Gebze OSB'de bulunan Tayaş Şekerleme'de sendika örgütlenmesi yapan öncü işçilerden Lütfü Kartal işten atıldı. Eyleminin 3. gününde Mücadele Birliği Platformu Kartal'ı ziyaret ederek gelişmeleri takip edeceklerini ve dayanışma içinde olacaklarını belirtti.
Gelişmeleri takip edeceklerini belirterek İş Kanunu'ndaki 25/2 ile işten çıkarılan ve fabrika önünde eyleme başlayan Kartal "Beni işten atmak sendikal örgütlenmeyi bitirmedi aksine arkadaşlarımızın sendikal örgütlenmenin gerekli olduğu düşüncesini yaygınlaştırdı. Tayaş'ta Gıda-İş yetkili sendika olacak" dedi.
KOCAELİ - Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan şekerleme ve çikolata üretimi yapan Tayaş Gıda San.Tic.A.Ş.'de DİSK'e bağlı Gıda-İş Sendikası örgütlenme çalışmalarına başladı. Örgütlenmenin hızlanması ve işçi sayısının çoğunluğuna ulaşmaya başladığı sıralarda Tayaş patronları öncü işçileri takibe aldı. Sendikal örgütlenmeyi yürüten öncü işçilerden Lütfü Kartal, 20 Kasım günü aniden işten atıldı. Önce kendisine net bir gerekçe bildirmeyen Tayaş patronları Kartal'ı İş Kanunu'ndaki 'yüz kızartıcı suçlar' kapsamını da içeren 25/2 ile çıkışını verdi.
İşten çıkarılmasının ardından fabrika önünde eyleme başlayan Lütfü Kartal ile eyleminin 3. gününde fabrikadaki çalışma şartları ve eylemi üzerine konuştuk.
Tayaş'taki ağır çalışma koşulları işçiler üzerindeki yoğun baskı nedeniyle DİSK Gıda İş Sendikası ile irtibata geçerek sendikal çalışmayı başlatan işçilerden olduğunu belirten Kartal, kısa zamanda oldukça iyi bir ilerleme sağladıklarını, sendikalı işçi sayısının artması üzerine Tayaş patronlarının da öncü işçileri hedef aldığını ve baskıları arttırdığını nihayetinde kendisini işten attığını aktardı.
Mücadele Birliği: Eyleme ne zaman başladınız ve işten atılma gerekçeniz nedir?
Lütfü Kartal: Bugün eylemimin 3. günü. Salı günü 15.00-23.00 vardiyasına geldim, üzerinden çok geçmeden insan kaynaklarına çağrıldım. Öncesinde hiçbir gerekçe gösterilmedi sadece önüme iş fesih belgesi konuldu. Ama iş çıkış bildirimimde 25/2 madde gösterildi. Bana gerekçe bildirilmemesine rağmen içerideki baskılardan da biliyoruz ki, asıl gerekçe benim sendikal örgütlenme yapmamdır. Tayaş Gıda patronları benim ve arkadaşlarımın anayasal hakkı olan sendikal örgütlenmeyi engellemek için beni işten çıkardı.
Ama benim işten çıkarılmam ya da içeride sendikal çalışma yapan arkadaşlarıma uygulanan baskılar Gıda İş Sendikası'nın örgütlenmesini engellemeye yetmeyecek.
Mücadele Birliği: Tayaş Gıda'da çalışma şartları şartlarını ve sendikal örgütlenme sürecini anlatır mısınız?
Lütfü Kartal: Tayaş Gıda'da çalışma şartları çok ağır ve yoğun bir baskı uygulanıyor. Bu şartlardan dolayı bir sendikal örgütlenmenin zorunlu olduğunu düşündük ve DİSK Gıda İş Sendikası ile irtibata geçtik.
Mücadele Birliği: Kaç kişi çalışıyor Tayaş Gıda fabrikasında ve bir işçilerin en çok karşılaştığı sorunlar neler?
Fabrikada 800'ü aşkın işçi çalışıyor. İşçilerin çoğunluğunu %80 civarında kadın arkadaşlarımız oluşturuyor. Çikolata, şekerleme ve benzeri ürünleri üretiyoruz. Her bölümün kendine özgü sorunları elbette var. Fakat genel olarak fabrikada çok yoğun bir çalışma temposu var işimiz oldukça ağır buna rağmen, baskı görüyoruz. Sürekli bir iş yetiştirme baskısı var. İçerideki durumu en iyi nasıl anlatabilirim size...
Söylemekten utanç duyulacak bir durum fakat gerçek şu ki, kadın arkadaşların tuvalete gitmeleri ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Kadın arkadaşımız tuvalete gidip geldiğinde vardiya şefinin azarına, hakaretlerini maruz kalıyor. Bu tahammül edilebileceğimiz bir durum değil. Sürekli bir iş yetiştirme baskısı var işçiler üzerinde. Bir de vardiya amirlerinin aşağılayıcı tavırları, insanlık dışı bu duruma karşı harekete geçmeyi gerektiriyordu. Biz de Gıda İş Sendikası'nda örgütlenmeye başladık.
Mücadele Birliği: Fabrikadaki sendikal çalışma ne durumda?
Lütfü Kartal: Kısa zamanda oldukça iyi bir ilerleme sağladık. Çoğunluğu almak çabasındayız. Sendikal örgütlenme işçiler arasında hızla yayılınca bu Tayaş patronlarını harekete geçirdi. Ve öncü işçileri takibe aldı. Sonunda beni de kapının önüne koydular. Onlar bunu yaparken sendikal örgütlenmenin bitmesini amaçladılar. Ama benim işten atılmam sendikal örgütlenmeyi bitirmedi tam aksine arkadaşlarımıza neden sendikalı olmamız gerektiğini en iyi anlatan şey oldu.
Mücadele Birliği: İçeride sendikalı arkadaşlar üzerindeki baskılar arttı mı siz işten çıkarıldıktan sonra?
Lütfü Kartal: Sendikal çalışma yapan öncü işçiler zaten bir gözlem ve baskı altındalar. Tabii sendikaya yakınlık duyduğu düşünülen işçiler üzerinde de baskı uygulanıyor fakat benim atılmam sanıldığı gibi sendikalı olmaya yönelik çekinceyi değil, yakınlaşmayı getirdi.
Biz Lütfü Kartal ile görüşürken vardiya değişim saati geldi. İşçiler gruplar halinde fabrikadan çıkmaya başladılar. Kartal, "İşçi arkadaşlar el sallıyorlar, gülümsüyorlar gördüğnüz gibi öyle bir uzak durma hali yok. İçeride çalışmamız da sürüyor" diye belirtiyor.
Dayanışmaya gelen Mücadele Birliği Platformu'da "Yaşasın İşçilerin Mücadele Birliği", "Yaşasın Sınıf Dayanışması" sloganlarıyla Lütfü Kartal'a destek veriyor.
Kartal vardiyadan çıkan işçilere bakarak "Dik dur eğilme sendikan seninle" sloganıyla selam veriyor.
İşten atılması üzerine hemen işe iade davası açtığını belirten Kartal, "Beni işten atarak sendikal çalışmayı bitiremezler. Gıda İş Sendikası Tayaş'ta örgütlenmesini sürdürecek ve yetkili sendika olacak. Bunu Tayaş patronları, vardiya amirleri şimdiden bilsinler" diyerek emek dostlarının desteğini beklediğini ifade ediyor.