Maçka Parkı girişinden geçecek olan tünel projesi ve bu proje kapsamında ağaçların kesilmesi, İBB önünde protesto edilerek projenin iptal edilmesi istendi.
İSTANBUL - Maçka Parkı Hepinizin İnisiyatifi'nin çağrısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi binası önünde toplanan doğa ve kent savunucuları Maçka Parkı girişinden geçecek olan karayolu tüneli projesini ve bu proje kapsamında ağaçların kesilerek parkın yok edilmesini protesto etti. Tünel projesinin iptal edilerek parkın tekrar ağaçlandırılması istendi.
"Sen Maçka Parkı’nı Yok Edersen Biz de Belediyeyi Parka Çeviririz", "İstanbul'un Altını Oyma, Maçka Parkı’na Dokunma" yazılı pankartlar açılan eylemde tünel projesini protesto eden dövizler taşındı. Belediye binası önünde parkta kitap okuma, top oynama, ip atlama mizanseni yapan doğa ve kent savunucuları "Maçka Parkı’nda Tünel İstemiyoruz", sloganı attı.
Maçka Parkı Hepimizin İnisiyatifi adına basın açıklamasını okuyan Suzan Bektaş, İstanbulluların nefes alabildiği nadir yeşil alanlardan biri olan Maçka Demokrasi Parkı'nın girişine yapılacak karayolu tüneli için 200’e yakın ağaç söküldüğünü, çevrilen alanda tek bir ağaç kalmadığını aktardı.
Başta Beşiktaş ve Şişli halkı olmak üzere bütün İstanbullular olarak günlerdir çığlıklarını duyurmaya çalışarak, projeden derhal vazgeçilmesi için uğraştıklarını belirten Bektaş, Dolmabahçe-Levazım-Baltalimanı-Ayazağa Tünelleri projesinin çıkışının Maçka Demokrasi Parkı’ndan verildiğini ve park içinden 3500 m2, parkın dışından 2500 m2 olmak üzere yüzde 90’ı yeşil alan toplam 6000 m2 tünel inşaatına kurban edildiğini, bu tünelin, sadece Maçka çıkışına vereceği ve görülebilen zararları aktardı.
Toplamda 7,8 km’lik bir karayolu tüneli yapılacağını, Beşiktaş Ortaköy Vadisi’nde durum daha da vahim olduğunu ve altından geçeceği diğer alanlarda yaratacağı tahribatları tahmin edemediklerini söyleyen Bektaş, "Kent içinde karayolu tüneli çok tehlikeli bir uygulamadır. Avrupa ülkelerinde 500 mt’den fazla tünel inşaatı çok sıkı kurallara bağlıdır. Ülkemizde ise maalesef, madem tünel açma makinemiz var, boş durmasınlar diye İstanbul gibi binlerce yıllık bir kentin altını delik deşik edebiliyorlar. Bugün buraya projenin sorumlusu İBB’yi son kez uyarmaya geldik" dedi.
Karayolu tüneli projesinin vereceği zararları ise şöyle sıraladı:
1- Parkların altına karayolu tüneli yapılamaz. Yapıldığı takdirde parktan ne kadar az alan gittiği söylenirse söylensin; yukarı çıkacak egzoz dumanları parkın temiz havasını öldürecektir ve dolayısıyla park işlevini yitirecektir.
2- İBB bütün park ve yeşil alanların altını, karayolu tüneli veya zeminaltı otopark inşaatı adı altında betonlaştırma kararı aldı. Yeşil alanların, parkların altları oyulup betonlaştırıldıkça yağmur suları toprakla buluşamayacaktır. Bu olmayınca, yağan en hafıf yağmurda bile geçtiğimiz sene gördüğümüz afet manzaraları bu şehrin normali olacaktır.
3- 3.köprü bağlantı yollarıyla yeni yapılaşmalardan gelecek trafiğin şehrin merkezine bu tünellerle verilecek olması söylendiği gibi trafiği rahatlatmayacaktır. Oluşacak trafiğin bütün bu yoğunluk, gürültü ve kirinin esas olarak merkeze çok ciddi zararı olacaktır.
4- Maçka Parkı resmi afet toplanma alanıdır. Depremini bekleyen bir şehrin altının oyulması, üstündeki yapılar için ciddi çatlama, sarsılma riskleri oluşturduğu gibi afet toplanma alanını güvenli olmaktan çıkarmaktadır.
5- Tünel inşa edilirse, şehrin tarihi ve merkezde kalan son yeşil alanları olan Maçka Parkı, Dolmabahçe, Ihlamur Kasrı ve Ortaköy vadisi de büyük zarar görecek. Şehir merkezinin akciğerleri egzoz gazlarıyla öldürülecek.
Dolmabahçe-Levazım-Baltalimanı-Ayazağa tüneli projesinden vazgeçilmesi ve boşaltılan alanların tekrar ağaçlandırılması gerektiğini söyleyen Bektaş, İstanbul halkına seslenerek İstanbul genelinde 30’dan fazla karayolu tünel projesi İBB meclisinden geçmiş durumda olduğunu ve durdurulamazsa İstanbul’un altının delik deşik edileceğine işaret etti.
Her geçen gün yaşanabilir kent kriterlerinden adım adım uzaklaşan İstanbul’a sahip çıkmak için bunlar son şans olduğunu belirten Bektaş, "Maçka Parkı’na, İstanbul’a sahip çıkalım. Yarın geç olmadan! Umudumuzdan da, direncimizden de, parkımızdan da ve elbette İstanbul’dan da vazgeçmeyeceğiz! Unutmayalım! Şehir, hep birlikte mücadele edersek kurtulur" dedi.