İzmir'de Devrimci Öğrenci Birliği, Yeni Demokrat Gençlik, Öğrenci Faaliyeti ve Kaldıraç 18 Mayıs günü saat 19:00'da Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler nezdinde Mayıs ayında ölümsüzleşen devrimcileri andı.
Saygı duruşuyla başlayan anmada sık sık "Mahir, İbo, Deniz, Sürüyor Sürecek Mücadelemiz", "Mayıs Şehitleri Ölümsüzdür", "Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya", "Katillerden Hesabı Gençlik Soracak", "Bijî Berxwedana Zindanan" sloganları atıldı. Anmada okunan basın metninde gençliğin örgütsüzleştirilmek istendiğine vurgu yapılarak "Bugün emeğimizi hatta bir bütün geleceğimizi ve yaşamımızı yok pahasına sisteme sunmamızı isteyen sömürgeci asalaklar bizi örgütsüzlüğe mahkum etmeye çalışıyor. Egemen sınıflar, her türlü şiddet ve baskı aracıyla halk gençliğine saldırırken, toplumu yalnızlaştırmayı ve örgütsüzleştirmeyi hedefliyor." denildi.
"Sömürücü, ırkçı ve erkek egemen sistemin her cepheden ezilenlere saldırdığı bu süreçte Türkiye Devrimci Hareketinin ölümsüzleşenlerini, mihenk taşlarını anmayı kendimize görev biliyoruz. Mayıs ayında yıldızlaşanlarımızın bize bıraktığı mirastan öğrenerek, üzerine katarak ezilenlerin mücadelesini büyüteceğiz. Mayıs ayında yıldızlara uğurladığımız; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Arslan İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer, Dörtler, Sinan Cemgil, Hasan Ocak... ve daha nice devrimci her biri yüreklerinde bir yangınla girdiler bu yola. O yangını harlama görevini ise bizlere, yoldaşlarına bıraktılar." denilen açıklamada onların mücadele bayrağını yükseltme çağrısı yapıldı.
Mayıs ayında ölümsüzleşen tüm devrimcilerin halklarına ve yoldaşlarına bıraktıkları devrimci mirastan bahsedilen açıklamada "Gençliğin militan ruhunun simgesi Deniz Gezmiş ve yoldaşları, bugün devrimci gençliğin yolunu aydınlatan birer meşaledir. 6 Mayıs 1972’ de ölümsüzleşmelerinden bu yana onları katleden devletin anlayışı bugün gençliğe yönelen saldırılarla sürüyor. Buna karşı Denizlerden devraldığımız devrim ve direniş mirasını taşımayı, büyütmeyi sürdüreceğiz. Enternasyonal devrimci Haki Karer, bu topraklarda faşizmin kalbine saplanmış bir hançerdir. Kawa'dan devraldıkları direniş ateşleriyle 4 yurtsever; Eşref Anyık, Ferhat Kurtay, Necmi Öner ve Mahmut Zengin hapishanelerdeki direniş geleneğinin yükselticileri olarak özgürlük mücadelesinin mihenk taşlarındandır. Bugün ülkenin dört bir yanında devrim mücadelesi yolunda tutsak düşenlerimiz onlardan aldıkları direniş ruhu ile teslimiyeti reddediyorlar; direnişi yaşamlarına işliyorlar. İbrahim Kaypakkaya, işkence hanelerde ser verip sır vermeme geleneğini başlatalı 50 yıl oldu. Kaypakkaya, öğrenci eylemlilikleri içerisinde başladığı devrimci mücadelesini, köylülerin toprak işgallerinde ve işçilerin grev çadırlarında, fabrika işgallerinde sürdürdü." denildi.
Ezilenlerin kendi gücünden başka kurtarıcısının olmadığı vurgulanan açıklamada "Gençlik olarak bulunduğumuz her alanda onların yaşam ve pratiklerinden öğrenmeye, devrimci mirası taşımaya devam edeceğiz! Bugünkü mücadelemiz kendi yaşamlarını devrimci mücadeleye feda eden yoldaşlarımızın yarattığı değerler üzerinden yükseliyor. Bu çelik aldığı suyu unutmayacak." denildi.
Açıklamada Devrimci Öğrenci Birliği adına gerçekleştirilen konuşmada "Bundan tam 50 yıl önce katledilen devrimci önder İbrahim Kaypakkaya'yı ve Mayıs ayında ölümsüzleşen devrimcileri anmak için bugün buradayız. 6 Mayıs'ta Ulucanlar Zindanı'nda idam edilen 3 devrimci önderimiz Deniz, Yusuf ve Hüseyin, okul sıralarında başlattıkları devrimci mücadelelerini filistindeki gerilla kamplarına taşıdılar. Oradan bu topraklarda yaşanan bütün fabrika işgallerine, toprak işgallerine taşıdılar. Denizler devrimci mücadelenin nasıl yürütülmesi gerektiğini biz devrimci gençliğe açıkça gösterdiler. 71 devrimci çıkışının bütün önderleri gibi İbrahim Kaypakkaya da düzen siyasetinin içinde kalan bütün anlayışları reddederek gerçek bir komünist gibi yaşamış savaşmış ve öyle de ölümsüzleşmiştir. Onların açtığı yol bugün biz devrimci gençliğin adımlaması gereken yolun ta kendisidir. Bu mücadelede bütün düşenler elimizde bayraktır. Bugün onların yükselttikleri kavga bayrağını daha da yükseğe çekmek bizim en büyük görevimizdir." denildi. Anma alkışlarla sonra erdi.