< Afrin Savaşçıları Ölümsüzdür

4 Mart pazar günü Halkların Birleşik Devrim Hareketi İsviçre Komitesinin organize ettiği, TKEP/Leninist savaşçısı Emre Bora (Sinan Ateş) şahsında Afrin’de ölümsüzleşen devrim savaşçıları için bir anma gerçekleştirildi.

Zürih şehrinde yapılan anma etkinliği saygı duruşu ile başladı. Sinan Ateş için hazırlanan sinevizyon gösterimi ile devam eden anma, Sinan Ateş yoldaşın ailesine yazdığı mektubun okunması ve TKEP/L, HBDH, DKP, MLKP, TKP/ML, PYD, KKP ve MKP adına yapılan konuşmaların ardından son buldu.

HBDH adına yapılan konuşmada zorlu bir süreçten geçildiği, 1 aydır Afrin için sokaklarda devamlı eylemler yapıldığı, dünyada yaşanan birinci ve ikinci emperyalist paylaşım savaşında olduğu gibi büyük yıkımlar yaratılmaya çalışıldığı, bu saldırılara karşı Denizlerin, Mahirlerin, İboların yaptığı gibi en öne atılma zamanı olduğu vurgulandı. Konuşmanın devamında Sinan Ateş yoldaşın cephede tüm alanlarda moral kaynağı olduğu, yine THKP-C/MLSPB savaşçısı Ramazan Güleken (Ulaş Bardakçı), YPJ savaşcısı Zelûh Hemo (Avesta Xabur) gibi ölümsüzleşen devrimcilerin devrim inançları belirtilirken, Parti çıkarları için değil de Devrim çıkarları için oluşturulan HBDH’ın faşizmi yenmede bir umut olduğu belirtilerek “Faşizmi Yeneceğiz Halklarımız Kazanacak” sloganı atıldı.

TKEP/Leninist adına yapılan konuşmada Sinan Ateş yoldaşın Partinin Kobane için yaptığı çağrıya ilk gönüllü olan kişilerden biri olduğu, Kobane ve Afrin’de faşizme karşı sürdürülen savaşımda herkese moral kaynağı olduğu, Kobane’ye geçmeden önce de Türkiye’de bulunduğu dönemlerde işçi eylemlerinin en ön saflarında yer aldığı, başta Kürt halkı olmak üzere ezilen tüm halkların mücadelelerinde yan yana geldiği, Partiye ve devrime olan inancıyla her zaman örnek olduğu, Türk bir proleter olarak Teğmen Alilerden devraldığı enternasyonalizm bayrağını yükseklerde taşıdığı belirtildi. Afrin’de ölümsüzleşen diğer devrim savaşçılarını anarak konuşmaya devam edildi.

Devletin dinci-faşist çetelerle saldırdığı Kobane’de nasıl bir yenilgiye uğradıysa, Afrin’de de aynı sonuçla karşılaşacağı, faşist devletin en güçsüz dönemini yaşadığı bu süreçte proletaryanın demir yumruğunu enselerinde hissettiği, devrimin kaçınılmaz olduğu vurgulanarak, kitlelerin korkmuş ya da sinmiş olmadığı; devrimin güncel ve Kürdistan’da, Türkiye’de zaferin yakın olduğu vurgulandı.