Özgür Basın Emekçileri "Direnişin Basını Susmayacak!"

Siyonist İsrail'in Filistin halkını ve gazetecileri katletmesini İsrail Konsolosluğu önünde protesto eden Özgür Basın Emekçileri, Filistin halkının yanında olduklarını belirterek "Kelepçelere, coplara, kurşun ve bombalara rağmen yazmaya, söylemeye, anlatmaya devam edeceğiz" dedi.

Özgür Basın Emekçileri, siyonist İsrail devletinin Filistin halkına yönelik soykırımını ve gazetecilerin katledilmesini Levent'te bulunan İsrail Konsolosluğu önünde protesto etti. "Siyonizm Yenilecek, Direnişin Basını Susmayacak"yazılı pankart açılan eylemde, katledilen gazetecilerin fotoğrafları taşındı.

"Katil İsrail Filistin'den Defol", "Nehirden Denize Özgür Filistin" sloganları atılan eylemde basın açıklamasını Serpil Ünal okudu.

7 Ekim'de Filistinli direniş gruplarının başlattığı Aksa Tufanı harekatınınn ardından İsrail'in Filistin'de çok sayıda sivil yerleşim alanını bombaladığını belirten Ünal, çoğu kadın ve çocuk on bini aşkın Filistinlinin katledildiğini vurguladı. Burada yaşanan vahşi katliamların duyulmaması için her savaşta, çatışmada, eylemde olduğu gibi ilk olarak basın emekçileri hedef alındığını vurgulayan Ünal, "Batı ve ABD medyasının siyonist İsrail'in katliamlarını ve işgalci politikalarını destekler nitelikte Filistin halkının direnişine karşı propaganda yaymak için çalışırken, sahada direnişin sesini duyuran basın emekçileri katledildi" dedi.

Dünyanın her yerinde halkların Filistin'le dayanışmak için sokağa çıktığını ve yetkililere İsrail ile ilişkilerin kesilmesi için çağrı yaptığını, fakat emperyalist kapitalist devletlerin ise İsrail'e tam destek verdiğini hatırlatan Ünal, "Türkiye ise bir yanda saldırıların durdurulması çağrısı yapıp, Filistin halkına destek açıklamaları yaparken, diğer yandan askeri, ticari, diplomatik ilişkileri sürdürmeye devam ediyor" dedi.

Gazi Mahallesi'nde Filistin ve Rojava'yla dayanışma eylemine polisin devrimcilere saldırarak işkenceyle gözaltına aldığını belirtti. Ünal'ın Gazi Mahallesi'ndeki eyleme ilişkin konuşması sırasında polisin "Amacınızı aşıyorsunuz" diyerek müdahale tehdidinde bulundu.

6 Ekimden bu yana 49 gazetecinin katledildiğini belirten Ünal, Lübnan'da katledilen gazeteci Issam Abdallah'ın 17 yıldır çalıştığı Reuters'ın yaptığı açıklamada İsrail'in adını dahi anmadığına dikkat çekti.

Bir ay içinde 8 gazetecinin yaralandığını, 3 gazetecinin kaybolduğunu ve 8 gazetecinin tutuklandığını "Reuters ve AFP haber ajansları, İsrail Savunma Kuvvetleri'nden Gazze Şeridi'nde görev yapan gazetecilerin İsrail saldırılarına hedef olmayacağına dair güvence isteseler de, İsrail "gazetecilerin güvenliğini garanti edemeyeceğini" belirttiğini aktaran Ünal, gazetecilerin tutuklanma tehdidiyle de karşı karşıya olduğunu vurguladı.

"Tel Aviv'deki bir hastanede onlarca İsrail askerinin cesedini gördüğünü" söyleyen ünlü İsrailli gazeteci Ephraim Mordechai tutuklandığını, cenazeleri ailelerine teslim etmeyen İsrail ordusunun, bu gerçekleri ortaya çıkaran gazetecileri de susturmak için elinden geleni yaptığını belirten Ünal, "ABD’de The New York Times (NYT) Magazine yazarlarından Jazmine Hughes, Filistinlilere desteğini dile getiren ve İsrail’in Gazze ablukasını protesto eden bir mektuba imza atmasının ardından “istifa” etmek zorunda kaldı" diyerek gerçekleri yazan gazetecilerin istifaya zorlandıklarını vurguladı.

1,5 yıl önce Gazze'de katledilen El Cezire muhabiri Şirin Ebu Akile'yi anan Ünal, Kürdistan'da en sık karşılaşılan olayların gazetecilerin tutuklanması, katledilmesi, işkence görmesi olduğunu söyledi.

"Suriye ve özelde Rojava, basın mensupları için dünyanın en 'ölümcül' ülkelerinden biri. 2016'dan bu yana 270 gazeteci öldürüldü; en az 58 gazeteci de 2011'den beri tutuklu, rehin veya kayıp" diyen Ünal, JIN TV muhabiri Delila Agit'in SİHA saldırısında yaralandığını, gazeteci Nagihan Akarsel'in ise evinin önünde katledildiğini söyledi.

"Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Seed Ehemed, Mihemed Reşo, Welat, Îsam Abdullah'ın Türkiye'nin son bir yıl içindeki saldırılarında öldürüldüğünü açıkladı" diyen Ünal, Emperyalist ve onların katliamlarını destekleyen ülkelerin halklara karşı uyguladıkları katliam ve soykırım politikalarını gizleyemeyeceklerini belirterek, "Özgürlük şiarıyla bu topraklarda gelişen direnişlerin sesinin duyurulmasına engel olamayacaklar" dedi.

Ünal sözlerini"Bizler özgür basın emekçileri olarak, başımızda sallanan bu öldürülme, tutuklanma, işkence tehditlerine rağmen, her zaman gerçekleri yazmaktan, halkın haber alma özgürlüğünü savunmaktan geri durmadık, durmayacağız. Kelepçelere, coplara, kurşun ve bombalara rağmen yazmaya, söylemeye, anlatmaya devam edeceğiz! Rojava'dan Filistin'e yaşasın halkların özgürlük mücadelesi!" diyerek tamamladı.

Gazetecilerin eylemine destek veren Musa Piroğlu ise "Bir çıplak gerçek var. Dünya devletlerinin onayı ve desteğiyle Filistin'de bir katliam gerçekleştiriliyor. Bir çıplak gerçek var; İsrail devleti bütün uluslararası hukuku çiğneyerek açıkça savaş suçu işliyor" diyerek İsrail'in dünyanın gözü önünde Filistin halkını katlettiğini vurguladı. Dünya halklarının ise bu katlima itiraz ettiğini ve sokaklara çıkarak eylemler yaptığını söyleyen Piroğlu gazetecilerin görevinin gerçekleri halklara ulaştırmak olduğunu fakat gazetecilerin de katlediliğini belirtti.

Gerçekleri yazmaya anlatmaya devam ederek Filistin halkının direnişine destek vereceğini, halkların İsrail'in saldırılarına sessiz kalmayarak bu katliamı durduracağını söyleyen Piroğlu "Ve ezilen, direnen, emekçi halklar İsrail'in Filistin halkını katletmesinin hesabını soracaktır" dedi.

Özgür Basın Emekçileri eylemi "Nehirden Denize Özgür Filistin", "Özgür Basın Susmayacak", "Filistin Halkı Yalnız Değildir", "Katil İsrail Filistin'den Defol", "Direnişin Basını Susmayacak" sloganlarıyla sonlandırdı.