8 Mart’ta kadınlar İzmir’de İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla Alsancak’da toplandı. İzmir Kadın Platformunda EKA yok. Bu platform ağırlıklı olarak feminist çevrelerden oluşmakla birlikte, bütün kadın örgütlerini içeriyor.
Çağrı toplanma, yürüyüş ve basın açıklaması programıyla yapıldığında, OHAL sonrası hiçbir yürüyüşe izin verilmeyeceği herkes tarafından bilinmekteydi. Üstelik Ankara başta olmak üzere 8 Mart eylemlerine saldırılar göz önüne alınınca, bu “yürüyüş” hedefinin nereye varacağı tahmin edildi. 19.00’da başlayan eylemde öğrendik ki, yürüyüşten kasıt, 19.30’da çağrı yapılan “feminist gece yürüyüşü” imiş.
İlk andan itibaren coşkusu ve öfkesi dinmeyen kitle saat 19.30 olduğunda, hala yürüme yoluna barikat kurmuş olan polise karşı “Aç aç! Yolu aç!” sloganı atıyordu.
Platform basın açıklamasını okumaya başladığında kolonlardan gelen sesi “Aç aç! Yolu aç!” sloganları bastırdı. “Jin, Jiyan, Azadi”, “Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları ve benzer sloganlar neredeyse açıklamayı okutmamak için yükseliyordu. Açıklama da bitti.
Polisin hazırlık yaptığını gören çevreler kitleye “oturun, oturun” çağrısı yapmaya başladı. Gençlere “oturmanın yanlış olduğunu” kısaca anlattık. Kısa sürede genç kadınlar alana dağılıp oturanların kalkmasını sağladılar. Bunlar birkaç dakikada oldu. Polisin hazırlık yapmasına karşılık pankartın ve programın olduğu alanın da önüne genç kadınlar barikat oluşturdu. Platform bu kez “Bendir çalacak kadın grubunu” sahneye çağırdı. Kitlenin sesi yine yükseldi. “Aç aç! Yolu aç!” ve sloganlar. Sanki bu kez sloganlar eylemi organize edenlere karşıydı; bendirlerin sesini duymak imkansızdı.
Saatler 20.30’a geldiğinde zaman zaman kitleyle polis arasındaki alan daraldı, biriken kitle barikatları aşmayı denedi. Ve arada sıkışan platform temsilcileri eylemi bitirdiklerinin çağrısını yaptılar.
Bu çağrıya rağmen halaylar durmadı. Ama artık kitle dağılmaya başlamıştı. Üç binden fazla kadının ve eylemi izleyen bir o kadar çevrenin gözleri önünde biriken öfkenin önündeki barikatın aslında “içimizden birileri” olduğu anlaşıldı. Üstelik EKA’lı kadınların yıllardır ısrarla sürdürdükleri tüm ikazlarına rağmen, feminizme meşru alan sağlayan devrimci örgütlerin kadınları da aynı öfkeyi paylaştılar.
Yine kitleler onlara öncülük ettiklerini söyleyenlerin önündeydi, yine eylemsizliklerinin gerekçesini kitlelerin pasifliğine bağlayanlar, eylemi neredeyse “zorla” dağıttı.
EKA’lı kadınlar yine feminizme karşı mücadeleyi diğer devrimci örgütlerin kadınlarına anlatma görevi ile baş başa.
EKA/İzmir