Makale Dizini

Donbass Bölgesinde savaşım veren "Hayalet Taburu" komutanı Aleksey Markov ile Jane Letova'nın yaptığı bir röportajı yayınlıyoruz.

Cumhuriyetlerdeki güncel durum nedir? Geçen birkaç yılda ne gibi değişiklikler görüyorsunuz?

Savaş, Debaltsevo'dan bu yana aslında hiç değişmedi. Prensip olarak Debaltsevo son büyük askeri harekattı; o zamandan beri durum, düşük yoğunluklu bir askeri çatışma olarak tanımlanabilir. Kayıplar var, bombardıman var, sivil nüfus arasında zayiatlar var fakat cephe hattında herhangi bir hareketlilik ya da saldırı-savunma operasyonları yok.

Sosyal yaşamda insanlar buna alışırlar. Maalesef, insanlar savaş gibi bir vahşete alışıyorlar. Herkes yaşamaya ihtiyaç duyar... İnsanlar çocuk yaparlar, onları okula gönderirler ve bir şekilde buradaki yaşamlarını inşaa etmeye çalışırlar. Ekonomik anlamda, tabii ki, herşey çok üzücü fakat yavaş yavaş 2014 yılında kapatılan işletmeleri restore etmek için çaba gösteriliyor.

Bilebildiğim kadarıyla, Alçevsk Demir ve Çelik İşleri kısmen başladı ve Stahanov'da bir plan başlatıldı. Kirovsk'da "CentroKuz" çalışmaya başladı. İnsanlar yaşıyorlar- bu zor ama yaşıyorlar. Maalesef alışmamız gerekmeyen şeyler de dahil herşeye alıştık.

Tabii cumhuriyetteki devlet sisteminin oluşumunun çok yavaş olması ve benim düşünceme göre çoğunlukla kendiliğinden ve plansız olması çok sinir bozucu. Fakat bunun geleceğimiz hakkında anlaşılabilir bir belirsizlik olmasından kaynaklandığından şüpheleniyorum. Yani, Donbass'ın geleceğine Lugansk ya da Donetsk'de hatta Kiev'de değil, büyük bir olasılıkla Moskova'da ya da belki de hatta diğer başkentlerde karar verileceği herkes için aşikardır. Bu nedenle, biz kendi planlarımızı yapabiliriz fakat maalesef gerçekte ne olacağını kimse bilemez.

Rusya pasaportları düzenlenmeye başlanması insanları az da olsa cesaretlendirdi. Diğer taraftan, hemen bir korku başgösteriyor: şimdi bize Rusya pasaportu verecekler ve bunun üzerine Ukrayna "o halde Rusya'nıza gidin" diyecek. Ne için uğraştığımız, ne için mücadele ettiğimiz, gelecekten ne beklememiz gerektiği açık bir şekilde ortaya konursa, sanırım bir çok insan için daha kolay olacaktır. Şu an için, bol miktarda belirsizlik mevcut.


Pasaportların düzenlenmesi konusundaki tahmininiz nedir? Çok sayıda insanın ayrılma şansı var mı?

Sanırım yılın sonuna kadar bu fırsata sahip olan herkes pasaportunu alacak. Üstelik şimdi bir çok büyük şehirde önce LPR pasaportu, sonra da buna dayanarak Rus pasaportu almaya gelen "diğer taraftan" çok sayıda insan var. Pasaport masaları kilitlenmiş durumda, sıralar uzun; iki hafta boyunca insanlar pasaport masasına ulaşmask için bu sırada bekliyor. Aynı şey Devlet Bankası için de geçerli: pasaport ücretini ödemek için seksen doksan kişi sırada bekliyor- sokaklara yayılıyor. Yani, tansiyon oldukça yüksek. Fakat zaman geçtikçe bu biraz azalacak diye düşünüyorum; ilk dalga geçecek, pasaport düzenleme ve doküman elde etme prosedürleri çalışacak ve biraz daha rutin hal alacaktır. Şimdi çok fazla miktarda heyecan/karmaşa var.


