< “Çifte Sömürüye, Şiddete Karşı Örgütlü, Mücadeleye!”

Ücretsiz izin saldırısına karşı mücadele eden TOMİS üyesi Sinbo işçileri 25 Kasım'da düzenlediği etkinlikte bir araya gelen kadın örgütleri, "Kadınlar olarak özgürlüğümüz, emeğimiz için kadına yönelik şiddete karşı hep birlikte mücadele edeceğiz" denildi.

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi olmalarının ardından ücretsiz izne çıkarılan ve iki aylık sürenin ardından ikinci kez ücretsiz izin dayatılan Sinbo işçileri fabrika önünde direniş çadırı kurdu.

8 gündür fabrika önünde mücadele eden Sinbo işçileri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Birlik ve Mücadele Günü nedeniyle kadın örgütlerinin katılımıyla etkinlik düzenlendi.

Etkinliğe Emekçi Kadınlar (EKA), İşçi Emekçi Kadın Komisyonu (İEKK), Yeni Demokrat Kadın (YDK), Devrimci Gençlik Birliği, Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası, Alınteri,Kent Emekçileri Dayanışması katıldı.

Etkinlikte "Sinbo İşçisi Yalnız Değildir", "İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek", "Kadın Erkek Elele Örgütlü Mücadeleye", "Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz" sloganları atıldı.

Sinbo işçileri adına yapılan konuşmada "Fabrikalarda, çifte sömürüye, şiddete, tacize ve mobbinge karşı örgütlenmeye, mücadeleye" vurgusu yapıldı.

 

"Emekçi Kadınlar Her Alanda Çifte Sömürüyle Karşı Karşıya"

Bugün kadınların tüm dünyada ve Türkiye’de baskı, sömürü ve şiddetle karşı karşıya olduğu; fabrikalarda, işyerlerinde, sokakta, okulda, evde yani yaşamın her alanında taciz- tecavüz ve şiddetin artarak devam ettiği yaşamın her alanında aşağılanıp ve yok sayıldığı belirtilen açıklamada "Biz işçi ve emekçi kadınlar ise sınıflar arası eşitsizlikler nedeniyle sınıfsal baskı ve sömürü ile birleşen cinsel baskı ve eşitsizlik kıskacında 2 kat fazla eziliyoruz. İşçi ve emekçi kadınlar; yedek iş gücü olarak görülüyor, düşük ücret ve esnek çalışma ile emeği azgınca sömürülüyor, pandeminin ve krizin faturasını çifte sömürü ile en ağır biçimlerle ödüyor. Ayrıca toplumsal yaşamda çocuk ve ev bakımının kölesi olarak görülerek evlere hapsediliyor" denildi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günün’de, 60 yıl önce özgürlük ve eşitlik için Dominik cumhuriyetinde, diktatörlüğe karşı verdikleri mücadelede ölümsüzleşen Mirabel kardeşlerin çağrısını hatırlatan Sinbo işçisi "Bugün dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de sermaye iktidarının gerici politikaları eliyle işçi ve emekçi kadınlar azgınca sömürülüyor. Kitlesel boyutlara ulaşan kadına yönelik şiddet yüzünden sayısız kadın yaşam savaşı veriyor. Öte yandan fabrikalarda, işyerlerinde işçi kadınlar çok yönlü sorunlarla boğuşuyor. Pandeminin merkezi haline gelen fabrikalarda sermaye iktidarının çıkardığı tüm yasalar işçi ve emekçi kadınların ayağına vurulan kölelik zincirlerine yeni halkalar eklemiştir" dedi.

 

"Erkeklerden Daha Çok Eziliyor Hastalıkla Yüzyüze Bırakıyoruz"

