Bir sınırda salınıp duruyor yaşlı dünyamız. Köklü bir dönüşümün, bir sıçramanın eşiğinde. Son çeyrek asırdır devasa gösterilerle, isyan ve ayaklanmalarla, devrimci kalkışmalarla, devrimlerle sarsılıp duruyor.
Sanıyorlar ki fırlayan döviz fiyatları indi diye, her şey sütliman olacak. Milyonlar rahat bir nefes alıp “oh” diyecek!
Bir toplum patlama noktasında olduğunu daha nasıl anlatsın! Böyle bir kadere razı gelmediğini, köklü değişiklikler istediğini daha nasıl ifade etsin!
Dinci-faşist iktidar toplumun içine bir bomba attı. Ve bombanın infilak etmesini geriye çekilip izlemeye başladı. Son günlerde yaşanan gelişmeleri böyle tanımlasak yanlış olmaz. Elbette bu adımları atarken bir amacının olduğu ortadadır; yıkım, sefalet, açlık.
Emperyalist kapitalist sistemin yarattığı karanlık her geçen gün koyulaşıyor, şafak sökmeye yakın.