Dökümanları hazırladıktan sonra pasaport elde etmek ne kadar zaman alıyor?

Üç ay. Üç ay içinde dökümanları incelerler; ya reddederler ya da pasaport verirler. Müfrezedeki ilk askerler pasaportlarını çoktan aldılar. İkibin beşyüz kişi elde etmiş durumda.

Farklı bir problemimiz var: Tüm müfreze, cephe hattında ve doğru belgeleri düzenlemek için bir insanı ayırmanız gerekiyor. Onu bir fotoğrafla birlikte doğum sertifikası, tüm dökümanların kopyalarını toplamaya göndermek; doğru pasaport resmi çektirebileceğiniz en yakın şehre iki-üç günlüğüne gitmeniz gerekiyor. Bu iş, çok uzun ve yavaş. Bununla birlikte çalışmalar devam ediyor ve uzun zamandır konuşulan Rus vatandaşlığı kazanma gerekliliği, nihayetinde gerçekleşmeye başlamış durumdadır. Bu zannımca pozitif bir işarettir.

Dahası, buradaki nüfus büyük oranda Rus. Ukrayna dilinin yerli dil olduğu etnik kökenli Ukraynalılar var evet, fakat onlar burada huzurlu hissediyorlar. Birçoğu benim taburumda görev yapıyor. Bu içsel bir etnik çatışmayla alakalı değildir; bu tamamen ideolojik farklılıktır.



Birçok insan Ukrayna'daki seçimlerle ilgili bazı umutlara kapılmıştı. Bu bağlamda burada, cephede, durum değişti mi?

Seçimlerden önce kim seçilirse seçilsin bizim için kesinlikle bir farkı olmayacağını söylemiştim. Dahası Poroşenko başkan olarak kalsaydı, bizim için daha faydalı olacaktı. Çünkü bu şahıs Ukrayna'yı bir zindana dönüştürmeyi garantileyecekti ve o zaman, belki de, bir şeyleri gerçekten çözmek, birşeylerde hemfikir olmak için bir şans olacaktı.Ukraynalıların şimdi Zelenski'ye tanıdıkları güven kredisi, gelip herşeyi yerli yerine oturtacak iyi krala inanmaya çok benziyor. Zelenski'nin aldığı gözle görünür sonuç, bir yandan profesyonel konuşmacılarla- sadece kendi sorunlarını çözen siyasetçilerle- ve diğer yandan da, adı yolsuzlukla anılmayan ve daha iyisini yapacak insanların geleceği ümidi ile atbaşı gidiyor. Problem şu ki, her zaman insanlar birilerinin geleceğini ve onlar için iyisini yapacağını ümit ederler, genellikle birileri gelir ve sadece kendileri için iyi olanı yaparlar.

Askeri ve politik anlamda bizim için herhangi bir fark olmayacak. Zelenski'nin ilk adımlarına bakmak yeterli olacaktır: "Azov" Nazileri ile ortak konuşmalar, Kırım ve Donbass'ın Ukrayna'nın parçası olduğuna dair açıklamalar, "tek ülke için tek dil"politikası izlemek, yaygın bir şekilde Rus dilinin aşağılanması, onun kullanılması durumunda para cezası uygulama.

Zelenski bir aptal da değil. Siyasal tecrübeye sahip olmamasına rağmen anlıyor ki, aşırı sağcı ulusalcı gündeme karşı çıkmak onun için yeterli olacaktır ve onu kolayca ezebileceklerdir. Tüm köpekler, sadece nasyonalistler tarafından değil fakat Poroşenko, Timoşenko onların söylemiyle "eski okul"un tüm politikacıları tarafından vakit kaybetmeksizin onun üzerine salınacaktır. "Evet, bakın Zelinski Ukrayna'ya ihanet etti, daha yeni başkan oldu ve hiç vakit kaybetmeden Rusya'nın hatırına bizi satmaya başladı; onu ezelim" demek bir mazeret olacaktır. Herkes gerçekten o ne istiyor dikkate almadan ona saldıracaktır. Ve Rusya'yla pazarlık girişimi için, Donbass'la pazarlık girişimi için- bu onun üzerinde tepinmek isteyen herkese daha ileri gitmek için gerçek bir mazeret verecektir.

