İzmir'de bulunan CS Wind işçileri, üretim baskısı nedeniyle iş cinayetleri, iş kazaları yaşandığını, hak gaspları, tazminatsız işten atma, baskı, mobbing ve tehdit altında çalıştırıldıklarını belirterek kölece koşullara isyan ediyor. İşçiler sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalışıyor.
İzmir Aliağa'da CS Win İşçileri İsyanda Rüzgar Türbini üreten Güney Kore menşeli CS Wind fabrikasında hiçbir işçi sağlığı iş önlemi bulunmadığın, işçilerin ağır iş yükü, baskı mobbing ve hakaretlere maruz kaldığını, aşırı üretim zorlaması nedeniyle sürekli iş cinayetleri, iş kazaları geçirdiklerini ve canlarının tehlikede olduğunu belirterek isyan ediyor. İşçiler sosyal medya paylaşımlarıyla fabrikadaki sömürü cehennemini, insanlık dışı koşulları anlatarak artık buna bir çözüm getrilmesi gerektiğini söylüyor.
Fabrikadaki çalışma koşullarını anlatan CS Wind işçisi "Arkadaşımız öldü, ertesi gün hemen işbaşı dediler. Birçok arkadaşımız itiraz etti, sosyal medyada iş cinayeti yaşandığına dair paylaşım yapıldığı için bir gün izin verdiler" diyerek CS Wind fabrikasında işçinin yaşamının hiçbir değeri olmadığını aktarıyor.
Bir işçinin iş cinayetinde ölmesi patronlar için makinenin bozulan ve çöpe atılan bir parçası gibi. Nasıl ki bozulan makine parçası hızlı bir şekilde değiştirilir, üretim devam eder, bu arada da kimse ara vermez işine devam ederse bir işçinin alınmayan çok basit bir önlem nedeniyle ölmesi de üretime ara verecek bir önem taşımıyor patronlar için. Patron üretim devam etsin karları kasaları dolsun istiyor.
İşçiler, şefler idari yetkililer tarafından daha fazla, daha fazla üretmeye zorlanıyor. Bu yoğun hızlı çalışma ise iş kazalarına neden oluyor.
CS Wind işçisi yaşanan bir örneğini şöyle anlatıyor; Ege Kızılay denen bir şefimiz var. Tam bir işçi düşmanı. Bir işçi arkadaşımız onun baskısından dolayı göğsünü makinaya sıkıştırdı. Kaburgası kırıldı şimdi hastanede yatıyor.
İş yapmaktan daha çok 'Yine bize daha ne baskı uygulayacak' sürekli onu düşünür olduk."
İşçiler sürekli üretim baskısı ve hakaretlere maruz kalıyor, görevleri olmayan işleri de yapmaya zorlanan işçiler, verilen angarya ve tehlikeli işleri yapmak istememeleri halinde işten atılmakla tehdit ediliyor.
Bir işçi durumu şöyle aktarıyor; " Ege Kızılay kendine Ahmet Kızıldemir'i kendine yandaş yaptı. İşçilere baskı uygulayıp mesleği ve görevi dışındaki işleri vererek insanların canını riske sokup, yapmadığı taktirde tutanak tutulup tazminatsız iş aktini feshetmekke tehdit ediyorlar. Burda herkes ekmek parası için çalışıyor herkesin evde bekliyen çocukları karısı anası babası var bu kadar ucuz mu insanlık?"
Şirket müdürlerine yaşadıkları sorunları duyurmaya çalışan işçiler"Yukarıdan aşağıya üretime inip işcilerinizin halini bir görün. Bu işleyişi düzeltin. Bu baskı nedeni ile kimse işe gelmek istemiyor" diyerek müdürlerin bir an önce bir çözüm getirmesini istiyorlar.
İşçiler, Ege Kızılay ve Ahmet Kızıldemir'in işçilere sürekli baskı uyguladığını işçileri tazminatlarını ödemeden işten attığını, işçilerin haklarını gasp ettiklerini belirtiyor.
Bir işçi ise durumu "Bunca insana çektirdiğiniz onca kişinin hakkını yediniz beş kuruşsuz 8 senelik adamları yolladınız çoluğunuzdan çocuğunuzdan çıkar inşallah" diyerek aktarıyor.
Bir başka CS Wind İşçisi ise fabrikadaki durumu şöyle anlatıyor:
"Merhaba CS Wind Turkey firması çalışanıyım ve işciler olarak bu işçi düşmanı amirlerden bıktık. 25-26 yaşında hayatında belki ilk fabrikası olan vardiya amiri Ege Kızılay ve onun avaneleri çalişan kaç yıllık ustaları çırak gibi kullanmaya çalışıp sesini yükselterek çocuk gibi azarlıyor. Argo kelimeler kullanıyor sinir olduklarının açığını yakalamaya çalışıp mobibg yapıp işinden etmeye çalışıyorlar. Beğenmeyen, yapmam diyeni tutanakla tazminatla tehdit ediyorlar.
Herşey bir yana aceleden dalgınlıktan arkadaşlarımı ölüyor kaza geçiriyor kimsenin umrunda değil. İnsanlar moralsiz çalışıyor.
Eski adam kalmamış nerdeyse herkes ya çıkıyor ya kovuluyor. Üretim müdürlerimiz bile bizimle kibar düzgün konuşurken bu saygısız yeni yetme vardiya amiri baretine güvenerek sırf egosu için insanları eziyor.
Lütfen sesimiz olun çok mutsuz çalisiyoruz bu durumlardan kimin ne iş yaptığı belli değil sözde uluslar arası firmayız. Fabrika içinde bile meydancı yok pastane çalışanı gibi sabah aksam temizlik yapiyoruz. Lütfen sesimiz olup bunları duyurun. Bizler doğruyu söyleyince kovuluyoruz."