Öğretnen Sendikası, Antakya Uğur Mumcu Meydanı'nda sömürüye, itibarsızlaştırmaya, yok sayılmaya karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Eğitim-Sen üyeleri de meslektaşlarına destek verdi.

Antakya'da Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyeleri sömürüye, yok sayılmaya ve İtibarsızlaştırmaya karşı Uğur Mumcu Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. "Sömürüye, Yok Sayılmaya, İtibarsızlaştırmaya Rağmen Öğretmenler Burada MEB Nerede?" yazılı pankart açan özel sektör öğretmenleri, "Mücadele Dersini Öğretmenler Verecek", "Taban Maaş Hakkımız Alacağız", "Öğretmenler Burada MEB"Nerede" sloganları attı. Basın açıklamasını okuyan Emrah Arslan, Özel sektör öğretmenlerini hiçbir zaman görmeyen MEB'in pandemi, ekonomik kriz ve deprem gibi süreçlerde de patronlardan yana tavır aldığını ve eğitim emekçilerinin özlük haklarını koruma niyetinde olmadığını gösterdiğini belirtti.

 

"Öğretmenlerin Hakları Gasp Edildi Hayatları Hiçe Sayıldı"

Bu süreçlerde özel sektör öğretmenlerinin taleplerinin görmezden gelinerek yalnız patronların kaygıları üzerinden sözde çözümler üretildiğini vurgulayan Arslan, "Bu süreçlerde özel öğretim kurumları denetimsiz bırakıldığı için öğretmenlerin hakları birçok kez gasp edilmiş dahası öğretmenlerin hayatı hiçe sayılmıştır" dedi.

 

"Biz Buradayız MEB Nerede?"

Pandemide öğretmenlerin yasa dışı şekilde zorla kurumlara çağrıldığını, deprem sonrasında hasarlı binalarda ders işlendiğini, patronların, bu dönemlerde öğretmenleri Kısa Çalışma Ödeneği adı altında üç kuruşluk ödemeler ile sefalete mahkum ettiğini hatırlatan Arslan, "Kriz koşullarında bile yokmuşuz gibi davranan Milli Eğitim Bakanlığına 6 Şubat Depremi'nin en çok hasar verdiği illerden biri olan Hatay'dan sesleniyoruz ve diyoruz ki biz buradayız! MEB nerede?" dedi.

 

"Ucube Ve Şaibeli Sınavları Başarı Kıstası Olarak Kabul Etmiyoruz"

Geçtiğimiz günlerde Yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin kamuya atanan öğretmenleri kendisinin öğretmeni olarak tanımlayıp kamu dışında çalışan öğretmenleri ise “başarısız olan diğerleri” ifadesi ile ayrıştırdığına ve meslek itibarlarını zedelediğine dikkat çeken Arslan, "En başta Bakan Yusuf Tekin ve patronlar şunu bilsinler ki bizler öğretmeniz! Ucube ve şaibeli bir sınavın başarı kıstası olarak görülmesini kabul etmiyoruz. Sözleşmelerini MEB ile yapan, ülkedeki eğitim öğretim faaliyetlerin büyük bir kısmını omuzlayan, mesleki yeterliliğini ilgili fakülteleri bitirerek kanıtlayan öğretmenlere, yüz binlerce özel sektör öğretmenine yönelik bu sözleri kabul etmiyoruz. Kamuda olmadığımız için bize dayatılan kölelik koşullarını sizin yok saymalarınızın sonucudur. Haklarının sonuna kadar peşinde olan özel sektör öğretmenleri olarak birlikteyiz ve buradayız. Peki soruyoruz, MEB nerede?"diye sordu.

 

"Öğretmenlerin Geleceği Enkaz Altında Bırakıldı"

Depremden sonra bakanlığın duyarsız tavrı yüzünden bölgedeki öğretmenlerin bir kısmının başka şehirlere göç etmek zorunda kaldığını ve asgarî ücret ile yüksek kira ve giderler karşısında yaşama tutunmaya çalıştığını vurgulayan Arslan, "Göç etmemiş öğretmenler ise bulunduğu şehirlerde açlık sınırının bile çok altında olan asgari ücrete anlaşmak zorunda kaldı ve en iyi ihtimalle maaşlarını ancak Ekim ayında alabilecek. Bölgedeki öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu ise işsiz ve evsiz. Depremden önce zaten kaygı ile baktığımız geleceğimiz şimdi hepten enkaz altında bırakıldı. Durum böyleyken soruyoruz biz buradayız peki MEB nerede?" dedi.

