Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS), Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü önünde; Havacılık Tazminatı, Hülle Atamaların İptaline Yönelik Mahkeme Kararlarının Uygulanmaması ve Özelleştirmelere karşı 2 Aralık günü bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını okuyan Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nazım Sarsılmaz, Havacılık Tazminatındaki adaletsizlik ve bozulan iş barışını dile getirerek, çalışanların Havacılık Tazminatı sorununun yıllardır çözülemediğine vurgu yaptı.
Yapılan açıklamada, liyakatsiz hülle atamalarla kurumun çürütüldüğü, çalışanların kuruma olan aidiyet duygusunun sarsıldığı söylendi.
2024 yılı bütçe görüşmelerinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in köprülerin satılacağını ve birçok kurumun özelleştirileceğini açıklamasına da değinilerek “Havalimanları halkındır satılamaz, yandaşa peşkeş çekilemez.” denildi.
Açıklamada, “Bir zamanlar ülkemizin en güzide kurumlarından bir tanesi olan DHMİ de bugün, çalışanlar en temel konularda, çocuklarına istedikleri eğitimi aldıramamakta, sağlık giderlerini karşılayamamakta ve barındığı evin bile kirasını ödeyememektedir.
(...) Uzun yıllardır DHMİ çalışanlarının en köklü sorunlarından bir tanesi de Havacılık Tazminatı sorunudur. Bilindiği gibi Havacılık Tazminatı Eurocontrol Teşkilatına üye ülkelere Brüksel merkezli kuruluş tarafından, Hazineye hiçbir yük getirmeden tazminat olarak ödenen bir ücrettir.
Ancak ödenen bu tazminat ücretin miktarı, ülkelerin milli maliyet olarak Eurocontrol teşkilatına her yıl fatura ederek bildirdikleri kadar olabilmektedir. Avrupa’nın en büyük hava sahalarından birine ve jeopolitik konumu sebebiyle dünyanın en önemli uçuş güzergahına sahip olan ülkemizin bu ödemeden aldığı pay, benzer özelliklere sahip bile olmayan Avrupa ülkeleri ile kıyas edilemeyecek kadar azdır.” denilerek liyakatsiz atamalara da değinildi.
BTS, DHMİ Genel Müdürlüğüne şu soruları sordu:
-Kurum çalışanlarımızın Havacılık Tazminatı gelirlerinde ülkemizin de üyesi olduğu Eurocontrol’e üye diğer ülkeler gibi faydalanmasını neden istemiyorsunuz?
-Eurocontrol’den gelecek olan daha fazla dövizin her kuruşundan, doğrudan ve dolaylı olarak çalışanlardan kesilen vergilerin hazineye girmesini neden istemiyorsunuz?
-Biz Havacılık Tazminatından her çalışanımızın maksimum şekilde faydalanmasını ve iş barışının sağlanmasını istiyoruz. Peki siz neden istemiyorsunuz?
-Hülle atamalar ile ilgili mahkemelerce verilen 60’ın üzerinde iptal kararı neden kurum tarafından görmezden gelinip tekrar hülle yapılarak uygulanmış gibi yapılıyor?
-Havacılık tazminatına yönelik kurumumuzdaki Havelted tarafından kazanılan Danıştay kararı neden uygulanmıyor?
-Hiçbir personeli mağdur etmeyecek şekilde Tayin Yönetmeliği neden çıkarılmıyor?
-Sözlü mülakatlar neden kaldırılmıyor?
-İşe gelmeden Maaş alan Bankamatik Memurları işe gelmedikleri halde neden günlük yoklamalarda işe gelmiş gibi gösteriliyor?
- Kadrosu Şube Müdürü, Başmüdür ve Şef olan kişilere bile aktif görev neden verilmiyor neden bu insanların hizmetinden faydalanılmıyor da memurlar tarafından vekaleten yürütülüyor ?
Kamu yararı bunun neresinde ?
-Kurumumuzun imajı sizin için hiçbir anlam ifade etmiyor mu ? İstisnasız her çalışanın şikayetçi olduğu Havacılık Tazminatı konusunda resmi bir açıklamanız hiç mi olmayacak ?