“Bu toprağa iki şey yazılacak; Onur ve Kavga..." diyen Mücadele Birliği Platformu, depremde kaybettiğimiz Onur yoldaşımızı Antakya Asri Mezarlığı’nda mezarı başında andı.
Yoldaşlarının, ailesinin, dostlarının, Antakya halkının katıldığı anmaya, Partizan ve inşaat işçileri de katılarak destek verdi.
Saat 11.00’de Onurumuzun başucunda toplanıldı ve anma saygı duruşu ile başladı. Anmada konuşmalar yapıldı, Onur için yazılan bir şiir okundu.
Mücadele Birliği Platformu adına yapıldı ilk konuşma ve “Acılarımıza tutunarak ayakta durmaya çalışıyoruz, aynı zamanda öfkemizi örgütlüyoruz. Bize bugün bunları yaşatanlara bir gün hesap soracağımızın ve bunun çok yakın olduğunun bilinciyle bugün buradayız, Onur'u anmak için bir araya geldik.
Onur Antakya'da doğup büyümüş, uzun yıllardır mücadele etmiş biri olarak belki bir çoğunuzun kapısını çalmıştır, bir çoğunuzla denk gelmiştir, belki bir dergi dağıtmıştır, belki bir etkinliğe davet etmiştir, belki de kendini evinizde, dost sohbetinizde Onur'u tanımışsınızdır. O yüzden hepinizi burada görmek çok anlamlı.
Onur yoldaş bize milyonlarca insanın Gezi'de yarattığı o dalgayla gelen yoldaşlardan biriydi. O iyi niyetiyle, temiz kalbiyle mücadelesini sürdürmeye devam etti. Gezi'den sonra burada Ayışığı Ekin Sanat Derneği'nde faaliyetlerine devam etti. Denizlerin yoldaşları olan bizlerin, Mücadele Birliği Platformu'nun bir neferiydi, bir mücadele insanıydı. Biz onu en çok sanat çalışmalarıyla bildik, tanıdık. O, Antakya'nın bir çocuğuydu.” denildi.
Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) adına yapılan konuşmada da “Bu depremi katliama çeviren bu faşist sistemi yıkmak, Onur yoldaşın hayatını adadığı devrim mücadelesini zafere ulaştırmak için, Denizler gibi, Kenanlar gibi, Onurlarımız gibi yılmadan, yorulmadan mücadele edeceğiz” denilerek söz verildi.
Adana’dan bir yoldaşı da Onur için yazılan bir şiiri okudu, “Yaşıyorsun… Odamızda / Geçerken günler dışarda çığlık çığlığa / Yanı başımızda kitaplar, şiirler / Bazı bir şiirin orta yerinde / Göz göze geliyoruz… Elin elimizde” dedi.
İnşaat Bir Sen'den Mustafa Akyol konuşma yaptı, “Ben inşaat işçisiyim. Bu inşaatları yaparken bizi öldürmeye devam ettiler üçer beşer. Onlara yetmedi, yıkarken de yüzbinleri öldürdüler. Belki bugün hoşlarına gidiyordur, işçi sınıfı mücadelesinde bir arkadaşımızı kaybetmemiz, onlar öyle sanıyor. Emin olsunlar, yarın görecekler bir fabrikanın önünde, haksızlığa, sömürüye, faşizme karşı mücadele ederken Onur yoldaşımızı kolumuzda görecekler. Ve bunların hesabını birlikte beraber soracağız. Ve yarına da bırakmayacağız” dedi.
Onurumuzun babası da kısa birkaç cümle söyleyerek, “Elindeki ekmeği bizimle paylaşan ve sırtındaki elbiseyi bizimle paylaşan bütün arkadaşlara teşekkür ederiz” dedi.
Deniz Gezmişli kızıl bayraklar ve çiçekler içinde yapılan Onur’un anması hüznün, öfkenin, coşkunun birbiriyle karışmasıyla sona erdirildi.