54 yıl önce, işçi sınıfı 15-16 Haziran günlerinde İstanbul sokaklarında eyleme geçerken, biliyor muydu bunun kısa süre içinde tüm ülkeye yayılacağını ve ayaklanmaya dönüşeceğini?
Hayır sanmıyoruz. On yıldır süren irili ufaklı protesto ve eylemlerin birikim ve sonucuydu bu eylem. İşçiler kendilerinin kurdukları ve örgütlendiği DİSK’in örgütlenmesinin önüne baraj getirerek fiilen çalışmalarının engellenmesi yasalaşınca, bardak taşmıştı. İşçiler önce üretimi durdurdu, sonra işyerleri önüne çıktı, ama fabrika önlerinde kalamadı ve hızla İstanbul caddelerini, meydanlarını doldurdu.
İlk gün 140 bin işçi yürüyüşe geçti. Yürüyen işçilerin önü polis barikatları ve jandarma ateşi ile kesildi. Avrupa ve Asya kıtalarından bölüklerle yürüyüşe geçen işçi kolları bir araya gelmesin diye köprüler havaya kaldırıldı. Yüz binlerce işçi İstanbul'un her yanından anayolları keserek, barikatları aşarak zaptedilmez bir öfkeyle sınıf savaşımları tarihine ölümsüz bir darbe vurdu. E-5’te yürüyen, Köprülerin kaldırılmasına karşı teknelere sandallara binerek hedeflerine ilerleyen işçiler, Gebze, Tuzla, İzmit, Çayırova ve pek çok işçi havzasında işçilere ilham oldu ve kıvılcım bozkırda hızla yayıldı.
2 gün boyunca yaşanan eylem ve çatışmayı durdurmak, işçilerin önüne set çekebilmek için, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler “Anayasamız her türlü toplantı ve yürüyüşlerin silahsız ve saldırısız olacağını emreder. Bizler Anayasaya sımsıkı bağlı işçiler olduğumuz için, hiçbir hareketimiz Anayasaya aykırı olamaz. Ne var ki bizim aramıza çeşitli maksatlar güden kişiler, çeşitli kılıklara bürünerek girebilirler. Hatta kötüsü, gözbebeğimiz şerefli Türk ordusunun bir mensubuna kötü maksatla taş atabilirler. Tahrikler yapabilirler. DİSK Genel Başkanı olarak sizleri uyarıyorum." dedi. Sermaye aynı şekilde panikledi ve acilen meclisi toplayıp "ihtilal provasını ezme, müesses devlet düzenini koruma" açıklamasıyla 16 Haziran akşamı sıkıyönetim ilan etti...
DİSK’in işçileri durdurmasının ardından Türkler ve DİSK Yürütme Kurulu gece yarısı evlerinden toplandı, 80 fabrika temsilcisi sendikacı ve 422 işçi gözaltına alındı, binlerce fabrikada öncü işçi işten atıldı... 2 günlük bir ayaklanmanın önüne böyle geçildi.
15-16 Haziran günü tarih yasan işçiler nasıl tarih yazacaklarını düşünmemişlerse, ilerleyen yıllarda yaşanacak ayaklanmalar da bu yolu izledi. 54 yıl boyunca işçileri, emekçileri, yoksul halkları bir genel bahane sokaklara dökmeyi, devasa gövdeleri ile sermayenin karşısına diken çok sayıda ayaklanma yaşandı. 15-16 Haziran’daki işçilerin açtığı bu yol, onyıllar boyunca ilham kaynağı oldu. İşçilerin, emekçilerin her sokağa çıkışında sermaye sınıfı, 15-16 Haziran Büyük İşçi Ayaklanması’nın deneyimi ile kabusları canlandı.
Selam Olsun 15-16 Haziran Ayaklanması’nı Yaratanlara