O bir aptal değil, bunu anlıyor. Bu nedenle barışta hemfikir olmak için herhangi bir girişim yok. Biz bunun için hazırız; başka bir şey beklemiyoruz.


"Donbass Seçeneği" inisiyatifi hakkında ne söyleyebilirsiniz?

Burada bana gülüyorlar. Donbass, çok önceleri referandumda seçimini yaptı. Herkes! Başkalarına sormaya gerek yok. Her an yeni bir ev imha edilirken başka sivil insanlar ölüyor... bunu bir insana nasıl anlatabilirsiniz? Burada yaşıyor, burada doğmuş, burada büyümüş, ailesi burada doğup büyümüşler, büyükbaba ve büyükannesi de... Bir obüs evine düşüyor, karısını öldürüyor, çocuğunu biçiyor... Ukraynalı otoriteler tarafından atılan obüslerle. Ve ona diyorlar ki: "Ukraynalı cunta ile bir şekilde pazarlık yapmalısın". Hayır o bir şeyin pazarlığını yapmak istemiyor. Asgari program: Ukrayna'yı unut ve onun hakkında bir daha düşünme.

Kesinlikle Kiev'e ulaşmaya kilitlenmiş olanlar var, Nazileri iktidardan uzaklaştırmak için; yani gerçekten kilitlenmişler. Fakat başka yerlerde de olduğu gibi, burada Donbass da Kuzbass'tan ya da Yaroslavl bölgesinden farklı değil. Nüfusun %80'i yalnız kalmak istiyor ve normal, sessiz bir yaşama izin verilmesini istiyor. Hepsi bu! Kiev'i kim yönetecekmiş, Rada'da ya da Lugansk'ta, ya da başka herhangi bir yerde kim nasıl oturacakmış umurlarında değil. Fakat, kural olarak siyasi değişiklikler, politik olarak en aktif olan %10-15 insan tarafından yapılıyor. İç Savaş'ta bizde de aynıydı; Perestroyka döneminde vb de aynıydı.


Bu inisiyatif niye tam da şimdi ortaya çıkıyor?

Bilmiyorum. Samimiyetle, bizim politikacılarımızın kafalarının içinde neler dolaştığını düşünmek, boşa kürek çekmektir. Birileri birilerine bir şey söyler "burada böyle bir inisiyatif olduğunu gösterelim". Bu belki de sadece işin dostlar alışverişte görsün babında yapılmasıdır, belki sadece karşı tarafa olta atıp nasıl tepki vereceklerini görme çabasıdır. Benim düşünceme göre, böyle bir çaba tamamıyla anlamsızdır. Tekrar ediyorum: Donbass'taki çelişki, Donetsk'te ya da Lugansk'ta ve muhtemelen hatta Kiev'de dahi çözülmeyecek.

2014'te olduğu gibi. Düşmanın ilerlemesine izin verme, pozisyonunu koru, düşmana maksimum kayıp verdir. Biz askeri bir birimiz. 2015 yazından beri sadece savaşla meşgul olduk; bunu iyi yapıyoruz. Geçen yılın sonunda tabur, Cumhuriyetin en iyi bölgesel taburu olarak tanındı. Ve şimdi biz komutan eğitiminde ilk sıradayız. Askeri açıdan LPR'deki en üst seviyelerden birindeyiz. Ve herhangi bir askeri birimdeki görevler, doğru bir şekilde herhangi bir zayiat verilmeden yüksek komutanlığın emirlerini takip ediyor.

