İzmir’de DİSK Ege Bölge Temsilciliği 15-16 Haziran İşçi Ayaklanmasının yıldönümünde 15 Haziran Perşembe günü saat 11:30’da Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Konak Eski Sümerbank önünde toplanan işçiler sık sık “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Birleşen İşçiler Asla Yenilmez”, “İnadına Sendika İnadına DİSK”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “Karanlığa Teslim Olmayacağız” sloganları atarken basın açıklamasını DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.
Sarı 15-16 Haziran ayaklanmasını ortaya çıkaran koşullardan bahsederek “Bundan 53 yıl önce, 15-16 Haziran 1970’de sınıf ve kitle sendikacılığını bastırmak isteyen dönemin hükümeti, sermayenin isteği doğrultusunda DİSK’i fiilen ortadan kaldırmaya dönük bir girişimde bulundu. Hükümet, Sendikalar Kanunu’nda değişiklik yaparak 1970'te, çalışma yaşamını ve temel sendikalar mevzuatını düzenleyen 274 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası ile 275 sayılı Sendikalar Yasası'nda değişiklik yapan bir tasarıyı, önce Millet Meclisi’nden, ardından Senato'dan geçirdi. Yapılan değişiklik, işçilerin sendika seçme özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlamakta, sendika değiştirmeyi güçleştirmekteydi.” dedi.
Yasa taslağının 11 Haziran 1970'te Meclis’te görüşülmeye başlandığını, 12 Haziran 1970’de kabul edildiğini, tasarının esas olarak Türk-İş'ten DİSK'e işçi akışını önlemeyi amaçladığını belirten Sarı “Kanunun iptali için bütün iletişim kanallarını kullanan, diyalog ve müzakereyle yapılan yanlıştan dönülmesi doğrultusunda çaba sarf eden DİSK’li sendikacıların sonuç alamaması üzerine 15-16 Haziran 1970’de, Türkiye'deki geniş çaplı ilk büyük işçi sınıfı eylemi gerçekleşti. İki gün süren eylemlerin sonucunda beş kişi hayatını kaybetti, 200 kişi yaralandı ve yüzlerce kişi gözaltına alındı.” dedi.
Eylemlerin ardından 16 Haziran akşamı sıkıyönetim ilan edildiğini, başta DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler olmak üzere, DİSK ve üye sendikaların yöneticilerinin ve eylemlere öncülük yaptığı düşünülen işçilerin gözaltına alınıp tutuklandığını söyleyen Sarı “Tutuklananlar, haklarında halkı isyana teşvik etmek, mala zarar vermek, toplantı ve gösteri yasasını ihlal etmek gibi suçlamalarla yargılandılar. Toplam 260 kişi hakkında 69 ayrı dava açıldı. 17 Haziran günü pek çok işyerinde direnişler, üretim yapmadan makinelerin başında oturma ya da üretimi düşürme ve yavaşlatma biçiminde devam etti.” dedi.
15-16 Haziran’ın DİSK’i yok etmeye çalışanların, sendikal hak ve özgürlükleri hiçe sayanların, toplu sözleşme hakkını çiğnemek isteyenlerin hevesini kursağında bıraktığını belirten Sarı “ 15-16 Haziran Emeğin haklarını hiçe sayan, siyasi iktidar ve sermaye karşısında; umudun, dayanışmanın, işçilerin birliğinin ve işçi sınıfı bilincinin gücünü ve muazzam etkisini gösteren bir eylemlilikti.” dedi.
15-16 Haziran Ayaklanmasını yaratan ruhun bugün de yaşadığını söyleyen Sarı “53 yıl önce sendikal hakları için ayağa kalkan işçi sınıfı, bugün de haklarına sahip çıkmak için birleşmek ve mücadele ederek kazanmak zorundadır. 15-16 Haziran 1970’de büyük bir direnişle haklarına, geleceklerine ve demokratik talep ve tercihlerine ipotek konmak istenen işçilerin mücadelesi, o onurlu geçmişle bugün de sürüyor, bundan sonra da sürecektir. Dünden bugüne ısrarlı ve kararlı bir şekilde emeğin hakları, eşitlik, adalet ve demokrasi için mücadele eden Sendikalarımız, işçi sınıfının birlik ve dayanışmasını büyütmeye devam edecektir.” dedi. Açıklama alkışlar ve sloganlarla sona erdi.