SES Bakırköy Şubesi üyeleri, KHK ile yapılan iyileştirmede Adli Tıp çalışanlarının kapsam dışında bırakılmasına ATK önünde basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. Sağlık emekçileri "Adli Tıp ekip işidir, tüm çalışanları kapsayaçak şekilde iyileştirme yapılarak eşitlik sağlanmalıdır" dedi.
SES Bakırköy Şubesi üyeleri, 5 Nisan 2023 tarihinde yayınlanan 375 nolu KHK ile yapılan iyileştirmede Adli Tıp çalışanlarının kapsam dışı bırakılarak, işyeri motivasyonu ve barışını bozan, adaletsizliğe tepki gösterdi.
Bakırköy'de bulunan Adli Tıp Kurumu önünde bir araya gelen sağlık emekçileri "İşyeri Barış Ve Motivasyonunu Bozan 375 Sayılı KHK Yeniden Düzenlensin" yazılı pankart açarak "Herkese Eşit Temel Ücret", "Eşit İşe Eşit Ücret", "Bizi Ayırmayın", "Güvenceli İş Güvenli Gelecek", "Çalışma Huzuru Ve Barışı İçin Eşit İşe Eşit Özlük Hakları Uygulanmalıdır" yazılı dövizler taşıdı. Basın metnini okuyan SES Bakırköy işyeri temsilcisi Arzu Mengüş "Bizleri görmeyen, emeğimizin hakkını vermeyenlere sesleniyoruz" diyerek sözlerine başladı.
"Sağlık Otoriteleri Özel Sektör Ruhunu Kamuya Taşımakta Ustslaştı"
Sağlık emekçilerinin kronikleşen sorunlarının nedenleri ortadan kaldırılmaksızın, palyatif önlemlerle günü kurtarmaya çalışan sağlık otoritelerinin yeni sorunlar yaratmakta ustalaştılaştıklarını vurgulayan Mengüş "Ustalıklarının en belirgin özelliklerinden biri, ekip çalışmasının belirgin olduğu iş kolumuzda, ekip çalışmasını parçalamak ve ekip üyelerini birbirinin rakibi haline getirmektir. Özel sektör çalışma ilişkilerinin ruhunu, kamusal alana entegre edip, bizi bölüp, parçalayarak, gücümüzü dağıtarak, hak arayan çoğunluğu azaltmak istediklerini de biliyoruz. Bu metodu sağlıkta dönüşümün başladığı günden beri biliyoruz" dedi.
"Tıp Dışı Alanda Çalışanlara İyileştirme Yapılmadı"
Sağlık hizmetinin önemli bir parçası olan adli tıp çalışanlarının bugün bir kez daha mağdur edilmesi üzerine yaptıkları işi tanıtmak ve dertlerini kamuoyuna anlatmak zorunluluğu duyduklarını ifade eden Mengüş , 5 Nisan 2023 tarihinde resmi gazetede yayınlanan kanun hükmünde kararnamenin 17. Maddesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek madde ile Adli Tıp Kurumunda, hekim kadrosunda bulunan personele ilave ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını ancak Tıp dışı alanlarda kalan hiçbir personele, herhangi bir iyileştirme yapılmadığını aktardı.
"Ücretler Arasında Uçurum Oluştu"
İyileştirmeden, "yılda 30 günü geçmeyen izin süreleri için fiilen görev yapma şartı aranmayacaktır” maddesi uyarınca ise sadece "hekimler yararlandırıldığını ifade eden Mengüş Yapılan bu değişiklikle personel arasındaki mevcut ücret durumunda büyük bir uçurum oluşmuştur" dedi .