Fakat hâlâ bir farklılık var: bizim birimimiz her zaman sahip olduğu büyük oranlarda ideolojik savaşçılarıyla ayırdedildi. Buraya 2014 yılında gelen hepimiz gibi, buraya gelenler sadece hizmet etmek için, para kazanmak için ya da genel ümitsizlikten değil, fakat kesin bir amaç için geldi. Yani sadece hayatınızın beş yılını geçirmek için değil. Biz Ukrayna'da iktidarın aşırı ulusalcılardan, Nazilerden, az ya da çok aklıbaşında olanlara geçtiğini görmek istiyoruz. Açık ki, oligarşinin egemenliği altında normal bir rejim olmayacak. Açıktan yamyam olanlar var; supermarketlerde paketlenmiş bir adamı satın alan yamyamlar var. Bunlar temelde diğerlerinden farklı olmayan bazıları. Fakat eğer burada en azından sivilleri öldürmeyi ve evleri yıkmayı kestilerse diyebilirim ki, benim buradaki görevim tamamlanmıştır.

Ve hayalet taburundaki bir çok savaşçı için görev hizmet etmek değil, söyleyelim, fakat dünyayı daha güzele doğru değiştirmektir. Eğer Ukrayna onu son beş yıldır istila etmiş olan musibetten kendini arındırmayı başarırsa bu, hayatınızı, sağlığınızı riske etmeye ve ömrünüzü harcamaya değecek bir görevdir. Belki de, savaşçıların önemli bir bölümünün ideolojik olmasından dolayı, biz iyi bir profesyonel düzey ve bu savaşçıların eğitimini sağlamayı yakaladık. Buraya niye geldiklerini, niye savaştıklarını ve savaşın onlardan ne alabileceğini biliyorlar. Dürüstçe söylemeliyim ki, savaşçılarımla gurur duyuyorum.



Son yıllarda taburun bileşimi nasıl değişti?

Öncelikle tabii ki şimdi onlardan yeterli sayıda olsa da bir kaç Rus gönüllü vardı. Genel anlamda büyük sayıda Rus gönüllülere sahibiz, belki en çok LPR'de. Fakat ilk zamanlar onlar personelin yarısını oluşturuyorlardıysa, şimdi daha az. Şimdi, tabii ki, çok, daha çok yerel halk var. Az sayıda ilginç, eğlenceli savaş aranan insan var. Aylar boyunca, yıllar boyunca sipere dalma, onların siperlerini ateş altında tutma, hedef olmama, düşmanın içeri sızmasına izin vermeme, sürekli stres altında olma, fırlatma mesafesinde bulunma gibi güç koşullara dayanabilecek insanlar var. Siperlerimiz birbirine o kadar yakın ki, buradan oraya bir şey fırlatabilirsiniz.

Ve ben böyle insanlara daha çok güveniyorum. Çünkü burada bir ay, iki üç ay olacağınızı sonra normal hayatınıza döneceğinizi bilmek heyecan verici bir şey. Fakat, hiçbir manevra, değişim olmadan, düzenli ateş altında, yaşamınız sürekli tehlikede olacak şekilde cephe hattında hizmet etmek üzere üç yıllık anlaşma yapmışsanız bu tamamıyla farklıdır. Bu çok daha zordur, çok daha zordur... Ve şimdi Hayalet Taburunda olanlar daha güçlüdür. Hayatta kalıyorlar, sebat gösteriyorlar; onlardan eminim.


Size şimdi kim yardım ediyor ve en çok ihtiyaç duyulan ne tür yardımlar?

Söylemeliyim ki, çok fazla insan değil. 2014, 2015'te Donbass'a yardım başlığı daha popülerdi ve neredeyse herkes bununla ilgileniyordu. Şimdi ise Donbass birimine gerçek yardım sağlama konusunda sadece küçük sayıda insanlar ilgi gösteriyorlar. Fakat, Halk Cumhuriyeti için yapmıyorlar daha çok popüler olmak için, bu iş onları heyecanlandırdığı için yapıyorlar.

