1992-1996 Yılları
-Afganistan üzerine 2008 yılında yapılmaya başlanan geniş bir çalışmanın bir bölümüdür-
Emperyalist-kapitalist sistemin politik temsilcileri, dünya çapında başgösteren salgını, “Made in God” ilan etme peşinde. Oklahoma eyalet valisi, tüm dünya kapitalist ülkelerinin şu veya bu biçimde zaten yaptığı şeyi açıktan dile getirerek, Trumpa’a biı mesaj gönderdi, “salgını mücbir sebep ya da Tanrı işi olarak” ilan etmesini istedi.
Her birisinin gül yüzü vardı. Çocuk gülüşlerinde yaşam saklıydı ve öyle kaldılar. Güzellikleri, masumiyetleriyle hepimizin vicdanlarında derin izler bıraktılar. Bir toplumun çocuklarının yok oluşunu yaşıyoruz. Bu çocuklar, emekçi halkların çocuklarıdır. Onlar yalnızca ansızın gözden kaybolmuyorlar, her gün yoksulluğun şiddetin, aşağılanmanın kırbacı altında acıyla büyüyorlar.
Kadınların özgürlüğü konusunda ısrarla üzerinde durmamız gereken iki öge vardır. Birincisi, işçi-emekçi, ezilen kadınların toplumsal mücadeleye çekilmesi ve örgütlenmesi; ikincisi, kadınların toplumsal eşitliğinin ve özgürlüğünün biricik yolunun devrim ve sosyalizm olduğudur.
“...Erkekler, kadınların özlemlerinin en kararlı muhalifleridir” diyor Bebel.
Flormar'dan atılan kadın işçilerin çalışırken ve şimdi eylemdeyken yaşadıklarını öğrenince, Bebel'in bu sözünü anımsamak işten bile değil. Fabrikada erkek ve kadın çalışanların arasındaki ücret-mesai farklılığı, taciz-hakarete varan davranışlar, belirgin olan haksız uygulamalar kadın işçilerin öfkesini büyütmüş, hatta eylem kararlılıklarını artırmıştır.