Tevgera Jinên Azad, TSK'nın Rojava'da, 'Barış Pınarı' adıyla sürdürdüğü savaşa ilişkin basın açıklaması yaptı. "Bu saldırılar sadece Kürtlere yönelik olmakla kalmayacaktır" diyen kadınlar herkesi bu savaşa karşı güç birliği oluşturmaya çağırdı.

İSTANBUL - Tevgera Jinên Azad (TJA), HDP İstanbul İl binasında TSK'nın Rojava'da sürdürdüğü savaşa ilişkin basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısının yapıldığı salona "Yaşamı İnşa Eden Biz Kadınlar Yaşamı Öldüren Zihniyete Hayır Diyoruz" yazılı pankartı asan TJA'lı kadınlar, Türk Devleti'nin ÖSO ile beraber yürüttüğü ve 'Barış Pınarı Harekatı' adını verdiği Rojava merkezli Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarının insanlık adına telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağı a dikkat çekti.

Türk Devleti'nin başlattığı bu savaşın DAİŞ çeteleriyle birlikte daha da büyüyeceğini ve bu saldırının  sadece Kürtlere yönelik olmakla kalmayacağını vurgulayarak "Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan Arap, Asuri, Ermeni ve Süryani haklarına da yönelecektir. Sonucunda ise yine göçler ölümler tecavüzler ve yıkımlar gerçekleşecektir" dedi.

2011 yılında başlayan Suriye Savaşı sonrasında 3 milyon insanın zorla yerlerinden göç ettirildiğini, açlık ve susuzlukla, ölümlerle ve katliamlarla yüzyüze kaldıklarını ve kendi topraklarında yaşam bulmaları gerekirken dünyanın dört bir yanına dağılan halkların mülteci olarak yaşamlarını sürdürme mücadelesi verdiklerini hatırlatan TJA'lı kadınlar "Yeni savaş yeni göçler demektir aynı zamanda. Biz Kadınlar biliyoruz ki, barbarlar ordusunun ilk yönelimi her savaşta olduğu gibi yine kadınlar ve çocuklar üzerine olacaktır" dedi.

3 Ağustos 2014 yılında da IŞİD'in Şengal'e yönelik ilk saldırısında 7000 Ezidi kadın ve çocuğun köle pazarlarında satıldığını, defalarca tecavüze uğradığını, türlü işkence ve şiddet çeşitlerine maruz kaldığını hatırlatan TJA'lı kadınlar yine soykırımlar yaşanacağını belirtti.

Barbar DAİŞ çetelerine karşı en büyük savaşı veren onları yenilgiye uğratan Kürtler iken Rojava'da 11 bin savaşçının yaşamını yitirdiğini  ve bu savaşın Kürtlerin ve orada yaşayan halkların kazanımlarına yönelik bir saldırı ve demografik yapının değiştirilmesi harekatı vurgulayan kadınlar Türk devletinin 'Barış hareketı' dediği 'Zeytin Dalı' harekatının da katliam ve istikrarsızlık getirdiği hatırlattı.

TJA'lı kadınlar "Tarihi sorumluluğumuz gereği Rojava'da yaşayan halkların ve inançların yalnız olmadığını ortaya koymaya yaşanacak tüm savaş suçlarına karşı güç birliği içerisinde olmaya davet ediyoruz" diyerek  Bu suça ortak olmamak için kadınların sol sosyalistleri, insan haklarından yana olan ve savaş istemeyenlere harekete geçmeye uluslararası tüm yetkili makamlara çağrılar yaparak harekete geçirmeye ve operasyonların durdurulması için sesimize ses olmaya davet etti. Kadınlar sözlerini "Yaşamı inşa eden biz kadınlar yaşamı öldüren zihniyete 'Hayır' diyoruz. Biji Berxwedana Rojava!" diyerek tamamladı.