Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri kayyum atanmasını protesto eylemi nedeniyle ev baskınlarıyla gözaltına alınan öğrencilere yönelik, darp, tecavüz ve ölüm tehdidi ile çıplak arama işkencesine ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı yaparak 'Tüm şiddet siyasetinize karşı mücadelemiz sürecek" diyerek gözaltındaki arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li milletvekili adayı Melih Bulu'nun rektör olarak atamasını protesto eden üniversite öğrencilerinin ev baskınlarıyla işkenceyle gözaltına alınması ve gözaltında çıplak arama işkencesi yapılması Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve dayanışmaya gelen üniversite öğrencileri tarafından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde yapılan basın toplantısında protesto edildi.

İHD'yi ablukaya alan polisler, Basın toplantısı öncesinde ve sonrasında İHD'ye gelen ve çıkan öğrencilere GBT yaptı.

Üniversite öğrencileri, salona "Çıplak Arama İşkencesine Son, Gözaltılar Serbest Bırakılsın" yazılı pankart astı. . Açıklamaya, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ve Avukat Gökhan Soysal da katıldı.

 

"Boğaziçi Üniversitesi'nde Önemli Bir Mücadele Sürüyor"

Toplantıda konuşan Yoleri, Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum atanmasının ardından yükselen itirazları hatırlattı. Bunun önemli bir mücadele olduğuna dikkat çeken Yoleri, "Üniversitelerde görev yapacak kişilerin seçimle belirlenmesi konusunda yoğun bir talep ve ihtiyaç var" dedi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenlerin karşı çıkışının da son derece anlamlı olduğunun altını çizen Yoleri, kötü muamele ve işkence uygulamalarına tepki gösterdi. Direnişin bastırılmak için gözaltı uygulamalarınnı devam ettiğini söyleyen Yoleri, kötü muameleye maruz kalan herkesin gerekli mekanizmaların hayata geçirilebilmesi için İHD'ye başvuru yapmasını istedi.

 

"Çıplak Arama Sistematik Hale Getirilmektedir"

Basın metnini okuyan Mısra Sapan, çıplak arama işkencesinin AKP ve ona bağlı polislerin rutini haline geldiğini İfade ederek "Çıplak arama her gündeme geldiğinde, hakikati dile getirenler suçlanmakta, cezasızlığın önü açılmaktadır. Çıplak arama işkencesi, AKP iktidarı tarafından muhaliflerine dönük olarak sistematik hale getirilmektedir" dedi.

 

"Kayyum Rektörlerinizi Kabul Etmiyoruz"

Sapan sözlerini "Üniversitelerimizi karakola dönüştürmeye, iktidarları için bir meşruiyet ve ideolojik hegemonya üretim merkezleri yaratmaya, bu yolla üniversitelerimizi sermayenin ihtiyaçlarına tam uygun biçimde dönüştürmeye çalışan AKP iktidarına karşı buradan üniversite öğrencileri olarak bir kez daha sesleniyoruz: Kayyum rektörlerinizi kabul etmiyoruz. Baskılarınıza, gözaltılarınıza ve her türlü şiddet siyasetinize karşı koymaya devam edecek ve üniversitelerimizi özgürleştireceğiz!" diyerek tamamladı.

 

"Gerçek Yüzümüzü Göreceksiniz Diyerek Silah Doğrultmuşlar"

Avukat Gökhan Soysal, ilk andan itibaren hukuk aykırı durumların söz konusu olduğunu isimleri ve adresleri belli olan öğrencilerin tebligatla ifadeye çağırılabilece bunun önünde hiçbir engel olmadığını vurguladı.

"2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "Görevli memura mukavemet" iddiasıyla gözaltıların gerçekleştiği söyleyen Soysal, onlarca polis baskınıyla yapılan operasyonda öğrencilerin ters kelepçe işkencesiyle başlayan bir şiddetin gerçekleştiğni belirtti. "Siz nasıl polise katil dersiniz, gerçek yüzümüzü göreceksiniz" diyerek öğrencilere maskeli polislerin silah doğrulttuğunu hatırlatan Soysal, geçen hafta iktidarın "çıplak arama yoktur" iddiasına değindi ve İstanbul Emniyet'inde öğrencilere çıplak arama işkencesinin uygulandığını vurguladı.

 

"Yalnız Olmadıklarını Gösterelim"

Öğrencilerin dün ifadeden sonra serbest bırakılabilecekken, gözaltıların 2-3 güne yayıldığını da belirten Soysal "Nasıl bir delil toplama peşindeler ki, süreci uzatıyorlar. Gözaltındaki arkadaşların yalnız olmadığını onlara göstermek için gözaltılarla görüşmeleri sürdürüyoruz" diyerek öğrencilerle dayanışmada bulunulması çağrısı yaptı.

 

"Boğaziçi Sistemi Rahatsız Etti"

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de "Yaşadığımız coğrafya bir suç coğrafyası ve devlet Cumhuryiet'ten bu yana kendi suçlarını gizlemek adına eğitm sistemini, ırkçı – milliyetçi - İttihatçı bir bakış açısıyla kuşattı" dedi. Bazı üniversitelerin özgürlüğü kuşandığını ifade eden Keskin, Boğaziçi Üniversitesi'nin bunun örneklerinden biri olduğnu ve bu durumun sistemi rahatsız ettiği vurgusu yaptı.

 

"Bu Coğrafyanın Biat Etmeyen Bir Damarı Var"

Kayyum Rektör Melih Bulu'nun dün katıldığı tv programında söylediklerini hatırlatan Keskin, öğrencileri hedef gösterdiğini ve demokratikleşme isteyen kendi öğrencilerine suç isnat ettiğine dikkat çekti. Bulu'nun "masumiyet karinesini" ihlal ederek öğrencileri, "örgütçü" olarak ilan ettiğini belirten Keskin, "Bugün hepimiz, diyoruz ya bu coğrafyanın bu kadar korku ortamına rağmen biat etmeyen bir damarı var. Bugün o damar Boğaziçi'nde ve bu nedenle hepimiz Boğaziçiliyiz" dedi.

 

"Yukarıdan Talimat Var Diye Görüştürmediler"

İHD adına öğrencilerle çok erken saatte görüşmek için Emniyet'e gittiğini belirten Keskin, uzun süre bekletildiğini ve kendisine "şu anda bir görüşme olmayacak, rapora götürecekler" dendiğini aktardı. İtirazı üzerine polisin, "yukarıdan talimat geldi" dediğini belirten Keskin, bu durumun yaygınlaştırılmaya çalışıldığını söyledi.

 

"Açık Şekilde Cinsel İşkence Uygulanmış"

Keskin, Salı sabahı gözaltına alınan öğrencilere açk şekilde cinsel işkence uygulandığını vurgulayarak evrensel hukuka tamamen aykırı davranıldığını belirtti. Türkiye'nin imzacısı olduğu sözleşmelere imza atan devletlerin de bu ihlallden kaynaklı denetim mekanizmasını geliştirmesi gerektiğini söyledi.

 

Mısra Sapan Gözaltına Alındı

Basın toplantısının ardından İHD Şube binasından ayrılan Mısra Sapan, polisler tarafından araması olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.