 

"Öğrencilerin Eğitim İhtiyacı Önemsemiyor"

Deprem bölgelerinde gıda ve sağlıktan sonra en temel ihtiyaçlardan biri olan eğitim-öğretime dair Bakanlık tarafından gerçekçi çözümler üretilmediğini de ifade eden Arslan, birçok öğrencinin eğitim-öğretimden mahrum bırakıldığını, ana sınıfı-ilkokul-ortaokul ve lise çağında öğrencilerin eğitim ihtiyacının ise önemsenmediğini söyledi.

 

"Depremzede Öğrencilere Depremzede Öğretmenler Destek Verdi"

Yüzlerce depremzede öğrencinin eğitim ve psikolojik destek konusunda yanında yalnızca depremzede gönüllü öğretmenleri bulabildiğine dikkat çeken Arsla, YKS ve LGS' ye girecek öğrencilerden şanslı olanların yine gönüllü öğretmenler ile sınavlara hazırlanırken daha şanssız olan diğer öğrencilerin maalesef yeterince hazırlanamadan sınava girdiklerini belirtti. Bölgenin eğitim-öğretim ihtiyacının büyük bir kısmı depremzede gönüllü öğretmenler tarafından karşılandığını da vurgulayan Arslan, MEB'in yıkımın fazla olduğu yerlerde atması gereken adımları atma konusunda aciz kaldığını, hal böyleyken bölgenin eğitim ihtiyacı konusunda kaygılı olan özel sektör öğretmenlerinin elinden geleni yaparken MEB yetkililerinin nerede olduğunu sordu.

 

"Görüşme Talebimiz Kararlışığımız Sonucu Kabul Eldildi"

Öğretmen Sendikası olarak öğretmenlerin sorunlarını aktarmak, bölgedeki duruma dair taleplerimizi aktarmak üzere bakanlık ile defalarca görüşme talebinde bulunduklarını fakat taleplerimiz geri çevrildiğini aktaran Arslan 17 Nisan’da hem deprem bölgesindeki öğretmenler hem de diğer şehirlerdeki öğretmenler olarak sendikanın çağrısıyla Ankara’da buluştuklarını, defalarca reddedilen görüşme talebinin bu kararlı tavır sayesinde kabul edilmek zorunda kalındığını vurguladı. 17 Nisan’da taleplerimizi çok açık şekilde dile getirdiklerini aktaran Arslan "Daha neyi bekliyorsunuz. Biz buradayız, MEB nerede? Biz biliyoruz ki depremzede özel sektör öğretmenlerinin sorunları gün gibi ortada iken MEB' in bizi görmemesi, duymaması ve bizleri fırsatçı patronların eline bırakması, bizleri "başarısız" olarak niteleyen ve "kendi öğretmeni" olarak görmeyen zihniyetin ürünüdür" diye konuştu.

 

"Özel Sektör Öğretmenlerinin Sendikası Var"

Hem bu zihniyete karşı hem de patronların kâr hırsına karşı artık örgütlü olduklarını ifade eden Arslan "Sendikamız gücünü öğretmenlerin öz gücünden alarak büyüme devam ediyor. Geri adım atmadan, özlük haklarımız ve mesleğimizin itibarı için mücadeleyi büyütmeye kararlıyız. Bugün haklarımız için, nitelikli bir eğitim için, şehirlerimizdeki eksiklerin giderilmesi için, taleplerimiz için Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak mücadele ettiklerini ifade etti.

Arslan "Bakan Tekin’e soruyoruz. Halkın çıkarlarını, mesleğimizin onuru gözeterek ve öğretmenlik mesleğinin gereği olarak biz buradayız. Bizi öğretmenden saymayan Yusuf Tekin siz neredesiniz? Biz kimin öğretmeniyiz? Siz kimlerin bakanısınız?" dedi.

Arslan taleplerini ise şöyle sıraladı: 1) 2014’te elimizde alınan taban maaş yasasının geri getirilmesi

2) Özel sektör ve kamudaki ayrımları ortadan kaldıracak meslek yasası

3) Depremzede özel sektör öğretmenlerine kamuda istihdam

Arslan sözlerini "Sömürü ile yarattığınız enkazdan mücadele ile çıkacağız" diyerek tamamladı.

 

 

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.