Kenan Kızıl

Seçimler

Seçim coşkusunu gören oldu mu? Şimdi bu soru, bir mutsuz geyiği olan “Nerede o eski bayramlar” kafasıyla soruluyor, nerede o eski seçimler, diye. Nerede bilemiyoruz ama, sorunun cevabı sayılır mı sayılmaz mı diye düşünmeden gördüğümüzü söyleyeceğiz; seçim emekçilerin o kadar umurunda değil ki, bunu tarifine bile gerek yok.

Devamını oku...

Ruhunu Satanlar Deliremez

On dört yıllık psikiyatri doktoruyum. İşim, evrenin en karmaşık şeylerden ikisi olan insan beyni ve ruhunu anlamaya çalışmak. Korkmayın, işimin zorluklarından dem vuracak değilim. Toplumun şu anki ruh halinden de hatta bunca berbat şeyler olurken bazılarımızın hala delirmemiş olmasını anormal bulduğumdan da, sadece bir örnek vererek aradan çekileceğim. İyi de bunu neden yapıyorum. Çünkü herkes gibi psikiyatristlerin de anlatmaya, konuşmaya ihtiyacı var ya da olabiliyor.

Devamını oku...

Çamur Ve Taht

Bir Kürt öyküsü geliyor insanın aklına durup dururken. Mesel şöyledir. Hayli zengin bir adam ölüm döşeğindeyken çocuklarını çağırıyor. Diyor ki, “evlatlarım benim dünya sahnesinde çekilme zamanım geldi. Sizden istediğim vasiyetim odur ki, hayrımı dünyanın en ahmak insanına vermenizdir. Çünkü ister zengin olsun isterse de fakir, ahmaklar için içten bir şekilde üzülüyorum.” Sonra da işte ihtiyar çocuklarından helallik alır ve bir iki gün içinde de hayata gözlerini yumar gider.

Devamını oku...

Hacı Cezmi Hala Aynı Değişmeyen İnsan

Asansör beklerken yakaladım. Kaçırır mıyım, dedim ki: “Cezmi bey amca anketleri gördün mü seninkiler gidici.” Attığım taşın farkındaydı, eskiden olsa büyüme hızından falan dem vurur, partisini hararetle savunurdu. Fakat şimdi: “Cehennemin dibine kadar yolları var. Milleti perişan ettiler.”

Devamını oku...

Neden Halk Gelsin, Neden Bunlar Gitsin?

Biri bağırıyor ekrandan; “patron sizsiniz”, öteki “haksızlık var memlekette, hukuksuzluk var!”

Biri bağırıyor kürsüden; “hak, hukuk, adalet”, öteki çığırıyor; “buldum buldum” diye, mübareğin tükürdüğü yerden gaz fışkırıyor.

Devamını oku...