Donbass Gönüllüleri Birliği, bize yardım ediyor. Onlar, bize çok yardımcı oluyorlar; özellikle yaralıların tedavisi ve bizim tarafımız için çok gerekli ve değerli olan bazı şeylerin üretilmesi konusunda. Sovyet Subayları Birliği yardım ediyor. Birçok iş, Yeni Rusya Yardım Koordinasyon Merkezi tarafından yapılıyor; fakat bu onların sadece işi. Bunlara ek olarak çok sayıda, diyelim, çeşitli nedenlerle katkılarının duyulmasını istemeyen bireyler var: birçoğu işyeri sahibi, bir çoğu bazı bağlantılara sahip. Fakat, doğrusunu söylemek gerekirse yardımlarına paha biçilmez; çünkü savaş çok pahalı bir iş, çok pahalı.

Aylık tahminleri düşürmeye başladığımız zaman, sadece bizim araçları çalışır durumda tutmak için sadece bir yedek parçanın 70-80 bin tuttuğunu söyleyebiliriz. Zırhlı araçlar tamamıyla ayrı bir fon gerektirir. Buna ek olarak, silahların tamiri, ilaç satın alma, yaralıların tedavisi- toplam çok daha fazla. Güvenli dijital telsiz iletişimi, gözlük, gece görüşü, termal kameralar vb satın alabilmek için büyük miktarlarda paraya sahip değiliz. Şimdi bulunduğumuz pozisyonu tutma ve en azından düşmanlarımızla kısmi de olsa teknik anlamda eşit koşullarda olma fırsatını bize sağlayan bu insanların yardımına sadece teşekkür edebiliriz. Ukrayna Silahlı Güçleri'nin 2019 yılındaki durumu ile 2014 yılındaki durumunu karşılaştırmak yararsız. Şimdi onlar, tabii Batılı dostlarına çok teşekkür, teknik anlamda çok geliştiler. Gece dürbünleri olan İHA'lar ile tahkim edilmiş durumdalar. Bunlar gerçekten çok iyi karşı ateş bataryasına sahipler, çok fazla miktarda gece görüş araçları var ve kendilerini oldukça iyi eğitmişler. Bu nedenle, arkadaşlarımızın yardımı olmadan bunlarla savaşmak bizim için inanılmaz zor olacaktı.


Size göre kısa vadede barışçıl bir yaşam amacıyla Cumhuriyetlerde barışı sağlamak için ne gerekiyor?

Yakın gelecekte bunun olabileceğini beklemiyorum. Gerçekte, bunun olabilmesinin tek koşulu var: Kiev'deki rejimin radikal bir şekilde değişmesi. Ve bu olmazsa, başka hiçbir koşulda burada bir barış olmayacak.

Bugünkü Ukrayna hükümeti, politikanın öznesi olarak değil, nesnesi olarak hareket ediyor. Cumhuriyetlerin geleceği, ağırlıklı olarak Rusya'nın herhangi bir şekilde güçleneceği ya da Rus dünyasının genişleyebileceği şeklindeki aşırı zararlı politikaya karşı Washington'daki, Londra'daki otoritelerin isteği doğrultusunda belirleniyor. Önümüzdeki beş yılda Donbass'taki çelişkiye ilişkin bir çözüm olabileceğinden şüpheliyim. Yıllardır süren Abhazya ya da Güney Osetya'da olduğu gibi dondurulmuş bir çelişki olarak kalacaktır; Ukrayna burada askeri araçlarla zafer elde etmeyi başaramayacaktır, fakat hiçkimse de cumhuriyetlere kendi egemenliğimizi kurma izni vermeyecektir.

Herkes anlamalı ki, uluslararası politika, yüksek gerilime ve yamyamlığa dayanıyor; en azından Batı'yı kastettiğimizde bu böyle. Sırp nüfusu katleden Kosova’daki aynı haydutlar, vakit geçirmeksizin tüm kanunlara aykırı şekilde devlete sahip oldular; çünkü bu kârlı bir işti. LPR ve DPR tanınmıyor çünkü bunları tanımak kârlı değil. Bu nedenle şu anda çok uzakta kalanlara bakmayalım; bizim görevimiz, burada ve şimdi yaşamı inşa etmektir.

