Bir 1 Eylül’ü daha sokakta, faşizme karşı öfkemizi bilenerek, barış için devrim ve devrim için savaşı büyütme sözü vererek karşıladık.
Emperyalist-kapitalist sistemin yarattığı yıkıma, yağma savaşlarına, acıya, kan ve gözyaşına, Kürt halkına yönelik tırmandırılan savaşa karşı devrimci gençliğin sözünü söylemesi gerektiği bilinciyle harekete geçtik.
Adana’da DÖB olarak gençlik örgütleriyle birlikte “Geleceksizlik, İşsizlik, Yoksulluk Var, Barış Yok, Barış İçin Devrim!” pankartıyla eyleme katıldık, Antakya’da da DÖB olarak meydanlardaydık. İstanbul’da ise 1 Eylül dolayısıyla DÖB, Dev-Güç, YDG ve HDP Gençlik Meclisleri ile birlikte bir haftadır sokakta “Barış İçin Devrim” şiarlı pratik çalışmalar gerçekleştirdik. İstanbul’un birçok emekçi semtinde yazılama çalışmaları gerçekleştirdik, pankartlar ve ozalitler astık.
1 Eylül günü Kadıköy’de yürüyüşe katıldıktan sonra akşam İstanbul’un emekçi semtlerinden Sarıgazi’de dört gençlik örgütü olarak basın açıklaması gerçekleştirmek istedik. Açıklama yapacağımız güzergaha doğru yürürken önümüz sivil polisler tarafından kesildi, çoğu arkadaşımız GBT için bekletilirken, polis yoldaşlarımızın çantalarını aramaya, eylem için kullanacağımız pankartı bulmaya çalışıyordu, diğer taraftan da yoldaşlarımızı gözaltına almak için takviye güç çağırıyordu.
Savcıdan gözaltı talimatını alan polis takviye polis gücünün ve akreplerin gelmesiyle arkadaşlarımza saldırmaya başladı, burada polise çevredeki mahalle halkı da tepki gösterdi, tepki gösterenleri gözaltına almakla, cop göstererek dövmekle tehdit etti. Gözaltına alınan yoldaşlarımız halka polisin işkencesini ve toplanma amacımızı ajitasyon konuşmaları ile teşhir ederken, faşistler arkadaşlarımızı zorla araca bindirip darp ediyordu. İstediği gibi gözaltı yapamayan, halkın da tepkisiyle karşılaşan polis, yoldaşlarımızı işkence ile gözaltına aldı, gözaltında yoldaşlarımızı yere yatırıp, darp etti, ters kelepçeyi saatlerce sökmedi.
Ve yoldaşlarımız bugün serbest bırakıldı. Bizler devrimci gençlik olarak sokakta en geçerli sözün militan eylemlerle, faşizmle dişe diş verilecek kavgayla söyleneceğini biliyoruz.
Bizlere gerçekleşen saldırı tekil değil, son süreçlerde baskıyı son hız arttıran, acımasızca işkence ve şiddet uygulayan dinci-faşizmin sistematik saldırılarının bir parçasıdır. Özellikle emekçi semtlerde gerçekleşen veya yapılmak istenen eylemlerden, yürüyüşlerden ciddi bir korku duyan faşizmin korkularını her yerde gerçeğe çevirmeye devam edeceğiz.
Halklar arası savaşlara ve yağma savaşlarına hayır diyen, ezilen Kürt halkının mücadelesinin yanında olan biz devrimci gençlik olarak barış için devrim şiarını büyütmeye devam edeceğiz.
Devrimci Öğrenci Birliği /DÖB