KHK ile ihraç edilen KESK üyesi kamu emekçileri Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda diyerek tutuklanan Nursel Tanrıverdi ve Selvi Polat’ın serbest bırakılmasını istedi.
İSTANBUL - KHK ile ihraç edilen ve iki yıla yakındır işe dönme mücadelesini veren KESK İstanbul Şubeler Platformu üyesi kamu emekçileri işlerine geri dönme mücadelesini sürdürüyor.
Bugün (3 Eylül) Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda bir araya gelen kamu emekçileri iki hafta önce tutuklanan arkadaşlarık Nursel Tanrıverdi ve Selvi Polat’ın serbest bırakılmasını istedi. "İşini Geri İstemek Suç Değildir", "KHK'lar Gidecek Biz Kalacağız", "Nursel ve Selvi Öğretmen Serbest Bırakılsın", "Direne Direne Kazanacağız" sloganlarını attı. İhraç Kamu Emekçileri adına basın metnini ihraç kamu emekçisi Sinan Eşiyok okudu.
Türkiye'nin her geçen gün daha fazla haksızlığa, hukuksuzluğa ve zorbalığa sahne olduğunu, temel hukuk kurallarının bile çiğnendiği, özgürlüklerin ve insan haklarının gasp edildiği ve “darbecilerle mücadele” adı altında halkların tüm kesimlerine saldırıldığı fiili bir darbe döneminden geçilmekte olduğunu belirtti.
OHAL'in sözde kaldırıldığını fakat keyfi yönetim biçimini kalıcı bir hale getirmek için uygulamada daha ağır koşullarla devam etmekte olduğunu, İktidar bütün hukuk kurallarıyla birlikte demokrasiyi askıya alınarak kendinden olmayanlara adeta bir savaş başlattığını söyleyen Eşiyok, Hükümetin politikalarını eleştiren ve muhalif duruş sergileyen herkes çeşitli düzeylerde baskı ve tehditle karşılaştığını, Cumartesi Anneleri gözaltına alınıp sesleri bastırılmaya çalışıldığını, kamu emekçilerinin işten atılıp gözaltına alındığını ve hatta işini istediği için tutuklandığını hatırlattı.
"Selvi ve Nursel öğretmenler haksız ve hukuksuz bir şekilde KHK lar ile işinden atılarak açlığa ve sefalete mahkum edilmek istenen yüz binin üzerinde kamu emekçisinden sadece ikisi. Onlar direnme iradesi göstererek işine,emeğine, onuruna sahip çıkan ve bunun için 70 hafta boyunca İstanbul’un meydanlarında direnen kamu emekçilerinden. 70 hafta süren direnişimiz seçimler bahane edilerek saldırıya uğramış ve direniş alanları hukuksuz bir şekilde yasaklanmıştı. Bu süreç sonunda her şeye rağmen direnişten vazgeçmeyen Selvi ve Nursel öğretmenler Bakırköy Direniş alanına sahip çıkmak için her hafta bu alanda oturma eylemi yapmaya devam etmiş ve defalarca gözaltına alınmışlardır" diyen Eşiyok, iki öğretmene 200 metre alan yasağı konulduğunu, bu yasağı tanımayıp direnmekten vazgeçmeyen arkadaşlarının en demokratik hakları olan basın açıklaması haklarını kullandıkları için 2911 sayılı yasağa muhalefet gerekçesiyle tutuklandıklarını söyledi.
"Bu tutuklama hukuk tanımazlığın son noktasıdır" diyen Eşiyok sözlerini "İşini istemek, suç değildir. Haksız hukuksuz ihraçlara karşı direnmek ve onuruna sahip çıkmak, suç değildir. Emeğini, alınterini savunmak suç değildir. Ve basın açıklaması yapmak suç değildir. Asıl suç işine, ekmeğine, onuruna sahip çıkmak için anayasal haklarını kullanarak basın açıklaması yapmak isteyen Selvi ve Nursel öğretmenlerin tutuklanmasıdır. Onlar haksız ve hukuksuz bir şekilde işinden atılan kamu emekçilerinin direniş sesidir. Bu sesi susturamayacaksınız. Bir an önce serbest bırakılmaları için bizler onların sesi olmaya devam edeceğiz. Selvi ve Nursel öğretmenler yalnız değildir"diyerek tamamladı.
Ardından söz alan ihraç kamu emekçisi Ömer Açık ise "Buradan bir kez daha tekrar ediyoruz ki, bizler ilimizi geri İstemekten asla vazgeçmeyeceğiz. İşini istemek suç değildir ve biz işlerimize geri dönünceye kadar alanlarda olmaya tutuklanan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istemeye devam edeceğiz" dedi. İhraç kamu emekçileri eylemi sloganlarla sonlandırdı.