Eğer koşullar normalleşirse, biz prensipte Ukraynasız yapabilecek şekilde burada yaşayabiliriz. Zaten Ukrayna ile cumhuriyetleri birleştiren hiçbir şey yoktur. Benim daha önce de bir çok defa yaptığım bir şakada olduğu gibi, Poroşenko askeri bir ödül için çalışmadı, fakat madalyasını ya da sertifikasını kazandı. Yani, bu adam Donbass'ı Ukrayna'dan tamamen koparabilmek için mümkün olan ve olmayan herşeyi yaptı. Cumhuriyetlerin ekonomik olarak ablukaya alınması için atılan her adım sadece bir şeye neden oldu: Ukrayna ile her kopuş Rusya ile bağlanmayı getirdi. Burada mobil iletişimi yasakladılar- hemen başka mobil operatörler ortaya çıktı. Tek bir noter kaydına erişimi engellediler- yerel noterler ortaya çıktı. Hirvina yasaklandı, herkes Ruble'ye geçti. Ekonomik abluka uyguladılar ve bizim açlıktan öleceğimizi umarak ürünlerin ithalatını yasakladılar, basit bir şekilde Rusya'dan ürün taşımasına başlandı. Aynı şey, gaz, su, elektrik ve herşey şimdi Rusya'dan gelmeye başladı. Ve pratik olarak cumhuriyetlerin bazı emekli maaşlarının kısmi ödemesi ve bazı belgeler dışında Ukrayna ile şu anda bir bağı kalmadı. Ancak, çoğu yerleşimcinin Rusya vatandaşlığı almasından sonra bunların da tamamen kesileceğini söyleyebiliriz.

Bu nedenle Ukrayna'nın kendisinde ya da dünyada bir takım radikal değişiklikler olana kadar bizim en azından bir kaç yıl daha bu statüde yaşayacağımız gerçeğine göre hazırlanmalıyız. Büyük altüst oluşlar dönemi, küçük ama iyi örgütlenmiş gruplar için bir şanstır. Ümit ediyorum ki bu şansa sahip olacağız.

 


Buradaki sivil nüfusla nasıl etkileşim içinde oluyorsunuz?

Biz, Kirovsktaki sivil otoritelerle mükemmel bir uyum içerisinde yaşıyoruz. Ön cephedeki şehirler ile daha kıyıda olan şehirler arasındaki farklılık, çok belirgin. Hergün top ateşlerini duyan insanlar, askeri işleri çok iyi anlıyorlar. Ve biz, şehir yönetimi ile tam bir karşılıklı anlayışa sahibiz. Sürekli birbirimize yardım ediyoruz. Bazı malzemelerin dağıtımına ya da çöpün toplanmasına, az su olan köylere su götürmek için yardıma ihtiyaç duyuyorlar ve biz askerler olarak her zaman yardım ediyoruz.

Bundan dolayı, çeşitli kutlamaların organize edilmesinde onların tarafından yardımlar oluyor. Bizim için sürekli konserler düzenliyorlar. Askeri personelin çocukları, tatil gezilerine çıkıyorlar. Biz cephedeki güçlerimizin bir parçasını ansızın oradan çeksek, yarın onlara ne olabileceğini her gün duydukları cephe hattı şehrinin nüansıdır bu. Daha kıyılardaki şehirler hakkında bu kadar kolay konuşamam çünkü buralara nadiren gidiyorum. Cepheden fazla ayrılamıyorum. Alchevsk ve Lugansk'ta birçokları savaşın devam ettiğini çoktan unuttu bile. Onu duymuyor, görmüyorlar; pratik olarak onları ilgilendirmiyor. Ve biraz farklı bir ilişki var.

Hiç yoktan sivil otoritelerle bir sorunumuz yok, tamamıyla karşılıklı anlayış var. Buna ek olarak, benim askerlerimin yarısından fazlası, Kirovsk'un civarındaki köylerin yerlileri. Onlar için, burası onların anayurdu ve kend ulusal toprakları.


LPR'daki komünist örgütlerle herhangi bir etkileşiminiz var mı?

