"Hiçbir Sendikal ve Demokratik Haktan Vazgeçmeyeceğiz"

Diyarbakır'da KESK'li kadın yöneticilere yönelik baskı ve tehditlere karşı İstanbul KESK Kadın Meclisi Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Şube’de basın açıklaması yaptı.

İSTANBUL - Açıklamada "Toplumun eğitim, sağlık, örgütlenme ve barış içinde yaşama hakkına dair her zaman sözümüzü söyleyecek ve eylemlerimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz" denildi.

Diyarbakır'da KESK'li kadın yöneticilere yönelik baskı ve tehditlere karşı İstanbul KESK Kadın Meclisi Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Şube’de basın açıklaması yaptı Basın metnini Eğitim Sen İstanbul 8 Nolu Şube Kadın Sekreteri Mürüvet Yılmaz okudu.

"Mevcut hükümetin korku, baskı ve yasaklar ikliminin topluma dayatması her geçen gün yeni bir anti demokratik yöntemle devam etmektedir. Bu yöntemlerden biri 90’lı yıllarda görülen zorla alıkonulma, kaybettirilme uygulamalarıydı.

2018’de de bu yöntemler yeniden devreye girmiş durumdadır. Bu yönelim nedense ve özellikle en zor baskı koşullarında bile haksızlıklarla mücadele eden ve anti demokratik uygulamaları dile getiren kadınlara yönelik oluyor" diyen Yılmaz, özellikle bölge illerinde KESK’e bağlı sendikaların kadın yöneticilerine yönelik son bir ay içerisinde üç ayrı yol kesme, zorla arabaya bindirip alıkoyma, tehdit ve ajanlaştırma girişimlerinin yaşandığını belirtti.

KESK üyesi kadınların yeni KHK’larla kendi alınteri ile kazandıkları işlerinden edilmekle tehdit edildiklerini belirtti. 

İnsan Hakları Derneğine hem de savcılık nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu aktaran Yılmaz, "Özellikle kadın çalışmaları başta olmak üzere neredeyse tüm sendikal eylem ve etkinliklerimiz ülke genelinde yoğun bir baskıyla illegalize edilmekte ve herhangi bir yasal izin olmaksızın engellenmeye çalışılmaktadır. En son Amed ‘te 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında düzenlenen kahvaltı etkinliği, polis kimliği gösterilerek katılımcıların kimlik ve gbt aramasına tabi tutularak provoke edilmeye çalışılmıştır" dedi.

 

İnsan haklarının tanındığı, barışçıl, çoğulcu ve demokratik bir toplum için bu kadar çaba ve büyük bedellerle yol alınmışken gelinen noktada en temel sendikal örgütlenme hakkı, ifade özgürlüğü ve yaşam hakkının tehdit altında olduğunu söyleyen Yılmaz, İçişleri Bakanlığı'na;

"- Sendikal faaliyetlerin yukarıda bahsettiğimiz yol ve yöntemlerle engellenmeye çalışıldığına dair bilginiz var mıdır?

-Bakanlığınıza bağlı emniyet güçlerine ait gibi görünen kimlik ve rozetleri kullanarak yol kesen ve kadın yöneticilerimizi zorla alıkoymaya çalışan bu çetelere karşı bir girişiminiz olacak mı?" sorularını yöneltti.

KESK’in fiili meşru mücadelesinden ve büyük emeklerle kazandıkları hiçbir sendikal ve demokratik haktan bir adım bile geri atmayacaklarını söyleyen Yılmaz," Toplumun eğitim, sağlık, örgütlenme ve barış içinde yaşama hakkına dair her zaman sözümüzü söyleyecek ve eylemlerimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz.

KESK İstanbul Kadın Meclisi olarak, savcılık ve tüm hukuksal makamlara, toplumun huzur ve barışına zarar veren yaşam hakkına yönelik bu tür tehdit girişimlerine dair işlem yapmaya yapılan bu çağrıya ses verin diyoruz. Hiçbir baskıya boyun eğmeyen, bundan sonra da eğmeyeceğinin altını ısrarla çizen kadın arkadaşlarımızın, yol arkadaşlarımızın yanındayız" diyerek sözlerini tamamladı.