7244 no’lu geçici torba yasanın kadınların yaşamını daha da kötüleştiren sonuçlar yarattığını, ücretsiz izin saldırısının kadın emeğinin azgınca sömürülmesinin önünü açtığını ve kadınların bu şekilde işsizliğe, sefalete ve esnek koşullarda çalışmaya itikdiğini belirten Sinbo işçisi "Sinbo’da kölece çalışma koşulları kadın işçilerin çifte sömürüsünü daha da katmerleştirmektedir. Mobbing, baskı ve işten atma tehdidi ile ağır dayatmalar altında erkek işçi arkadaşlarımızdan çok daha fazla ezilerek çalıştırıyoruz. Kadın olmamızdan kaynaklı kreş ve benzeri haklar tanınmadığı gibi hijyen gibi basit önlemler dahi fabrikada alınmıyor. Bu nedenle maliyeti düşürmek için tuvaletler dahi olması gerektiği gibi temizlenmiyor. Sabun ve peçete gibi temel temeizlik malzemeleri dahi bizlere verilmiyor. Fabrika ortamındaki pislik nedeniyle kadın hastalıkları ile yüz yüze bırakılıyoruz"

 

"Kadınlarda Meslek Hastalıkları Artıyor"

Daha çok kar hırsı ile pandemi sürecinde işçilerini ölümle burun buruna çalıştıran Sinbo patronu Mehmet Demir’in işçi düşmanı uygulamalarının işçi kadınları daha çok etkilediğini, ağır iş yükünden pek çok kadında bel fıtığı, sinir sıkışması gibi meslek hastalıkları yaşayanlar kadınlar olduğunu belirtti.

 

"Örgütlenmemizi Mücadelemizi Güçlendirelim"

Sinbo işçisi "Yaşanan mobbing ile psikolojik şiddet ile sömürü artıyor. Kuralsız ve ağır çalışma koşullarına karşı birleşelim! Sinbo’da ve her fabrikada baskı ve şiddetin son bulması için birliğimizi ve örgütlenmemizi güçlendirmek zorundayız" dedi.

"Sermayenin tüm fabrikalarda uyguladığı saldırıları püskürtmek için kadın ve erkek işçiler olarak omuz omuza vermeli fabrikalarda kadına yönelik çifte sömürüye ve baskıya karşı sesimizi çıkartmalıyız" diyen Sinbo işçisi sendikal haklarını kullandıkları için ücretsiz izin saldırısına karşı mücadele ettiklerini belirterek Sinbo'da kadın işçilere uygulanan baskıya, mobbinge, tacize karşı da bir mücadele verildiğini vurguladı.

 

Sinbo işçilerinin talepleri ise şöyle;

* 7244 sayılı geçici yasa iptal edilsin, tüm çalışanlara iş ve ve gelir güvencesi sağlansın,

* Keyfi ve hiç bir hukuki dayanağı olmadan ücretsiz izin saldırısı ile karşı karşıya kalan üyelerimizin hak kayıpları giderilsin, ücretsiz izin uygulaması sonlandırılsın,

* Sendikaya üye olma hakkı başta olmak üzere sendikal haklara dönük yasadışı saldırılar son bulsun,

* Çalışma saatleri ve koşulları pandeminin açığa çıkardığı gerçekler üzerinden, işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri esas alınarak düzenlensin,

* Tüm çalışanlara fazla mesaiye kalmadan geçimini sağlayacakları ücret verilsin,

* Covid-19 pozitif çıkan bölümler başta olmak üzere tüm fabrikada genel karantina önlemleri alınsın, işçiler ücretli izne çıkarılsın,

* Yönetimin talimatıyla, ustabaşı ve şeflerin hayata geçirdiği, baskı, mobbing, tehditler sonlandırılsın,

* İlgili bakanlıklar ve birimleri fabrikaları denetleyerek görev ve sorumluluklarını yerine getirsinler. Patronların her türlü keyfi tutum ve dayatmasını örtbas etmekten vazgeçsinler.

Sinbo işçisi sözlerini "Hem Sinbo’da çalışan kadın işçilere hem de tüm kadın işçi ve emekçilere çağrımızdır: Fabrikalarda çifte sömürüye, şiddete, tacize, mobbinge karşı örgütlenelim, mücadeleyi yükseltelim! Kadın-erkek el ele örgütlü mücadeleye!" diyerek tamamladı.

Ardından dayanışmaya gelen diğer kurumlar kısa konuşmalar yaptılar.

