştığı bu gerçek, şimdi başkaları tarafından da görülüp kabul ediliyor.