LPR'da yok gerçekten. İlk zamanlar, Lugansk'taki komünistlerle sıklıkla konuşuyorduk. Çok sıkça bize geliyorlardı ve ben de onları ziyarete gidiyordum. Fakat şimdiki özgün durum şu: Ben buradaki pozisyonumdan, Krovsk'tan güçlükle uazaklaşabiliyorum. Alchevsk'i nadiren ziyaret ediyorum ve Lugansk'ı da sadece komutanlık tarafından çağrıldığımda... Ve Lugansk'a istediğim zaman kendi başıma gitme fırsatına sahip değilim. 1,5-2 saat gidiş tutuyor, bir o kadar da dönmek. Hatta eğer bir saati de Lugansk'ta geçirecek olursan bir gün gidiyor. Ve burada dakikası dakikasına her saat sayılıyor.

Bir diğer mesele de, hatırladığım kadarıyla, Lugansklı komünistler partilerini resmi olarak kurmadılar, daha çok gönüllülük temelinde hareket ediyorlar. Bizim, Rusya Federasyonu Komünist Partisi ile çok iyi ve yakın ilişkilerimiz var. Kişisel olarak Gennady Andreyeviç (Zugyanov), bize defalarca ve anlamlı bir şekilde yardım etti; Kazbek Taysayev bize yardım etti; Rodin yardım etti. Bu anlamda iyi ve normal ilişkiler geliştirdik.

Cumhuriyetlerdeki siyasal alan oldukça kötü biçimde eziliyor. Buradaki gibi bir siyasi yaşam yok. Bir şekilde kendi başlarına varolan kamu kuruluşları var; ancak açık ki, hiç kimse onların gerçek güç pozisyonlarına yaklaşmalarına izin vermeyecektir. Cumhuriyetler büyük ölçüde elyordamıyla yaşamaktadır. Burada politika oyunu oynayabilirsin ama kimse bununla alakadar olmmayacaktır. Buna rağmen savaştaki komutanların çoğu, ben de dahil olmak üzere, kendimiz komünist olduğumuza göre, komünistlerle her zaman iyi ilişkiler içinde bulunduk.


LPR'de şimdi sınıf mücadelesi var mı? İnsanların sınıf bilincine birşeyler mi oldu ya da şu an olduğu kadar yüksek değil miydi?

Evet sanırım öyle... Samimi bir şekilde nasıl söyleyebilirim? Üç aşağı beş yukarı, Ukrayna'daki, Rusya'daki ve cumhuriyetlerdeki oligarklar aynı. Ve her zaman oligarkların kendi aralarında anlaşmaları işçilere, çalışan nüfusa bir takım imtiyazlar vermelerinden daha kolaydır. Önemli sayıda büyük endüstriyel firma savaş sırasında ya üretimi durdurdu ya da çöktü. İnsanlar çoğunlukla emekli maaşıyla, kimisi küçük ölçekli ticaretle, diğerleri de para kazanmak için Rusya'ya giderek hayatlarını devam ettiriyorlar. Güçlü bir işçi hareketi yok maalesef, bu hareketi organize edecek, liderlik edecek, bazı amaçları, görevleri belirleyecek ve bunları başaracak bir güç de yok. Burada insanlar sadece yaşıyorlar ve böyle bir durumda kural olarak parlak bir gelecekten sözetmek için zaman yoktur. Karanlık bir zamanda yaşıyorsanız göreviniz yarına kadar hayatta kalmak, çocuklarınızı beslemek için birşeyler bulmaktır. Onlar, yürüyüş ya da grev örgütlenecek kadar zamana sahip değillerdir. Korkarım ki, koşullar burada normale dönene kadar güçlü bir işçi hareketi yaratmak mümkün olmayacak.

