Filistin'de İşgale Son grubunun çağrısıyla İstanbul,İzmir, Eskişehir ve Ankara'da eylem yapılarak Türkiye'nin Filistin halkının yanında olduğunu iddia edip diğer yandan İsrail ile yeni anlaşmalar yapma ikiyüzlülüğü teşhir edildi. Başta liman işçileri olmak üzere İsrail'e gidecek ürünleri taşımama çağrısı yapılarak Türkiye'nin İsrail'le tüm ilişkilerini kesmesi için mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı.
Siyonist İsrail'in 75 yıldır Filistin topraklarında sürdürdüğü katliam, işgal saldırıları ve soykırımı, Filistin'de İşgale Son grubunun çağrısıyla 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü'nde İstanbul, İzmir, Eskişehir ve Ankara'da düzenlenen eş zamanlı eylemlerle protesto edildi.
İsrail devletinin 7 Ekim'den bu yana Gazze'de saldırılarını artırdığına belirtilerek, saldırıların doğrudan hedefi Gazze olsa da Batı Şeria ve Doğu Kudüs'de de saldırıların arttığı ve kullanımı yasak silah ve bombalarla savaş suçu işlediği vurgulandı.
İstanbul'da Filistin halkına destek için aralarında Mücadele Birliği Platformu'nunda bulunduğu devrimci örgütler, demokratik kitle örgütleri, siyasi partilerden çok sayıda kişi Levent Metro çıkışında toplandı.
Filistin bayrakları ve İsrail'i boykot etme ve Filistin halkına destek verme çağrıları içeren dövizler taşınan eylemde dev bir Filistin bayrağı açılarak İsrail Konsolosluğu önüne sloganlarla yürüyüş yapıldı.
"Bölgedeki Ablukayı Birleşik Mücadelemizle Kıracağız"
Yürüyüş sırasında yapılan konuşmada "İsrail yapmış olduğu saldırılarla bölgedeki işgal alanını geliştirmek ve kalıcılaştırmak istiyor. Sermaye devletleriyle birlikte bölgeyi abluka altında alıyor. Filistin'de Filistin halkıyla, işçileriyle uluslararası dayanışma gününde sendikaların çağrısına İstanbul'dan karşılık veriyoruz. Ne siyonist rejim ne de işbirlikçileri bölgedeki ablukayı birleşik mücadelemizle kırmaya engel olamayacak" denildi.
Siyonist İsrail'in geçici ateşkesin ardından Filistin'i yeniden bombalayacağı yönündeki açıklaması hatırlatılan eylemde sık sık, "Filistin'e Özgürlük İsrail'e Boykot", "Filistinli Tutsaklar Serbest Bırakılsın", "Siyonist İsrail Filistin'den Defol", "Katil İsrail, İşbirlikçi AKP", "Nehirden Denize Özgür Filistin" sloganları atıldı.
Eyleme, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekili Kezban Konukçu da katıldı. Kurumlar adına basın metnini Okan Karaçam okudu.
"Savaş Makinesi İsrail'in Giderlerini Türkiye Karşılıyor"
7 Ekim'den bu yana siyonist İsrail'in soykırım saldırısı düzenlediği ,emperyalist ve işbirlikçilerin katliamın ortağı olduğu belirten Karçam, "Türkiye limanlarından, hava alanlarından İsrail'e her gün yeni sevkiyatlar gerçekleştiriliyor. Petrol, çimento, demir-çelik, kimyasal maddeler, İsrail ordusu için sebze-meyve vb. Türkiye'den İsrail'e yapılan sevkiyatın temel girdilerini oluşturuyor. AKP yöneticisi, ittifak ortağı ve yandaşı olan, devlet teşvikleri alan şirketler İsrail'le ticari ilişkilerde ön sıralarda yer alıyorlar. Bu şirketlerin başında ise Zorlu, AkçanSA, Eren Holding, MNG Air, Kalyonlar, Kalkavanlar, Tosçelik, Kardemir, İsdemir, Erdemir, Çolakoğlu, Kocaer, Pamukkale Kablo geliyor" diyerek şirketlerin İsrail'i nasıl desteklediğini açıkladı.
"Türk Sermsyesi Filistin Halkının Katliamına Doğrudan Ortak Oluyor"
"Türkiye limanlarından taşınan petrol İsrail'in sanayi alt yapısının, savaş makinalarının düzenli olarak işlemesini sağlıyor. Filistin halkının başına uçak, tank vb. ile yağdırılan bombalar bu sayede atılıyor. Demir-çelik ise İsrail savaş sanayinin temel girdisini oluşturuyor. Gazze'ye uygulanan yoğun ambargo ve kuşatma nedeniyle Gazzeliler temel ihtiyaçlara dahi ulaşamazken İsrail ordusu için sebze, meyve, gıda Türkiye'den şu an önünde bulunduğumuz İzmir limanından gönderiliyor diyen Karaçam, Türk sermaye çevrelerinin İsrail'le kurdukları ilişkilerle Filistin halkının katliamına doğrudan ortak olduklarını vurguladı.
