7 Ekim 2001 Afganistan
Sovyetler Birliği, her türlü yalıtılmışlığa rağmen Afgan halkıyla dayanışmasını sürdürdü. Afgan Demokratik Halk İktidarı ülkesini yozluklardan, yoksulluklardan, gericilik ve cehaletten kurtarmak, insanca yaşayabilecek koşulları sağlamak için mücadele ediyordu. Ve karşısına dünya gericiliğini almıştı. Başını ABD'nin çektiği Fransa, Japonya, İngiltere, Çin, İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan ve daha pek çok ülkenin desteği ile hareket eden, İslam devleti kurma peşinde olan toprak ağaları, zengin mollalar ve eroin tacirleriyle savaşa tutuşmuştu.
Sovyetler Birliği, komşu devrimci hükümetin üzerinde oynanan oyunları boşa çıkarmak için, Afganistan hükümetinin çağrısı üzerine enternasyonal görevini yerine getirmek üzere asker yardımında bulunmuştu Afganistan'a. Ülkeden geri çekilmesinin tek koşulu vardı: tüm emperyalist gerici devletlerin elini Afganistan'dan çekmesi. Sovyetler Birliği’nin ısrarla altını çizmiş olduğu, askerlerinin Afganistan'a gelmesinin imzalanan anlaşmadan -Dostluk Anlaşması- kaynaklı haklı sebeplere dayandığına dair gerçekler dünya emekçi halklarından saklı kaldı.
James Petras Küreselleşme ve Direniş5 adlı kitabında o dönemki ihaneti şöyle özetler:
“Olaylar dizini batılı aydınların ihanetini anlamak için önemli bir bağlam sunuyor. Gerçek olaylar dizini olan Afganistan'da laik sol bir rejimin kurulması, ardından sivil halka karşı ABD destekli terörizm ve son olarak, saldırıya uğrayan müttefik ve komşunun daveti üzerine Sovyet müdahalesi, Washington propaganda makinası tarafından tamamen ters yüz edildi. ABD destekli ayaklanma ‘Sovyetlerin Afganistan'ı işgali’, yabancı köktenci paralı askerlerin müdahalesi 'Afgan Mücahit Kurtuluş Mücadelesi' olarak sunuldu.”
Carter'in ulusal güvenlik danışmanı Zbigniew Brzezinski 15-21 Ocak 1998 tarihli, Fransa'da yayınlanan, Le Nonvel Objervatour dergisindeki röportajda şu bilgileri açıklıyor:
“Evet, resmi tarihe göre CIA'nın mücahitlere yardımı 1980'lerde başladı yani Sovyet ordusu 24 Aralık 1979'da Afganistan'ı işgal ettikten sonra. Ama şimdiye kadar titizlikle gizlenen gerçek ise bunun tam tersidir: Aslında başlarken Carter, Kabil'deki Sovyet yanlısı rejimin muhaliflerine gizli yardım yapılması için ilk emri 3 Temmuz 1979 yılında imzalamıştır. Aynı gün ben başkana bir not yazdım ve ona kanımca bu yardımın bir Sovyet askeri müdahalesine neden olacağını açıkladım.
-Bu tehlikeye rağmen gizli operasyonu desteklediniz. Ama belki siz de Sovyetlerin savaşa girmesini istiyordunuz ve bunu kışkırttınız, doğru mu?
Z.B- Tam değil. Rusları müdahaleye biz itmedik ama bilerek bu ihtimalin gerçekleşme şansını arttırdık.
-Sovyetler, Afganistan'a ABD'nin gizli müdahalesine karşı savaşma niyetinde olduklarını iddia ederek müdahalelerini haklı gösterirken, hiç kimse onlara inanmadı. Ama görülüyor ki, bunun gerçeklik zemini vardı. Bugün hiç pişmanlık duyuyor musunuz?
Z.B- Pişmanlık mı, ne için? Bu gizli operasyon mükemmel bir fikirdi. Plan Rusların Afgan kapanına çekilmesini sağladı, sizse bana pişmanlıktan bahsediyorsunuz. Sovyetlerin sınırı resmen geçtikleri gün Başkan Carter'a şunları yazdım: Şimdi SSCB'ye kendi Vietnam Savaşlarını yaşatma şansına sahibiz...”6
ABD yaşadığı kendi Vietnam sendromunu Sovyetler Birliği’ne yaşatmak istiyordu. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Sovyetler Birliği’nin Asya'daki egemenliğini, dünya emekçi halkları üzerindeki etkisini kırmak ve hatta Sovyetler Birliği’ni parçalayıp, sosyalist sistemi yok etmek istiyordu.
1 Cosmo Politik, Ekim 2001, Sayı 1
2 Radikal Gazetesi, 11 Kasım 2001
3 Aktaran Gregory Wonsey, Ekim 2001, Cosmopolitik
4 11 Eylül'den Afganistan'a ABD İmparatorluğu, Ütopya Yayınları, 2004 Basımı
5 Cosmo politik kitaplığı, 2002
6 Aktaran, Tarık Ali, Fundamentalizmler Çatışması