Sevgi Parkı'nda açıklama yapan KBG, "Hiçbiriniz burada yokken buradaki halk, örgütler dayanışarak buradaki hayatı kurdu. Burada olmaktan daha güvenli bir alan kurana kadar vazgeçmiyoruz" dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) Antakya'da, devrimciler ve birçok demokratik kitle örgütünün depremzedelerle dayanışmayı sağladığı merkezlerden biri olan Sevgi Parkı'nı devletin boşaltmak istemesine ilişkin parkta basın açıklaması yaptı. Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) Antakya'da, devrimciler ve birçok demokratik kitle örgütünün depremzedelerle dayanışmayı sağladığı merkezlerden biri olan Sevgi Parkı'nı devletin boşaltmak istemesine ilişkin parkta basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı okuyan Selver Büyükkeleş, "Yıkılan şehirleri ve yaşamı kadın dayanışmamızla yeniden kuracağız, hiçbir yere gitmiyoruz" diyerek sözlerine başladı.
6 Şubat günü Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde 2 deprem gerçekleştiğini ilk günden itibaren devletin kurumlarının deprem bölgelerinde insanları ölüme, soğuğa, açlığa terk ettiğini hatırlatan Biyükkeleş devletin kendi ihmalkarlığının üzerini örtmek için bu yaşananları kadere indirgeyerek devlete yönelen öfkeyi, ırkçılıkla göçmenlere yönelten tutumunu kabul edilemeyeceğini belirtti.
"Bizler sizleri gezi direnişinde yalan üreten medyalarınızdan, tiyatro oyunu sergileyen mahkemelerinizden biliyoruz. Yine bizler sizleri kadın katillerini, çocuk istismarcılarını, tacizci akademisyenleri, şiddetin her türünü aklayan erkek adaletinizden tanıyoruz. Sizin rant uğruna yaptığınız binalar binlerce insanın mezarı oldu" dedi.
"Biz kadınlar yıkıntıların arasında mücadeleyle, dayanışmayla, isyanımızla yaşamı yeniden kuracağız. Sizler bizleri mahkeme salonlarını terk etmeyişimizden, Boğaziçi’nde baş eğdiremediğiniz üniversiteli kadınlardan, Kirazlıyayla’da havaya suya toprağa dokundurtmayan kadınlardan, polis şiddetine rağmen Onur Yürüyüşü’nden vazgeçmeyen LGBTİ+’lardan, 25 Kasımlarda-8 Martlarda-1 Mayıslarda geceleri sokakları meydanları terk etmeyen kadınlardan iyi tanırsınız" diyen Büyükkeleş, yıkılan şehirleri birbirlerinden aldıkları güçle, isyan, öfke, cüret ve neşe ile kurmak için bir arada olduklarını vurguladı. İlk günden beri devletin üstlenmediği sorumluluğu il il,mahalle mahalle,üniversite üniversite ördüklerini söyleyen Büyükkeleş, "Ne birbirimizden ne örgütlü mücadelemizden vazgeçeriz" diyerek taleplerini ise şöyle aktardı:
* "Depremin 24. Günü olmasına rağmen şehirde hala elektrik ve su olmadığı için temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Bu yüzden ivedi bir şekilde şehre elektrik ve su verilmelidir.
* Tuvalet ve banyoların depremin ilk gününden beri olmaması özellikle biz kadınların ve çocukların sağlığını tehlikeye atmaktadır. Acilen salgınların ve genital hastalıkların çoğalmaması için şehrin dört bir yanında güvenli ve temiz tuvalet, banyolar kurulmalıdır. Halkın erişebileceği hastaneler açılmalıdır.
* Bu süreçte en temel ihtiyaçlarımızdan olan hijyen kitleri yaygın ve sürekli sağlanmalıdır.
* Yıkımların sürmesine rağmen hala çadıra ulaşamayan binlerce insan var. Halkın çadır ihtiyacı acilen karşılanmalıdır. Tüm ilçelerde, köylerde, mahallelerde güvenli prefabrik evler, barınaklar kurulmalıdır. Sosyal-kültürel-politik dokusunu bozmadan bizlerin özneliği ile yaşam alanlarımız yeniden kurulmalıdır.
* Bir gecede tek adamın kararıyla kaldırılan İstanbul Sözleşmesi başta deprem bölgeleri olmak üzere tüm ülkede uygulansın. Kadınların yaşadıkları yerlerde erkek şiddetine karşı kolayca ulaşabileceği merkezler kurulmalıdır.
* Yaşanan depremle birlikte eğitimin fiili olarak durdurulması en çok kadınları ve çocukları etkiledi. Şehirlerde acilen eğitim birimleri kurulmalıdır.
* Akıbeti belli olmayan ve verilmeyen çocukların isimleri ve yerleri derhal açıklanmalıdır. Bu süreçte tarikatlara ve yurtlara teslim edilen çocuklar acilen halkın şeffaflıkla erişebileceği güvenli yerlere yerleştirilmelidir.
* Cinsiyetçi iş bölümü ile kadınlara yüklenen bakım emeği yükü depremle beraber daha da artmış durumdayken acilen kolektif mutfak, kolektif çamaşırhaneler kurulmalıdır. Kreş ve yaşlı bakım evleri ivedilikle inşa edilmelidir.
* Depremin ve kötü yaşam koşullarının yaratabileceği travma sebebi ile kadınlara her çadır yada konteynır şehirde bir psikososyal destek çadırı/konteynırı mutlaka tahsis edilmelidir. Bu depremi katliama dönüştüren sermaye egemenliği ve onun bugünkü temsilcisi AKP-MHP iktidarı acilen istifa etmeli ve tüm kurumlar yargılanmalıdır."
Vali yardımcısı ve AFAD'ın kendilerini Sevgi Parkı'ndan zorla çıkaracaklarını söylediğini ve tehdit ettiğini aktaran Büyükkeleş, "Ne arama kurtarma çalışmalarında ne buradaki yaşam koşullarının oluşturulması ya da sürdürülmesinde kılını bile kıpırdatmayanlar bizleri şiddetle buradan çıkaracaklarını söylüyorlar. Hiçbiriniz burada yokken buradaki halk, örgütler dayanışarak buradaki hayatı kurdu. Burada olmaktan daha güvenli bir alan kurana kadar vazgeçmiyoruz" dedi.