"Kasalarını Doldurmak İçin Ellerini Filistinlilerin Kanına Bulamaktan Geri Durmuyorlar"
AKP iktidarı da İsrail'le her türlü ilişkiyi olduğu gibi sürdürerek bu katliamların bir parçası oluyor. AKP döneminde devlet teşviki ve kıyak ihalelerle büyüyen firmalar, cemaatler, tarikatlar, cumhur ittifakının bütün ortaklarıyla ilişkili firmaların da İsrail'e ihracatını olduğu gibi sürdürdüğünü söyleyen Karaçam, İsrail'e destek olan parti ve şirketleri ise şöyle sıraladı: "Bu firmalar arasında BBP, Hüda Par, AKP kurucu ve yöneticilerinin doğrudan bağlantısı bulunuyor. Muhalefet partilerinden CHP ve İYİ partili yöneticiler vb. bağlantılı oldukları firmalar da bulunuyor. MÜSİAD, TÜSİAD, ÇİB gibi sermaye örgütlerine üye firmalar, sermaye partileri kasalarına girecek paralar için ellerini Filistin halkının kanına bulamaktan geri durmuyorlar."
"İsrail'i Kınama Mesajı Verilirken İsrail Limanından Gemiye Yükleme Yapılıyor"
Karaçam "Kürsülerde İsrail'i terörist olarak nitelendiren AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail'le askeri, siyasi, ticari, diplomatik ilişkileri olduğu gibi sürdürüyor. Saldırıların şiddetli olarak devam ettiği 11 Ekim'de Limak'a ait İskenderun Limanı'ndan kalkan Manta Denizcilik'e ait Halit Yıldırım adlı gemi, 14 Ekim'de İsrail'e varıyor. Erdoğan, 17 Ekim'de hastane bombaladığı için İsrail'i kınarken oğlu Bilal Erdoğan'ın şirketi İsrail Limanından yükleme yapıyor" dedi.
İsrail'in, Filistin'e yönelik saldırıları için kınayan Erdoğan Rojava'da Kürt halkına yönelik işgal ve savaş politikalarını sürdürdüğüne dikkat çekerek, "Meclisten tezkere çıkarıyor. Sınır ötesi operasyonlar sürerken Türkiye'de Kürt halkına yönelik gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor" dedi.
"Türkiye'den Sevkiyat Derhal Durdurulmalı"
Filistin davasına ve halkına gerçek ve samimi destek vermenin tek yolunun İsrail'le tüm ilişkileri kesmekten geçtiğini vurgulayan Karaçam "Siyonist savaş makinasının temel girdisi olan petrol, demir-çelik ürünlerini başta olmak üzere Türkiye'den yapılan tüm sevkiyatlar bir an önce durdurulmalıdır" dedi.
"Filistin Halkının Katliamını Durdurmak İçin İsrail'e Sevkiyata İzin Vermeyin!"
Bugün Filistin Sendikalar Federasyonu'nun '29 Kasım Filistin İşçileri ve Halkıyla Dayanışma Günü' çağrısı için bir araya geldiklerini söyleyen Karaçam, "Buradan tüm işçileri emekçileri Filistin'deki işgal ve katliama 'dur' demek için, İsrail'le tüm ilişkilerin kesilmesi için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Buradan İzmir limanındaki işçilere sesleniyoruz. Gemilerin bu limandan kalkmasına izin vermeyin. Bu limandan kalkan gemiler İsrail askerlerinin karnını doyuruyor. Buradan kalkan gemiler İsrail'den bomba olarak Gazzelilerin üzerine yağıyor. Eğer Filistin'in yanındaysak, eğer buradan hiçbir geminin kalkmasına izin vermemeliyiz" dedi.
"Filistin Halkının Katliamını Önlemek İçin Mücadele Edelim"
İsrail'e sevkiyat yapan tüm firmaların önünü mücadele alanına çevirme çağrısında bulunan Karaçam Siyonist İsrail'in savaş suçunu sürdürmesi için giden tüm ürünlerin Türkiye liman ve havaalanlarından gidişini engelleyelim! Savaş suçu için değil insani yardım için sevkiyat yapılsın! İsrail'le tüm ilişkiler kesilsin! NATO'dan çıkılsın, tüm emperyalist üsler kapatılsın! Filistin'de siyasi tutsaklar özgür bırakılsın" diyerek tüm işçi ve emekçilerin Filistin halkının katliamını önlemek için mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
Eylem bir süre daha Filistin halkına destek ve Siyonist İsrail devletini protesto eden sloganlar atılarak sonlandırıldı.