 

"Tüm Dünyada Kadınlar Başkaldırıyor"

Emekçi Kadınlar (EKA) adına konuşan Fatma Yıldırım, "Dünyada gericilik önce kadınlara saldırıyor. Kadınlar isyanla, eylemle cevap veriyor. Kadınların özgürlük mücadelesi tüm dünyada devam ediyor" dedi. Tüm dünyada kadınların gericiliğe, tacize, tecavüze, şiddete ve sömürüye karşı başkakdırdığını belirterek, ülkemizde de kadınlar şiddete, emeklerinin sömürülmesine, kadın cinayetlerine karşı seslerini yükseltiliyor, başkaldırıyor. Çünkü kadının özgürlüğüne kavuşmasının örgütlü mücadeleden başka yolu yok. Bu nedenle kadınlar yaşamın her alanında başkaldırıyor Tıpkı Sinbo işçilerinin mücadelesinde olduğu gibi. Biz de Emekçi Kadınlar olarak Sinbo işçilerinin mücadelesini selamlıyoruz ve dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz" dedi.

 

“Omuz Omuza Mücadele Edeceğimiz Günleri Gelecek"

İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) adına yapılan konuşmada “Eşitsizliğin derinleştiği bir süreçten geçiyoruz. Dünyanın her yerinde kadına yönelik şiddet artıyor. Ama dünyanın her yerinde buna karşı direniş var bunu görüyoruz. Amerika’da nefes alamıyoruz eylemleri, Ortadoğu’da gerici rejimlere karşı mücadele eden kadınların peşinden kitleleri sürüklediğini görüyoruz. Yine Türkiye’de de artarak kadınların mücadelede yerini aldığını görüyoruz. Metal işçileri Gebze’de yürüyüş gerçekleştirdi. Türkiye’de kadınların ve erkek emekçilerin yan yana mücadeleyi yükselteceği günlerin geleceği çok açık. Sinbo bunun bir örneği, burada kadın ve erkek işçiler omuz omuza mücadele ediyor. Bunu, önümüzdeki günlerde bu karanlığı, bu ablukayı dağıtacağının muştusu olarak görebiliriz. Kadın ve erkek ele ele mücadeleyi yükselteceğinin inancıyla Sinbo direnişini selamlıyoruz” denildi.

Kent Emekçileri Dayanışması’ndan Kadınlar adına konuşmada “Emek mücadelesi içindeki kadınlarla el ele, yan yanayız. Biz emekçi kadınlar erkeklere göre daha çok sömürüye uğruyoruz” denildi. Kadın işçi-emekçilerin mücadele tarihinde yer tutan “Eşit işe eşit ücret” mücadelesinin bugün de sürdüğü belirtilerek Sinbo işçileri selamlandı.

Yeni Demokrat Kadın adına yapılan konuşmada iktidarın kadın düşmanı politikalarına değinilerek “Her gün kadınlar öldürülürken söylemleriyle buna destek veren, yargısıyla destekleyen politikalarından biliyorduk. Yaşananlardan biliyoruz ki çıkardıkları yasalar patronların elini güçlendirmekte. Patronların yükünü emekçinin sırtına yıkmakta. Bütün bunlara karşı Sinbo işçilerinin direnişini sahiplenmeye çağırıyoruz" denildi.

Devrimci Gençlik Birliği (DGB) adına yapılan konuşmada “Yıllar önce Mirabel Kardeşler’in mücadelesi bugün bu alanlarda. Krizin faturası bilhassa kadın işçilere kesiliyor. Onlar direniş alanlarına onlarca polis yığıyor. Korkacaksınız! Bu sömürüyü işçiler yıkacak.”

DGB konuşmasının ardından şiir dinletisi sunuldu.

Şiir dinletisinin ardından Alınteri adına konuşmada “Kadınların öncülüğünde bu direniş bir mücadele çağrısı aynı zamanda. Kriz derinleştikçe kadınlar etkileniyor. Buradaki kadınların anlatımı tüm emek mücadelesi veren işçilerin hikayesi. Kapitalizme karşı kadın mücadelesinin yükseltilmesi çağrısıdır” denildi.

Konuşmaların ardından Sinbo işçileri taleplerini bir kez daha haykırdı Son olarak Pınar Aydınlar söz aldı. Sinbo fabrikasında vardiya bitişi servislerin çıkışı Çav Bella ile karşılandı. Aydınlar da “Sinbo işçilerinin yalnız olmadığını vurguluyorum. Yaşasın sınıf dayanışması” diyerek Sinbo işçilerini selamladı.