"ATK'da Çalışan Her Birimin Sorumluluk Ve Riskleri Eşittir"
Adli Tıp Kurumu'nun, adli tıp ve adli bilimler alanında adli bilirkişilik görevi yaptığını hatırlatan Mengüş Adli Tıp Kurumu sadece tıp alanında değil; kimya, fizik, biyoloji, bilişim, trafik, psikoloji gibi birçok adli bilim alanında uzmanlık raporları vermektedir. Raporların önemli bir bölümü hekimlerin dâhil olmadığı süreçlerle, adli bilimlerde uzmanlaşmış mühendis, kimyager, biyolog, psikolog, antropolog gibi meslek uzmanlarınca üretilmektedir. Kurumun hazırladığı raporların altına atılan uzman bilirkişi imzalarının değeri; alınan sorumluluk ve risk bakımından tıp ve tıp dışı alanların tümünde eşittir" dedi.
"Sadece Hekimlere İyileştirme Yapılması Adil Değildir"
Yapılan işin mahiyeti ve raporlanan dosya sayısı göz önünde bulundurulduğunda, aynı bilirkişilik hizmetini veren ve eşit imza sorumluluğuna sahip paydaşların döner sermaye dağılımında oluşan farkın, iş yeri barışını bozan, adalet duygusunu zedeleyen, ileriye dönük zamanlarda motivasyonu düşürecek ve çalışma isteğini azaltacak bir uygulama olduğuna dikkat çeken Megüş "Atılan imzada sorumluluğun eşit olması ancak alınan sorumluluk oranında hekimlerle eşit oranda iyileştirme yapılmamış olması adil değildir" dedi.
"Çatışan, Yarışan Meslek Grupları Yaratarak Ülke Halkına Zarar Veriliyor"
Mengüş bu uygulamayal mühendisle uzman tabip arasında 2.4 kat, kimyagerle tabip arasında 2 kat maaş farkı oluşturulduğunu belirterek "Ücretler arasında açılan bu makas, verilen hizmetin niteliğini, hızını ve verimini de yavaş yavaş kesecektir. Çatışan, yarışan meslekler ve meslek mensupları yaratanlar kamusal yararı hiçe sayarak bu ülke halkına zarar vermektedirler" dedi.
"Adil Ücret Dağılımı İstiyoruz"
Mengüş "Bu düzenleme aynı zamanda döner sermayenin kendi mantığına aykırıdır. Herkesin katkı sunduğu ve payını aldığı bir döner sermaye düzenlemesi gerekirken, bu katkıdan sadece hekim olanların çok daha büyük oranda pay alması iş barışı açısından yaralayıcıdır ve adil değildir. Kaldı ki bahsi geçen tutarların ödenebilmesi, diğer uzmanların ve personelin alacağı payın azalmasıyla mümkün olacaktır. Her kademeye yapılacak sağduyulu bir artışın, hazineye veya döner sermayeye mevcut düzenleme kadar yükü olmayacaktır. Kurumumuzda adli tıp uzmanı bilirkişilerin döner sermaye katsayılarının arttırıldığı gibi adli bilim uzmanı bilirkişilerin, diğer sağlık emekçileri ve tüm personelin katsayısının arttırılmasını ve adil bir ücret dağılımını talep ediyoruz" diye konuştu.
Mengüç "Emeğimizin hakkını alana kadar sesimizi duyurmaya, her alanda mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
"Hakkımız Olanı Alanlarda Mücadeleyle Alacağız"
SES Bakırköy Şubesi Eşbaşkanı Hatip Şengül ise 375 sayılı KHK ile yapılan iyileştirmede tıp alanı dışındaki kamu emekçilerinin göz ardı edilmesinin çalışanların moral ve motivasyonunu bozduğunu, yaratılan adaletsizliğin hizmet kalitesini de etkileyeceğini belirterek"Buradan Cumhurbaşkanlığı'nı, Sağlık Bakanlığı'nı ilgili kurumları uyarıyoruz, 375 sayılı KHK'nın derhal kurumunda çalışan tüm birimlerdeki arkadaşlarımızı kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerekiyor" dedi.
Sorunun yalnızca ATK'da çalışan SES üyelerinin değil tüm kamu emekçilerinin ve halkın sorunu olduğunu belirten Şengül, "Hakların alanlarda mücadeleyle kazanıldığını biliyoruz ve bunun için buradayız. Haklarını almak isteyen arkadaşlarımızı da alanlarda olmaya çağırıyoruz" dedi.