İsviçre’de HBDH’nin 2. kuruluş yılı selamlandı; Halkların soykırımına devrimle yanıt verelim.
Basel’de yürüyen binlerce kişi Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) ve Çağın Direnişi Efrîn’i selamlarken, Türk devleti ve ortaklarının Efrîn’e dönük soykırım saldırılarını protesto etti.
Basel Kanton Polisi etkinlik öncesi eylem alanını kuşatarak İsviçreli Revolutionäre Aufbau (Devrimci İnşa Örgütü) ve anti-faşist, anti-kapitalist devrimcilerin Efrîn direnişi ile dayanışma eylemine katılımları engellemeye çalıştı. Efrîn direnişinin başladığı günden itibaren İsviçre polisi, özellikle de Basel polisi İsviçreli devrimcilerin, İsviçre Efrîn Rojava Direniş Platformunun düzenlediği eylemliklere katılımını engellemeye çalışıyor, her eylem öncesi ve eylem esnasında provokasyona başvuruyor.
17 Mart günü Basel’de düzenlenen miting ve yürüyüş öncesinde bu tutumunu sürdürdü. Miting başlamadan alanı kuşatmaya alarak İsviçreli devrimcilerin eyleme katılmalarını engellemeye çalıştı, İsviçreli kadın bir devrimci gözaltına alındı. Bunun üzerine yürüyüşe gelen kitle yoğun tepki gösterdi. Yine yürüyüş sırasında Türkiyeli faşistlerin laf atması sonucu kitle faşistlere anladığı dilden sert bir şekilde cevap verdi. Ağır darbeler alan faşistleri polis gözaltına alarak ancak kurtardı. Bu olay sonrası kitleden de gözaltı yapmaya çalışan polise kitle izin vermedi ve polisin bu girişimi başarısız oldu.
Yürüyüşe Emre Bora ve Kenan Aktaş yoldaşların resmi bulunan Almanca “Devrim Savaşçıları Ölümsüzdür” pankartı açan Leninistler, Emre Bora (Sinan Ateş) ve Kenan Aktaş (Taylan Demircioğlu) yoldaşları anmış oldular
Yürüyüş çağın direnişi ve HBDH ve KBDH (Kadınların Birleşik Devrim Hareketi) kuruluş yıldönümü nedeni ile HBDH bileşenlerince ortak organize edildi. HBDH adına yapılan konuşmada HBDH’nin 2. kuruluş yılı selamlanırken, “içinde bulunduğumuz ay biz bölge halkları açısından katliam ve direnişlerin en yoğun olduğu ay. 16 Mart’ta Halepçe Kürt halkımızın kimyasalla katledilmesi, 16 Mart’ta İstanbul Üniversitesinde çıkan devrimci öğrencilere yönelik katliam, 12 Mart Gazide Alevi halkımıza ve devrimcilere karşı katliam, Kürt halkının başkaldırı ve direnişin boy verdiği Newroz ve devrimci yoldaşlığın birbiri için kendini adamanın adı olan 30 Mart Kızıldere’dir. Ve bugün yine bir Mart ayında Efrîn’de halkımız katlediliyor, soykırıma tabi tutuluyor. Bu katliamın, soykırımın tetikçisi faşist sömürgeci Türk devleti, ama bunun asıl faili tüm uluslararası güçlerdir. Rojava devrimini boğmak, Kürt halkımızı soykırımdan geçirmekle aynı zamanda tüm dünya halklarının kurtuluş devrim özlemini boğmak istiyorlar.
Bugün Efrîn’de bedenini siper eden haklarımız ve yoldaşlarımızın yarattığı çağın direnişinde bizlere gösterdiği gibi bu katliam ve soykırım karşısında direnişten başka seçenek yok. Gerek faşist sömürgeci faşist Türk devleti olmak üzere tüm uluslararası güçler karşısında tek seçeneğimiz var, o da devrimdir. Hareketimiz HBDH öncülerimiz Mahirlerin, İboların, Denizlerin ve Mazlumların bizlere bıraktığı miras ve gösterdikleri yolun takipçisi olarak Kobanê de siperlerde örülen yoldaşlığın bilinciyle halklarımıza karşı başlatılan soykırım, teslim alama saldırıları karşısında devrimci sorumluluk ve devrimin ihtiyacı temelinde bu koşullarda ortaya çıktı.
Bugün halklarımıza karşı uygulanan katliam ve soykırım, işgalci sömürgeci savaşın da bize bir kez daha gösterdiği gibi, sömürgeci işgalcilere karşı, uluslararası güçlere karşı devrimden başka bir seçenek yok. Tek seçeneğimiz var O da devrimdir bu vesileyle Halkların Birleşik Devrim Hareketi kuruluşunu selamlıyoruz herkesin bu faşist işgal soykırım karşısında bu katliamlar karşısında birlikte olmaya mücadele yükseltmeye, geliştirmeye çağırıyoruz. Dün Martlarda katlederken belki yüzlerlerdik binlerdik, umutsuzluğa düşmedik işte bugün o katliamlarda daha güçlü çıktık ve bugün yüz binler Milyonlar oldu ve devrime Yürüyoruz devrimi geliştirmek Rojava’daki değerlerimizi savunmanın tek yolu vardır O da mücadeleye daha sıkı sarılmak mücadele yükseltmek, her alanda bu mücadelenin sesi soluğu olmaktır. Bunun için tek seçeneğimiz ve haklarımızın bir arada özgürce bir yaşamı demek olan devrimi. Bunun için devrimi yürüyüşümüzü güçlendirmek, zafere taşımak için herkesi mücadeleye daha sıkı sarılmaya ve birleşmeye, birlikte güç olmaya çağırıyoruz. Tarihte halklarımızın da bizlerde beklediği, omzumuza yüklediği devrimci sorumluk budur” vurgusu yapıldı.
Türkiye, Kürdistan ve İsviçreli kurumların yaptığı konuşmalarla miting ve yürüyüş sona erdi.
İsviçre HBDH