Amerikalı, İngiliz emperyalistlere ve onların borazanı durumundaki emperyalist basına kalırsa, böyle bir soru mu olur. Rusya Genelkurmay Başkanlığı'ında köstebekleri varmış gibi, savaşın başlayacağı tarihi, gün itibariyle bile veriyorlar: Şimdilik, 16 Şubat.
İşçi sınıfının eylemleri, ateş üstündeki mısır tanelerinin birbiri ardına ve giderek artmış biçimde patlamaları gibi, her gün bir ya da bir kaç yerde ortaya çıkıyor.
Eskişehir'deki Kıraç Metal işçilerinden Hopa'daki liman işçilerine; Motokuryelerden Zafer tekstil işçilerine, oradan sağlık çalışanlarını bünyesinde barındıran Türk Tabibler Birliği'ne kadar çok geniş bir yelpazedeki emekçi güçler eylem halindeler. Eyleme geçen irili ufaklı fabrika ve işletme sayısı saymakla bitmez.
Haseke’de 20 Ocak’ta IŞİD’in cezaevine saldırarak başlattığı kenti ele geçirme girişimleri tümden kırılsa da, çatışmalar hala devam ediyor. Cezaevinin bir kısmı hala dinci çetelerin elinde ve aralarında yöneticilerin de olduğu çetelerden kaçının kaçmayı başardığı henüz tam bilinmiyor.
Başta işçi sınıfı olmak üzere, emekçi sınıfların, yoksul kitlelerin gittikçe kötüleşen yaşam koşullarına karşı gerçek hareketleri giderek ivme kazanıyor. Artık her gün bir işçi eylemine, zamlara karşı çıkan yoksul emekçilerin sokak gösterisine tanık olmak neredeyse sıradanlaştı.
CHP'nin dinci faşist iktidar karşısındaki misyonu nedir? Şöyle de sorabiliriz: Tekelci sermaye sınıfı CHP'ye nasıl bir misyon yüklemiştir?