Tekrar, Rusya'ya bakmakta fayda var: savaş yok gibi görünüyor; iyi koşullarda yaşıyoruz gibi görünüyor, fakat bütün Rusya eylemlerini doğru bir şekilde organize edebilecek mücadeleci bir sendika yok. VAZ'da, Ford fabrikalarında bazı genel grevler olduğunu biliyorum; fakat bunlar lokal eylemler. Genel bir tüm Rusya hareketi hala mevcut değil. Buna ek olarak, klasik prensiplere daha çok bağlı olan komünist partiler arasında sürekli bir hırgür var. Ve tabii, 1917 daima tüm parazitlerin bilinçaltlarındaki en kötü kabusları diriltiyor. Biz zaten bir defa bir devletin profesyonel rüşvetçi politikacılar, oligarklar, kapitalistler olmadan varolabileceğini ve bu devletin global işler başarabileceğini gösterdik. Açık ki, kimse bize ikinci bir şansı öylece vermeyecek. Biz bütün dünyaya "kötü" örneği gösterdik! Fakat bu söyleşinin ayrı bir başlığı; ve bu sadece cumhuriyetlerle değil fakat şu anda dünyanın her yanında olan biten herşeyle ilgilidir.

1990'larda kapitalizmin intikamı, tabii ki, herkesi derinden vurdu fakat bir şey var: tarih asla son bulmaz. Ve insanlar- siz insan olmayanlar diyebilirsiniz- Sovyetler Birliği yıkıldığı zaman oyuncakların üzerine atlayanlar, şimdi her şey sadece bizim istediğimiz gibi olacak diyenler, çok çok erken bir sevince tutuldular. Kapitalizm, krizsiz yaşayamaz: öncelikle, o krizlerini civar yerlere, üçüncü dünyaya itmeye çalışır; fazla parayı oralara aktarır; oralardan ucuz emek-gücü satın alır fakat sonunda Dünya küçük bir gezegene döner. Şimdi kapitalizm küreselleşti, çokuluslu bir şirketin Malezya'da ya da Washington'da bir ofisinin olmasının artık temel bir farkı kalmadı ve giderek problemleri üçüncü ülkelerin sırtına yüklemek daha da zor hale gelmektedir. Yakın ya da uzak bir gelecekte, kapitalizm kendi kendini yemeye başlayacak. Bu kaçınılmaz.

Ve kendi geleceği kurma planıyla, bu planı izleyebilecek insanlarla ve milyonların kabul edeceği düşüncelerle yüklü bazı örgütlü güçlerin olmasını çok isterim. Yüzyıl önce Bolşevikler bütün bunlara sahipti.

Belki de bir dahaki sefere daha şanslı oluruz, kimbilir. Her durumda eğer bir şey yapmazsanız, hiçbir şey çalışmayacaktır. En iyisini umalım ve hazırlanmak için yapabileceğimizin en iyisini yapalım.


Gücünüzü nereden alıyorsunuz?

Hiçbir yerden. Dürüstçe, inanılmaz bir şekilde uyumak istiyorum. Savaş bittiği zaman büyük bir olasılıkla birkaç hafta uyuyacağım. Pratik olarak hiç güç kalmadı; sadece bir tür saldırganlık, kararlılık ve öfke (...) Şu anda bizim anıt mezarlarımızda olan ve yaşamlarını vermiş çocuklarımızın hakkını hiçbir şekilde ödeyemem. En azından onların hatırına, bu savaşı kazanmalıyım. İstediğimden ya da sevdiğimden değil. Savaştan nefret ediyorum; ben bir pasifist ve humanistim. Savaş benim için barbarlık. Fakat bu savaşın alternatifi, daha da kötü. Bu nedenle doğru bir hümanist olarak, onbin insanın yaşamasına izin vermeyecek olan on insanı öldürmenin daha iyi olduğuna inanıyorum. Bu nedenle, bu savaşı mantiki sonucuna kadar görmem gerekiyor. Kiev'de yürüyeceğim; Khreshchatyk'a bakacağım, şehrin güzelliğine hayran olacağım ve Moskova'ya, evime gideceğim.


Not: Redstar Over Donbass sitesinin 31 Ağustos tarihli Greg Butterfield çevirisinden çevrilmiştir.