Tutuklanan 3'üncü Havalimanı işçilerine Silivri Kampüsünde tecrit uygulandı. Dokuz ayrı hapishane bulunan Silivri Ceza İnfaz Kampüsü'nde tutuklu işçilerin her biri ayrı hapishanlere gönderildi.
İSTANBUL - İstanbul 3.Havalimanı'nda çalışma koşullarının iyileştirilmesi için iş bırakan fakat jandarmanın şantiyedeki işçilere gaz bombası ve plastik mermiyle saldırısı sonrası 600'e yakın işçi gözaltına alınmış, aralarında sendika yöneticilerinin de olduğu 24 kişi tutuklanmıştı. Mahkeme işçilerin çalışabilmek için sağlanması zorunlu olan ihtiyaçlardan olan taleplerini 'bahane' olarak görmüştü.
Avukatlar, tutuklanarak Silivri Hapishane'sine gönderilen işçilerin her birinin 9 ayrı hapishaneye dağıtıldı öğrenildi. İşçiler;
Akif Altınışık 3 Nolu, Anıl Deniz Gider 6 Nolu, Bilal Topcu 4 Nolu, Birkan Topcu 4 Nolu, Cihan Sarıbulak 1 Nolu, Deniz Aslan 4 Nolu, Fatih Mukan 6 Nolu, Ferhat Uyar 2 Nolu, Hasan Çetin 1 Nolu, İlker Kurt 5 Nolu, Mehmet Celal Demir 2 Nolu, Muhammet Yiğen 8 Nolu, Murat Altuntaş 2 Nolu, Musa Karakuş 1 Nolu, Mustafa Atay 5 Nolu, Özkan Özkanlı 6, Ramazan Gözel 8 Nolu, Rıdvan Günül 3 Nolu, Selami Sarıbuğa 5 Nolu, Servet Gözel 3 Nolu, Teyip Kırğın 8 Nolu, Uğur Karadaş 7 Nolu, Yunus Özgür 7 Nolu, Yusuf Yılmaz 7 Nolu hapishanelere sevk edilmiş durumda.
Avukatlar çok sağlıklı bilgi alamadıklarını tekrar yer değişiklikleri olabileceğini de ifade ettiler.
3'üncü Havalimanı işçileri tahtakuruları dolu yataklarda uyumak istemedikleri, daha sağlıklı ve doyurucu yemek istedikleri, saatlerce servis bekleyip hurda araçlarla işe gidip gelmek istemedikleri, iş cinayetlerinde ölmek istemedikleri için iş bıraktılar.
Devlet bu talepler karşısında sermayenin zoru olarak işçilerin üzerine jandarma gönderdi, işkenceyle gözaltına aldı, mahkemesinde çalışabilmek sağlanması zorunlu talepleri 'bahane' saydı.
İşçilerin tutuklanıp hapishaneye gönderildikleri saatlerde ise havalimanında yeni bir iş kazası daha yaşandı! İşçilerin taleplerinin karşılanmasının aciliyeti bir kez daha kanıtlandı.
İşçilerin mahkemesi sürerken tekrar koğuşlar basılarak arama yapıldı. Şimdi ise işçiler ayrı hapishanelere gönderilerek tecrit ediliyor. Devlet kendi kanunlarını daha fazla kâr isteyen sermaye sahipleri için yok saydı! Sermayeye daha iyi hizmet edebilmek için şimdi de tutuklu işçilere tecrit işkencesi uyguluyor.
Bu tecrite en iyi cevap işçileri yalnız bırakmamaktır. Onları verdikleri onurlu mücadeleyi selamlayan kartlar gönderip mektup yazarak tecriti kırma zamanıdır!
3. Havalimanı İşçileri Yalnız Değildir! Yaşasın İşçilerin Mücadele Birliği! Tutuklanan İşçiler Serbest Bırakılsın!