BDS Türkiye ve İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla Şişli'de Cevahir AVM önünde siyonist İsrail'in Filistin halkına saldırılarını ve soykırımı protesto edildi." Mücadelemiz, nehirden denize tüm Filistin özgürleşene dek, milyonlarca Filistinli evlerine ve topraklarına dönünceye dek sürecektir" denildi.
BDS Türkiye ve İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla, aralarında Mücadele Birliği Platformu'nunda da bulunduğu devrimci örgütler, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler Şişli'de Cevahir AVM önünde siyonist İsrail'in Filistin halkına saldırılarını ve soykırımı protesto etti. "Filistin'e Özgürlük İsrail'e Boykot", İsrail İle Tüm İlişkiler Kesilsin" yazılı pankartlar açılan eylemde Filistin bayrakları ile "Denizlerden Teğmen Alilere Yaşasın Enternasyonalizm", "Emperyalizm Yenilecek Direnen Filistin Halkı Kazanacak", "Katil İsrail Filistin'den Defol", "Rojava'dan Gazze'ye Halklar Direnişte", "Nehirden Denize Özgür Filistin" yazılı dövizler taşındı.
"Her Yer Filistin Hepimiz Filistinliyiz", "Filistin'de Düşene Dövüşene Bin Selam", "Yıkılsın Siyonist İsrail Devleti", "Elçi Defolsun İlişkiler Kesilsin""Katil İsrail Filistin'den Defol", "Siyonizm Yenilecek Direnen Filistin Halkı Kazanacak ", "Nehirden Denize Özgür Filistin" "Filistin Halkı Yalnız Değildir", Filistin'e Özgürlük İsrail'e Boykot" sloganları atılan eylemde basın açıklamasını BDS Türkiye'den Ümit Doğru okudu.
"Filistin Halkı Boyun Eğmeyeceğini Gösterdi"
Gayrimeşru İsrail rejimi, Filistin halkını kesintisiz ve sistematik şekilde katletmeye, yerinden sürmeye, temel yaşamsal ihtiyaçlarından mahrum bırakmaya ve Filistinlileri hukuksuz biçimde esir tutmaya devam ettiğini, 75 yıldır Filistinlilerin bedenleri, toprakları, kutsal sembolleri ve kendi kaderini tayin hakkı saldırıya uğramaya devam ettiğini belirten Doğru "Bu şartlar altında Filistin halkı, elindeki her türlü araçla işgale ve yok olmaya karşı meşru olan direnişini ortaya koymaktan geri adım atmadı. Ve 7 Ekim’deki hamlesiyle de işgalcilere boyun eğmeyeceğini herkese gösterdi" dedi.
2 milyondan fazla insanın 16 yıldır yoğun abluka altında yaşadığı Gazze'de bir soykırıma yaşandığına dikkat çeken Doğru çok ok sayıda askeri noktanın ve yerleşim biriminin kontrolünü kaybeden İsrail rejiminin, hemen arkasından Gazze’de yaşayan halkı cezalandırma yoluna gittiğini, büyük çoğunluğu sivil ve çocuk olan dört binden fazla insan katledildiğini söyledi.
"İşrail İşgal Güçleri Savaş Suçlarına Yenilerini Ekliyor"
İsrail işgal güçlerinin, insanların yaşadığı evlerin yanı sıra hastaneleri, camileri, kiliseleri, Birleşmiş Milletler okullarını, güvenli bir yer arayan insanların oluşturduğu araç konvoylarını da hedef aldığını, işgal güçlerinin resmi sözcülerinin Gazze’de yaşayan halkı yarı-hayvan olarak nitelendirerek, zaten 16 yıllık abluka nedeniyle sınırlı düzeyde erişilen tıbbi malzeme, gıda, temiz su, elektrik, yakıt ve internet akışını tamamen keserek savaş suçlarına yenilerini eklediğini ifade eden Doğru "İsrail işgal rejimi, tarihi boyunca yaptıklarıyla ırkçı, işgalci ve sömürgeci ideolojik karakterini sayısız kez ortaya koymuştur. 7 Ekim’den sonraki fiilleriyle de bu karakterini tüm dünyaya tekrar açıkça ilan etmiştir" dedi.
"İsrail Topyekün Boykot Ve Tecrit Edilmeli "
Özellikle ABD öncülüğündeki devletlerin İsrail’in işlediği suçlara kalkan olması, dahası askeri destek sunmasının kabul edilemez olduğunu belirten Doğru "Dünya halklarının bekleyecek vakti yok. Filistin’de süre giden işgal ve soykırımın derhal durdurulması gerekiyor. Bunun için ne protesto eylemleri tek başına yeterli olacak, ne de siyasi liderlerin kınamalarının bir hükmü olacaktır. Yıllardır yaptığımız, İsrail’in topyekün boykot ve tecrit edilmesi, yatırımların geri çekilmesi ve İsrail’e yaptırım uygulanması gerektiğini vurgulayarak Filistin halkının özgürlüğü için sağlanması gereken şartları ise şöyle sıraladı:
-İsrail’le tüm diplomatik ilişkiler kesilmeli, İsrail işgal rejiminin Türkiye’de bulunan tüm diplomatik temsilcileri sınırdışı edilmelidir.
-İsrail’le tüm ticari ilişkiler kesilmeli, Gazze’de iki milyondan fazla Filistinli açlık ve susuzluktan ölüme sürüklenirken; İsrail rejimine yardım tedarik gemiler durdurulmalı ve halihazırda bu işlevi gören gemiler geri çağrılmalıdır.
- Başta ABD olmak üzere İsrail’e destek veren tüm ülkelerin askeri varlıkları Türkiye’den çıkarılmalıdır. Bizler Filistin halkından ve meşru direnişinden yanayız. Filistinlilerin bizden en büyük beklentisi de İsrail’i tümüyle yalnızlaştırmamızdır.
Halklar bugün İsrail’in etnik temizlik ve soykırım girişimlerine karşı durmalı, yarın insanlığa karşı suç işleyen İsrail askeri ve siyasi liderliğini mahkûm ettirmelidir.
"Filistinliler Evlerine Dönene Dek Mücadelemiz Sürecek"
Siyonist İsrail'i boykot ve Filistin halkına desteğin önemine vurgu yapan Doğru "Mücadelemiz, nehirden denize tüm Filistin özgürleşene dek, milyonlarca Filistinliler evlerine ve topraklarına dönünceye dek sürecektir" dedi.
Eylem Filistin halkına destek sloganlarıyla son buldu.